DonanımHaber

Docker etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Docker etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Spring, Docker, Kuberneres adım adım proje oluşturma ve deployment





Mükemmel, başlayalım! İlk adımımız Giriş bölümü olacak. Burada Spring Boot, Docker ve Kubernetes'in önemi, bu teknolojilerin birlikte kullanımının avantajları ve endüstrideki yerleri hakkında konuşacağız.


1. Giriş

Spring Boot, Docker ve Kubernetes'in Önemi

Spring Boot: Java tabanlı uygulamalar geliştirmek için kullanılan popüler bir çatıdır. Geliştirme sürecini basitleştirerek ve standart projeler için gerekli yapılandırmayı otomatikleştirerek uygulama geliştirme sürecini hızlandırır.

Docker: Uygulamaları konteynerler içinde paketleyip çalıştırmak için kullanılan bir platformdur. Bu konteynerler, uygulamanızın çalıştığı ortamdan bağımsız olarak çalışabilir, bu da geliştirme ve dağıtım süreçlerini kolaylaştırır.

Kubernetes: Konteynerize edilmiş uygulamaları yönetmek için kullanılan bir sistemdir. Ölçeklenebilirlik ve otomatik yük dağılımı gibi özellikleriyle, konteynerleri etkin bir şekilde yönetmenize olanak tanır.

Bu Teknolojilerin Birlikte Kullanımının Avantajları

Hız ve Esneklik: Spring Boot ile hızlı geliştirme, Docker ile kolay paketleme ve dağıtım, Kubernetes ile etkili yönetim sağlanır.

Ölçeklenebilirlik: Kubernetes, Docker konteynerlerini otomatik olarak ölçeklendirir ve yönetir, bu da uygulamanızın değişen yüke göre uyum sağlamasını kolaylaştırır.

Ortam Bağımsızlığı: Docker, uygulamanızın farklı ortamlarda tutarlı bir şekilde çalışmasını sağlar. Geliştirme ve üretim ortamlarınız arasında tutarsızlıkları ortadan kaldırır.

Örnek Senaryolar ve Uygulama Alanları

Mikro Hizmetler: Spring Boot mikro hizmetlerinin Docker konteynerlerine paketlenmesi ve Kubernetes ile yönetilmesi.

DevOps Süreçleri: Uygulamanın geliştirilmesinden dağıtımına kadar olan süreçlerin otomatikleştirilmesi ve hızlandırılması.

Bu giriş bölümünü anlamak, sonraki adımlar için temel oluşturacaktır. Bir sonraki adım olan "Spring Boot Uygulamasının Kurulumu ve Geliştirilmesi"ne geçmeye hazırsanız, lütfen "devam" deyin!


Harika, şimdi Spring Boot Uygulamasının Kurulumu ve Geliştirilmesi bölümüne geçeceğiz. Bu bölümde, Spring Boot kullanarak bir projenin nasıl oluşturulacağını, temel bir REST API'nin nasıl geliştirileceğini ve basit bir veritabanı entegrasyonunun nasıl yapılacağını adım adım inceleyeceğiz.


2. Spring Boot Uygulamasının Kurulumu ve Geliştirilmesi

Spring Initializr ile Proje Oluşturma

Proje Oluşturma:


Spring Initializr web sitesine gidin.

Projeye isim verin ve grup ile artefakt ID belirleyin.

Kullanmak istediğiniz Spring Boot versiyonunu seçin.

Gerekli bağımlılıkları ekleyin (örneğin, Spring Web, JPA, H2 Database).

Proje dosyasını indirin ve yerel geliştirme ortamınızda açın.

Proje Yapısı ve Bağımlılıklar:


İndirilen projenin yapısını inceleyin. src/main/java ve src/main/resources gibi temel dizinleri tanıyın.

pom.xml veya build.gradle dosyasındaki bağımlılıkları ve yapılandırmaları gözden geçirin.

Basit Bir REST API Oluşturma ve Test Etme

Controller Oluşturma:


@RestController annotasyonu ile bir sınıf oluşturun.

Bir veya daha fazla @GetMapping veya @PostMapping ile HTTP isteklerini karşılayacak metotlar yazın.

Basit bir "Hello World" veya benzeri bir JSON cevabı döndürün.

Uygulamayı Çalıştırma ve Test Etme:


Uygulamayı IDE üzerinden veya komut satırı aracılığıyla çalıştırın.

Bir tarayıcı veya API test aracı (örneğin, Postman) kullanarak API'nize istek yapın ve cevabı kontrol edin.

Uygulama için Basit Bir Veritabanı Entegrasyonu

Veritabanı Bağlantısı:


application.properties dosyasında veritabanı bağlantı bilgilerini ayarlayın.

H2 gibi gömülü bir veritabanı kullanıyorsanız, ilgili yapılandırmaları ekleyin.

Entity ve Repository Oluşturma:


Veritabanı tablolarınızı temsil edecek @Entity sınıfları oluşturun.

Spring Data JPA'nın JpaRepository arayüzünden türeyen repository sınıfları oluşturun.

Veritabanı İşlemleri:


Controller'da repository metodlarını kullanarak veritabanı işlemleri gerçekleştirin (örneğin, veri ekleme, sorgulama).

Bu adımlar, Spring Boot ile temel bir RESTful servisin nasıl oluşturulacağını ve basit bir veritabanı entegrasyonunun nasıl yapılacağını gösterir. Bir sonraki adım olan "Docker'la Uygulamayı Konteynerize Etme"ye geçmeye hazırsanız, lütfen "devam" deyin!


Harika, şimdi Docker'la Uygulamayı Konteynerize Etme bölümüne geçeceğiz. Bu bölümde, Spring Boot uygulamanızı Docker konteynerine nasıl dönüştürebileceğinizi ve bu konteyneri nasıl çalıştırabileceğinizi öğreneceğiz. Bu işlem, uygulamanızın farklı ortamlarda tutarlı bir şekilde çalışmasını sağlayacak.


3. Docker'la Uygulamayı Konteynerize Etme

Docker Nedir ve Nasıl Çalışır?

Docker Temelleri: Docker, uygulamalarınızı izole edilmiş ortamlarda, yani konteynerlerde çalıştırmanızı sağlayan bir platformdur. Bu konteynerler, uygulamanızın çalıştığı sistemin detaylarından bağımsızdır, böylece uygulamanız farklı ortamlarda aynı şekilde çalışabilir.

Dockerfile Oluşturma ve Detaylı Anlamı

Dockerfile Yazma:


Projemizin kök dizinine Dockerfile adında bir dosya oluşturun.

Bu dosyada, uygulamanızın nasıl inşa edileceğini ve çalıştırılacağını belirten komutları yazın.

Temel komutlar arasında FROM (temel alınacak imaj), COPY (dosyaların konteynere kopyalanması), RUN (gerekli komutların çalıştırılması), ve CMD (konteyner çalıştırıldığında uygulamanın nasıl başlatılacağı) bulunur.

Docker İmajının Oluşturulması:


Dockerfile'ınızı kullanarak bir Docker imajı oluşturun. Bunu yapmak için komut satırında docker build -t [isim] . komutunu kullanın.

Bu komut, Dockerfile'ınızda belirtilen adımları takip ederek bir Docker imajı oluşturur.

Uygulamanın Docker Konteyneri Olarak Çalıştırılması

Konteyner Başlatma:


Oluşturduğunuz Docker imajını kullanarak bir konteyner başlatın. Bunu yapmak için docker run -p [dış port]:[iç port] [isim] komutunu kullanın.

Bu komut, belirttiğiniz imajı kullanarak bir Docker konteyneri başlatır ve belirlediğiniz portları kullanarak uygulamanıza erişim sağlar.

Uygulamanın Test Edilmesi:


Konteyner başladıktan sonra, uygulamanızın çalışıp çalışmadığını kontrol etmek için tarayıcıdan veya Postman gibi bir API test aracından uygulamanıza istek yapın.

Bu adımlar, Spring Boot uygulamanızı Docker ile konteynerize etmenizi ve yerel makinenizde bu konteyneri çalıştırmanızı sağlar. Bir sonraki adım olan "Kubernetes'e Giriş ve Ortam Hazırlığı"ne geçmeye hazırsanız, lütfen "devam" deyin!


Mükemmel, şimdi Kubernetes'e Giriş ve Ortam Hazırlığı bölümüne geçeceğiz. Bu bölümde, Kubernetes'in temel kavramlarını ve bileşenlerini tanıyacak, Minikube ve kubectl'in kurulumunu yapacak ve yerel Kubernetes ortamınızı hazırlayacaksınız.


4. Kubernetes'e Giriş ve Ortam Hazırlığı

Kubernetes'in Temel Kavramları ve Bileşenleri

Kubernetes Nedir? Kubernetes, konteynerize edilmiş uygulamaların dağıtımını, ölçeklendirilmesini ve yönetimini otomatize eden bir sistemdir.

Temel Bileşenler: Kubernetes'in temel bileşenleri arasında pod'lar (konteynerlerin çalıştığı en küçük birim), servisler (dış dünyaya açık olan ve trafik yönlendiren bileşenler) ve deployment'lar (uygulamanın dağıtımını ve güncellemelerini yöneten yapılar) bulunur.

Minikube ve kubectl Kurulumu

Minikube Kurulumu:


Minikube, yerel makinenizde bir Kubernetes cluster'ı çalıştırmanızı sağlar. Minikube resmi web sitesi üzerinden işletim sisteminize uygun versiyonunu indirin ve kurulum talimatlarını takip edin.

kubectl Kurulumu:


kubectl, Kubernetes cluster'ınızı komut satırından yönetmenizi sağlayan bir araçtır. Kubernetes'in resmi web sitesi üzerinden işletim sisteminize uygun kubectl versiyonunu indirin ve kurulum yapın.

Yerel Kubernetes Ortamının Hazırlanması ve Test Edilmesi

Minikube Başlatma:


Komut satırında minikube start komutu ile Minikube'ı başlatın. Bu, yerel bir Kubernetes cluster'ı oluşturur.

Kubernetes Cluster'ına Genel Bakış:


kubectl get nodes komutu ile cluster'daki node'ları görebilirsiniz. Bu, Minikube tarafından oluşturulan sanal makinelerdir.

Basit Bir Test Uygulaması Çalıştırma:


Kubernetes ortamınızı test etmek için basit bir test uygulaması dağıtın. Örneğin, kubectl run hello-minikube --image=k8s.gcr.io/echoserver:1.4 --port=8080 komutu ile basit bir echo server başlatabilirsiniz.

Uygulama Durumunu Kontrol Etme:


kubectl get pods komutu ile pod'ların durumunu kontrol edin.

Bu adımlar, Kubernetes'e başlangıç için gerekli olan yerel ortamı hazırlamanızı ve temel komutlarla tanışmanızı sağlar. Bir sonraki adım olan "Kubernetes İle Uygulama Dağıtımı"ne geçmeye hazırsanız, lütfen "devam" deyin!


Harika, şimdi Kubernetes İle Uygulama Dağıtımı bölümüne geçeceğiz. Bu bölümde, daha önce Docker ile konteynerize ettiğiniz Spring Boot uygulamanızı Kubernetes cluster'ına nasıl dağıtabileceğinizi ve yönetebileceğinizi öğreneceksiniz.


5. Kubernetes İle Uygulama Dağıtımı ve Yönetimi

Kubernetes Manifest Dosyalarının Oluşturulması

Deployment Dosyası Oluşturma:


Uygulamanızın Kubernetes cluster'ında nasıl çalıştırılacağını tanımlayan bir deployment.yaml dosyası oluşturun.

Bu dosyada, uygulamanızın Docker imajını, kaç tane pod çalıştırılacağını, hangi portların açılacağını ve diğer ayarları tanımlayın.

Service Dosyası Oluşturma:


Uygulamanızın dış dünyaya nasıl açılacağını tanımlayan bir service.yaml dosyası oluşturun.

Bu dosyada, uygulamanızın dışarıdan hangi port üzerinden erişilebilir olacağını ve trafik yönlendirmelerini belirtin.

Kubernetes Pod'larına Dağıtım

Deployment Uygulama:


kubectl apply -f deployment.yaml komutu ile oluşturduğunuz deployment dosyasını uygulayın.

Bu, uygulamanızın pod'larını Kubernetes cluster'ında başlatır.

Service Uygulama:


kubectl apply -f service.yaml komutu ile oluşturduğunuz service dosyasını uygulayın.

Bu, uygulamanıza dış dünyadan erişim sağlar.

Load Balancer ve Servislerle Dış Dünya İle Bağlantı Kurulması

Eğer cluster'ınız dış dünya ile bağlantı kuracaksa, service.yaml dosyasında bir Load Balancer yapılandırabilirsiniz. Bu, gelen trafiği uygulamanızın pod'larına yönlendirir.

Uygulamanın Kubernetes Üzerinde Çalıştırılması ve Test Edilmesi

Uygulama Durumunu Kontrol Etme:


kubectl get pods komutu ile pod'ların durumunu kontrol edin.

kubectl get services komutu ile servislerin durumunu ve IP adreslerini kontrol edin.

Uygulamaya Erişim Testi:


Eğer bir Load Balancer kullandıysanız, belirlenen IP adresi üzerinden uygulamanıza erişim testi yapın.

Bu adımlar, Docker ile paketlenmiş bir Spring Boot uygulamasının Kubernetes üzerinde nasıl dağıtılacağını ve yönetileceğini gösterir. Bir sonraki adım olan "Sorun Giderme ve En İyi Uygulamalar" bölümüne geçmeye hazırsanız, lütfen "devam" deyin!


Çok iyi, şimdi Sorun Giderme, En İyi Uygulamalar ve Güvenlik bölümüne geçeceğiz. Bu bölüm, Kubernetes ve Docker kullanırken karşılaşabileceğiniz yaygın sorunlara çözüm önerileri sunacak, performans ve güvenlik için en iyi uygulamaları ele alacak.


6. Sorun Giderme, En İyi Uygulamalar ve Güvenlik

Kubernetes ve Docker'da Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Yolları

Sorun Giderme Teknikleri:


kubectl logs [pod-name] komutu ile pod log'larını inceleyin.

kubectl describe pod [pod-name] komutu ile pod'un durumunu ve olay geçmişini kontrol edin.

Docker konteynerlerinde yaşanan ağ veya bağlantı sorunları için Docker network ayarlarını gözden geçirin.

Yaygın Sorun Senaryoları:


Pod'ların beklenmedik şekilde durması veya yeniden başlatılması.

Servislerin dış dünyadan erişilemez olması.

Uygulama performansının beklenenin altında olması.

Performans ve Güvenlik İçin En İyi Uygulamalar

Performans Optimizasyonu:


Uygulamanızı ve veritabanınızı ölçeklendirmek için uygun stratejiler belirleyin.

Kaynak kullanımını (CPU ve bellek) izleyerek gerektiğinde ayarlamalar yapın.

Güvenlik Önerileri:


Güvenli konteyner imajları kullanın ve düzenli olarak güncelleyin.

Kubernetes secrets ve config maps kullanarak hassas verileri güvenli bir şekilde yönetin.

Ağ politikalarını kullanarak pod'lar arası erişimi sınırlayın.

Kubernetes Güvenlik Uygulamaları

Kubernetes rol tabanlı erişim kontrolleri (RBAC) ve diğer güvenlik mekanizmalarını kullanarak cluster güvenliğini sağlayın.

Bu adımlar, Kubernetes ve Docker kullanırken karşılaşabileceğiniz sorunları çözmenize, uygulamanızın performansını ve güvenliğini artırmanıza yardımcı olur. Son bölüm olan "Sonuç ve Ek Kaynaklar" bölümüne geçmeye hazırsanız, lütfen "devam" deyin!


Mükemmel, bu tutorialın son bölümü olan Sonuç ve Ek Kaynaklar bölümüne geçiyoruz. Burada, öğrendiklerimizin kısa bir özetini yapacağız ve ileri seviye öğrenme için faydalı kaynakları paylaşacağız.


7. Sonuç ve Ek Kaynaklar

Öğrenilenlerin ve Uygulamaların Özeti

Spring Boot ile RESTful servislerin nasıl oluşturulacağını ve basit bir veritabanı entegrasyonunun nasıl yapıldığını gördük.

Docker ile uygulamanızı konteynerize etmeyi ve yerel bir ortamda çalıştırmayı öğrendik.

Kubernetes ile bu konteynerleri nasıl dağıtacağınızı, yöneteceğinizi ve dış dünyaya nasıl açacağınızı inceledik.

Karşılaşılan sorunlar ve çözüm yolları, performans ve güvenlik konularına değindik.

İleri Seviye Konular ve Öğrenme Yolları

Kubernetes ve Docker ile ilgili daha ileri seviye konulara (örneğin, otomatik ölçeklendirme, ileri düzey ağ yapılandırmaları) hakim olmak.

Mikro hizmet mimarileri ve bulut hizmetleri ile entegrasyonlar konusunda bilgi edinmek.

Faydalı Kaynaklar, Dökümanlar ve Topluluklar

Kubernetes.io: Kubernetes'in resmi web sitesi, detaylı dökümanlar ve öğreticiler sunar.

Docker Documentation: Docker'ın resmi dökümantasyon sayfası.

Spring.io: Spring Boot ve ilgili teknolojiler için resmi kaynak.

Çeşitli topluluk forumları ve Q&A siteleri (Stack Overflow, Reddit vb.) sorunlarınızı tartışmak ve çözüm bulmak için harika kaynaklardır.

Bu tutorial, Spring Boot, Docker ve Kubernetes teknolojilerini kullanarak bir uygulama geliştirme ve dağıtma sürecinin temellerini kapsamaktadır. Umarım bu bilgiler sizin için faydalı olmuştur ve kendi projelerinizde bu teknolojileri etkili bir şekilde kullanabilirsiniz. Herhangi bir sorunuz olursa ya da daha fazla bilgiye ihtiyacınız olursa, lütfen sormaktan çekinmeyin!


Elbette, bir örnek proje üzerinden Spring Boot, Docker ve Kubernetes kullanımını adım adım kodlarla anlatmak harika bir fikir. Ancak burada kodların tüm detaylarını paylaşmak yerine, her adım için temel yapıyı ve önemli noktaları özetleyeceğim. Bu, size başlangıç noktası sağlayacak ve kendi projenizde uygulamak için bir rehber olacaktır.


Spring Boot Uygulamasının Oluşturulması

Proje Oluşturma (Spring Initializr)

Spring Initializr kullanarak bir proje oluşturun.

Bağımlılıklar olarak Spring Web ve JPA seçin.

Uygulama Kodu

java

Copy code

// MainApplication.java

@SpringBootApplication

public class MainApplication {

    public static void main(String[] args) {

        SpringApplication.run(MainApplication.class, args);

    }

}


// HelloController.java

@RestController

public class HelloController {

    @GetMapping("/")

    public String hello() {

        return "Hello, World!";

    }

}


// application.properties

# Veritabanı ve diğer yapılandırmalar burada yer alır

Docker İle Konteynerizasyon

Dockerfile Oluşturma

Dockerfile

Copy code

# Dockerfile

FROM openjdk:11

COPY target/spring-boot-app.jar spring-boot-app.jar

ENTRYPOINT ["java","-jar","/spring-boot-app.jar"]

Bu Dockerfile, Java 11 temelli bir imaj üzerine Spring Boot uygulamanızı yerleştirir ve çalıştırır.

Docker İmajı Oluşturma ve Çalıştırma

bash

Copy code

docker build -t spring-boot-app .

docker run -p 8080:8080 spring-boot-app

Kubernetes İle Dağıtım

Kubernetes Manifest Dosyaları

yaml

Copy code

# deployment.yaml

apiVersion: apps/v1

kind: Deployment

metadata:

  name: spring-boot-app

spec:

  replicas: 2

  selector:

    matchLabels:

      app: spring-boot-app

  template:

    metadata:

      labels:

        app: spring-boot-app

    spec:

      containers:

      - name: spring-boot-app

        image: spring-boot-app:latest

        ports:

        - containerPort: 8080


# service.yaml

apiVersion: v1

kind: Service

metadata:

  name: spring-boot-app

spec:

  type: LoadBalancer

  ports:

    - port: 8080

  selector:

    app: spring-boot-app

Kubernetes Komutları

bash

Copy code

kubectl apply -f deployment.yaml

kubectl apply -f service.yaml

Bu adımlar, temel bir Spring Boot uygulamasının geliştirilmesi, Docker ile konteynerize edilmesi ve Kubernetes üzerinde dağıtılmasına yönelik temel bir rehberdir. Her adımda belirli ayarlamalar ve optimizasyonlar yapmanız gerekebilir. Bu rehber, bu teknolojilerle çalışırken bir başlangıç noktası sağlamayı amaçlamaktadır.

2023 yılında, bir yazılım mimarı olarak bir Java 17, Spring Boot, Spring Cloud, Kafka, DDD, Reactive Programming, Docker, Kubernetes kullanarak Borsada hisse senedi alom satımı yapılabilen, Abd ve Türkiye borsasının yer aldığı, günlük nemalandırmanın yapıldığı, favori listelerin oluşturulabildiği, grafiklerin yer aldığı ve canlı verilerin anlık olarak kullanıcılar tarafından izlenebildiği borsa aracı kurum uygulaması: ChatGPT



Java 17, Spring Boot, Spring Cloud, Kafka ve Domain-Driven Design (DDD) kullanarak, ABD ve Türkiye borsalarını kapsayan, günlük nemalandırma, favori listeleri oluşturma, grafikler ve canlı veri akışı özelliklerine sahip bir borsa aracı kurum uygulaması geliştirmek oldukça kapsamlı bir proje. Bu projeniz için adım adım gitmek ve temel konseptler üzerinden ilerlemek en iyisi olacaktır. İlk olarak, projenizin ana bileşenlerini ve bunların nasıl entegre edileceğini ele alacağım.


1. Proje İskeleti ve Java 17

Java 17, LTS (Long Term Support) sürümü olduğu için projeniz için ideal bir seçim. Spring Boot ile projenizin iskeletini oluşturarak başlayabiliriz. Spring Initializr (start.spring.io) aracını kullanarak Java 17 ve gerekli bağımlılıkları içeren bir proje iskeleti oluşturabilirsiniz.


2. Spring Boot ve Spring Cloud

Spring Boot, hızlı ve kolay bir şekilde uygulama geliştirmenize olanak tanır. REST API'ler, veritabanı entegrasyonları ve güvenlik gibi temel özellikler için destek sağlar. Spring Cloud ise mikro hizmet mimarisi için gerekli olan yapılandırma sunucusu, servis keşfi ve yük dengeleme gibi özellikler sunar.


3. Apache Kafka

Apache Kafka, uygulamanızın farklı bölümleri arasında veri akışını yönetmek için kullanılabilir. Özellikle, canlı borsa verilerinin işlenmesi ve dağıtılması için idealdir. Kafka'nın temel kavramları olan konular (topics), üreticiler (producers) ve tüketiciler (consumers) üzerinde durabiliriz.


4. Domain-Driven Design (DDD)

DDD, karmaşık iş gereksinimlerini yönetmek için etkili bir yaklaşımdır. Borsa uygulamanız için, işlem, hisse senedi, kullanıcı hesapları gibi alanları belirleyerek başlayabiliriz. Her bir alanı bir mikro hizmet olarak ele alabilir ve sınırlı bağlam (bounded context) ve topluluklar (aggregates) kavramları üzerinde durabiliriz.


5. Borsa Verileri ve Grafikler

ABD ve Türkiye borsalarından canlı verileri nasıl elde edeceğiniz ve bu verileri grafiklerle nasıl göstereceğiniz önemli bir konu. Spring Boot ve JavaScript kütüphaneleri (örneğin, Chart.js veya D3.js) bu iş için kullanılabilir.


6. Günlük Nemalandırma ve Favori Listeleri

Bu özellikler, kullanıcıların hesaplarını yönetmelerine ve kişisel tercihlerini kaydetmelerine olanak tanır. Spring Data JPA ve Hibernate gibi teknolojiler bu verileri yönetmek için kullanılabilir.


Örnek Kodlar ve Makale Yazımı

Her bir konsept için örnek kodlar ve açıklamalar sağlamak, okuyucularınızın projenizi daha iyi anlamasına yardımcı olacaktır. Bu kod örneklerini, projenizin çeşitli aşamalarını açıklayan makalelerde adım adım sunabilirsiniz.


Size öncelikle temel bir Spring Boot uygulaması oluşturmayı göstererek başlayalım. Ardından, projenizi geliştirirken adım adım ilerleyeceğiz. İlk adım olarak, Spring Initializr kullanarak bir proje iskeleti oluşturabiliriz. Devam etmemi istiyorsanız, lütfen belirtin.


Harika, öncelikle Java 17 ve Spring Boot kullanarak basit bir proje iskeleti oluşturalım. Bunun için Spring Initializr'ı kullanacağız. Spring Initializr, web tabanlı bir araçtır ve size hızlı bir şekilde projenizi başlatmanız için gerekli yapılandırmayı sağlar.


Spring Initializr ile Proje Oluşturma

Spring Initializr'a Git: start.spring.io adresine gidin.


Proje Metadatasını Belirle:


Project: Maven Project

Language: Java

Spring Boot: En son stabil sürümü seçin (2.x.x)

Project Metadata:

Group: com.yourcompany

Artifact: stock-trading

Name: stock-trading

Description: A stock trading application for US and Turkey markets

Package Name: com.yourcompany.stocktrading

Packaging: Jar

Java: 17

Bağımlılıkları Seç:


Spring Web

Spring Data JPA

Apache Kafka

(İhtiyacınıza göre diğer bağımlılıkları da ekleyebilirsiniz)

Proje Dosyasını İndir ve Aç:


"Generate" butonuna tıklayarak proje dosyasını indirin.

İndirdiğiniz ZIP dosyasını açın ve içindeki projeyi tercih ettiğiniz IDE'ye (örneğin, IntelliJ IDEA veya Eclipse) aktarın.

Projenin Temel Yapısını İnceleme

Proje indirildikten sonra, temel yapısını inceleyelim. Bir Spring Boot projesinde genellikle aşağıdaki yapının olduğunu göreceksiniz:


src/main/java/ dizini altında uygulama kodunuz bulunur.

src/main/resources/ içinde uygulama ayarları ve diğer kaynaklar yer alır.

src/test/java/ altında test kodlarınız bulunur.

İlk Controller'ı Oluşturma

Basit bir REST API oluşturarak başlayalım. src/main/java/com/yourcompany/stocktrading dizinine gidin ve burada bir controller sınıfı oluşturun:


java

Copy code

package com.yourcompany.stocktrading;


import org.springframework.web.bind.annotation.GetMapping;

import org.springframework.web.bind.annotation.RestController;


@RestController

public class HelloController {


    @GetMapping("/hello")

    public String sayHello() {

        return "Hello, Stock Traders!";

    }

}

Bu kod, /hello endpoint'ine gelen GET isteklerine "Hello, Stock Traders!" metni ile yanıt verir.


Uygulamayı Çalıştırma

IDE'nizde sağ tıklayarak Spring Boot uygulamanızı çalıştırın. Tarayıcınızda localhost:8080/hello adresine giderek API'nızın yanıtını görebilirsiniz.


Bu temel adımlar, projenize başlamanız için bir temel oluşturur. Daha sonraki adımlarda, Spring Cloud, Kafka entegrasyonu ve DDD kavramlarını daha detaylı olarak ele alacağız. Şimdi, bu temel yapı üzerine daha fazla detay eklemek için devam etmeli miyiz?


Mükemmel, şimdi Spring Cloud ve Apache Kafka entegrasyonu ile Domain-Driven Design (DDD) kavramlarını projenize entegre etme sürecine devam edeceğiz.


Spring Cloud Entegrasyonu

Spring Cloud, mikro hizmet mimarileri için çok sayıda kütüphane ve araç sağlar. Bu projede, yapılandırma yönetimi, servis keşfi ve gateway gibi bazı temel Spring Cloud özelliklerini kullanacağız.


Yapılandırma Sunucusu (Config Server)

Yapılandırma Sunucusu Oluşturma:


Yeni bir Spring Boot projesi oluşturun ve spring-cloud-config-server bağımlılığını ekleyin.

@EnableConfigServer anotasyonunu uygulamanızın ana sınıfına ekleyin.

Yapılandırma Dosyalarını Depolama:


Yapılandırma dosyalarını (örneğin, application.yml) bir Git deposunda saklayın.

Config Server'ın bu Git deposuna bağlanması için application.yml içinde gerekli ayarları yapın.

Servis Keşfi (Eureka Server)

Eureka Server Kurulumu:


Yeni bir Spring Boot projesi oluşturun ve spring-cloud-starter-netflix-eureka-server bağımlılığını ekleyin.

@EnableEurekaServer anotasyonunu uygulamanızın ana sınıfına ekleyin.

Mikro Hizmetleri Kaydetme:


Her mikro hizmete spring-cloud-starter-netflix-eureka-client bağımlılığını ekleyin ve application.yml dosyasında Eureka Server'a kaydolmalarını sağlayın.

Apache Kafka Entegrasyonu

Apache Kafka, canlı veri akışını işlemek için kullanılabilir. Kafka, üreticiler (producers) ve tüketiciler (consumers) arasında mesajları etkili bir şekilde aktarır.


Kafka Bağımlılığını Ekleyin:


spring-kafka bağımlılığını projenize ekleyin.

Kafka Üretici (Producer) ve Tüketici (Consumer) Oluşturma:


Kafka üreticisi, borsa verilerini Kafka konularına (topics) gönderir.

Kafka tüketicisi, bu verileri işler ve gerekli işlemleri yapar.

Domain-Driven Design (DDD) Uygulama

DDD, iş mantığınızı modellemek ve mikro hizmetler arasındaki bağlantıları yönetmek için önemlidir.


Sınırlı Bağlam (Bounded Context) Belirleme:


İşlemler, hisse senetleri, kullanıcı hesapları gibi her bir iş alanını ayrı bir sınırlı bağlam olarak tanımlayın.

Topluluklar (Aggregates) ve Varlıklar (Entities) Oluşturma:


Her bağlam içinde toplulukları ve varlıkları modelleyin. Örneğin, bir "İşlem" topluluğu içinde "Hisse Senedi", "Kullanıcı" gibi varlıklar olabilir.

Depo Desenleri (Repository Patterns) Kullanma:


Veri erişimini soyutlamak için depo desenlerini kullanın.

Bu adımlar, projenizin mikro hizmet mimarisi ve DDD yaklaşımı ile nasıl ilerleyeceği konusunda size bir yol haritası sunar. Her adımda, ilgili kod örnekleri ve açıklamaları makalenizde sunabilirsiniz. Şimdi bu adımların her birini daha detaylı olarak incelemek ve kod örnekleriyle zenginleştirmek için devam etmeli miyiz?


Spring Cloud Yapılandırma Sunucusu (Config Server) Detayları

Yapılandırma Sunucusu, mikro hizmetlerinizin yapılandırmalarını merkezi bir yerden yönetmenizi sağlar. Böylece, uygulamanızın farklı ortamlar arasında kolayca geçiş yapmasına olanak tanır.


Adım 1: Yapılandırma Sunucusu Projesi Oluşturma

Yeni Spring Boot Projesi Oluştur: spring-cloud-config-server bağımlılığı ile yeni bir proje oluşturun.


Ana Sınıfı Ayarla: Ana sınıfa @EnableConfigServer anotasyonunu ekleyin. Bu, uygulamanızı bir yapılandırma sunucusu olarak etkinleştirir.


java

Copy code

@SpringBootApplication

@EnableConfigServer

public class ConfigServerApplication {

    public static void main(String[] args) {

        SpringApplication.run(ConfigServerApplication.class, args);

    }

}

Yapılandırma Dosyası: application.yml dosyasında, yapılandırma sunucusunun Git deposuna bağlantı detaylarını belirtin.


yaml

Copy code

server:

  port: 8888


spring:

  cloud:

    config:

      server:

        git:

          uri: [Git Repo URL]

          clone-on-start: true

Adım 2: Mikro Hizmetlerin Yapılandırma Sunucusuna Bağlanması

Her mikro hizmetin bootstrap.yml veya bootstrap.properties dosyasında, yapılandırma sunucusunun URL'sini belirtin:


yaml

Copy code

spring:

  application:

    name: stock-trading-service

  cloud:

    config:

      uri: http://localhost:8888

Apache Kafka Entegrasyonu

Kafka, yüksek hacimli veri akışlarını yönetmek için kullanılabilir. Bu özellikle, canlı borsa verilerinin işlenmesi ve analizi için önemlidir.


Spring Cloud, mikro hizmet mimarileri için zengin bir set sunar. Daha önce yapılandırma sunucusu (Config Server) ve servis keşfi (Eureka Server) hakkında konuştuk. Bu adımların yanı sıra, Spring Cloud'un sunduğu diğer önemli özellikler arasında şunlar bulunmaktadır:


1. Spring Cloud Gateway

Spring Cloud Gateway, API Gateway rolünü üstlenir. Bu, mikro hizmetler arasındaki gelen istekleri yönlendirmek, yük dengelemek ve çapraz kesim endişelerini (cross-cutting concerns) ele almak için kullanılır.


Yönlendirme Kuralları: İstekleri mikro hizmetlere yönlendirmek için belirli kurallar tanımlayabilirsiniz.

Oran Sınırlama (Rate Limiting): Aşırı trafik durumunda sistem üzerindeki yükü yönetmek için oran sınırlaması yapılandırabilirsiniz.

Circuit Breaker Entegrasyonu: Hizmet kesintileri ve aksamaları sırasında sistem istikrarını korumak için Circuit Breaker desenlerini uygulayabilirsiniz.

2. Spring Cloud Circuit Breaker

Mikro hizmetler arasında Circuit Breaker desenini uygulamak için Spring Cloud Circuit Breaker kullanılır. Bu, tek bir hizmetteki aksaklıkların tüm sistemi etkilemesini önler.


Fallback Yöntemleri: Bir hizmet yanıt vermediğinde uygulanacak yedek (fallback) işlemleri tanımlayabilirsiniz.

Hizmet Sağlığı İzleme: Hizmetlerin durumunu izleyerek, hatalara otomatik olarak yanıt verebilirsiniz.

3. Spring Cloud Config Client

Spring Cloud Config Client, mikro hizmetlerin yapılandırma sunucusundan yapılandırmalarını almasını sağlar. Bu, uygulamanın ayarlarını merkezi bir yerden yönetmenize olanak tanır.


Dinamik Yapılandırma Yenileme: Uygulama çalışırken yapılandırmaları yenileyebilir ve güncelleyebilirsiniz.

Ortam Ayarlarını Yönetme: Farklı ortamlar (geliştirme, test, üretim) için farklı yapılandırmaları kolayca yönetebilirsiniz.

4. Spring Cloud Sleuth ve Zipkin

Mikro hizmetler arasındaki istekleri takip etmek için Spring Cloud Sleuth ve Zipkin entegrasyonu kullanılır. Bu, sistem genelindeki hata ayıklama ve performans izleme için gereklidir.


İzleme (Tracing): İsteklerin sistem içindeki yolunu takip edebilir ve kaydedebilirsiniz.

Loglama ve Görselleştirme: İsteklerle ilgili logları toplayıp, Zipkin gibi araçlarla görselleştirebilirsiniz.

5. Spring Cloud Stream

Veri akışı ve olay tabanlı mimariler için Spring Cloud Stream kullanılır. Kafka veya RabbitMQ gibi mesajlaşma sistemleriyle entegrasyon sağlar.


Olay Yayını ve Tüketimi: Sistem genelinde olayları (events) yayınlayabilir ve tüketebilirsiniz.

Yüksek Erişilebilirlik ve Ölçeklenebilirlik: Mesajlaşma sistemlerinin özelliklerini kullanarak, yüksek erişilebilirlik ve ölçeklenebilirlik sağlayabilirsiniz.

Bu özellikler, Spring Cloud'un mikro hizmet mimarileri için sunduğu çeşitliliği ve gücü gösterir. Her biri, mikro hizmetlerin yönetimi, iletişimi ve güvenliği açısından önemli rol oynar. Projede bu özellikleri entegre etmek, sisteminizin day


Projemizde Spring Cloud ve ilişkili teknolojileri kullanarak geliştireceğimiz mikro hizmet mimarisi için kod örnekleri ve yapılandırmaları aşağıda sıralıyorum:


1. Spring Cloud Gateway

Spring Cloud Gateway, API yönlendirmeleri ve güvenlik ayarları için kullanılabilir. Örnek bir yapılandırma şu şekilde olabilir:


application.yml içinde Gateway Yapılandırması


yaml

Copy code

spring:

  cloud:

    gateway:

      routes:

        - id: user-service

          uri: lb://USER-SERVICE

          predicates:

            - Path=/user/**

          filters:

            - AddRequestHeader=X-Request-User, User

        - id: stock-service

          uri: lb://STOCK-SERVICE

          predicates:

            - Path=/stock/**

Bu yapılandırmada, user-service ve stock-service adlı iki mikro hizmete yönlendirme yapılıyor. lb:// öneki, yük dengelemeyi (load balancing) ifade eder.


2. Spring Cloud Circuit Breaker

Circuit Breaker, hizmetler arası çağrılarda hata toleransı sağlar. Resilience4J entegrasyonu örneği:


Circuit Breaker Yapılandırması


java

Copy code

@Configuration

public class CircuitBreakerConfig {


    @Bean

    public CircuitBreakerRegistry circuitBreakerRegistry() {

        return CircuitBreakerRegistry.ofDefaults();

    }

}

Hizmet Çağrısında Circuit Breaker Kullanımı


java

Copy code

@Service

public class UserService {


    private final CircuitBreakerRegistry circuitBreakerRegistry;


    public UserService(CircuitBreakerRegistry circuitBreakerRegistry) {

        this.circuitBreakerRegistry = circuitBreakerRegistry;

    }


    public User getUser(String userId) {

        CircuitBreaker circuitBreaker = circuitBreakerRegistry.circuitBreaker("userService");

        return circuitBreaker.run(() -> externalUserServiceCall(userId), throwable -> fallbackUser());

    }


    // ...

}

3. Spring Cloud Config Client

Mikro hizmetlerin, Config Server'dan yapılandırmalarını alması için Config Client kullanılır.


Config Server'a Bağlanmak İçin bootstrap.yml Yapılandırması


yaml

Copy code

spring:

  application:

    name: user-service

  cloud:

    config:

      uri: http://config-server:8888

4. Spring Cloud Sleuth ve Zipkin

Sleuth, mikro hizmetler arası isteklerin izlenmesini sağlar. Zipkin ile entegre çalışarak izleme verilerini görselleştirir.


Sleuth ve Zipkin Yapılandırması


yaml

Copy code

spring:

  sleuth:

    sampler:

      probability: 1.0

  zipkin:

    baseUrl: http://zipkin-server:9411

5. Spring Cloud Stream

Spring Cloud Stream, mesajlaşma sistemleriyle entegrasyonu kolaylaştırır. Kafka kullanımı için örnek yapılandırma:


Kafka Yapılandırması


yaml

Copy code

spring:

  cloud:

    stream:

      kafka:

        binder:

          brokers: kafka:9092

      bindings:

        stockChannel:

          destination: stock-topic

          group: stock-group

Mesaj Yayını


java

Copy code

@EnableBinding(Source.class)

public class StockPublisher {


    private final MessageChannel stockChannel;


    public StockPublisher(MessageChannel stockChannel) {

        this.stockChannel = stockChannel;

    }


    public void sendStockUpdate(Stock stock) {

        stockChannel.send(MessageBuilder.withPayload(stock).build());

    }

}

Bu kod örnekleri ve yapılandırmalar, mikro hizmet mimarisinde Spring Cloud'un nasıl kullanılacağını göstermektedir. Her bir özellik, sisteminizin farklı yönlerini güçlendirir ve daha sağlam, ölçeklenebilir bir mimari oluşturmanıza yardımcı olur. Projede bu teknolojileri entegre ederken, her birinin işlevselliğini ve sistem üzerindeki etkisini dikkate almak önemlidir.


Kafka Üretici (Producer)

Bağımlılığı Ekle: spring-kafka bağımlılığını projenize ekleyin.


Kafka Template Kullan: KafkaTemplate sınıfını kullanarak mesajları Kafka konularına gönderin.


java

Copy code

@Service

public class KafkaProducerService {

    private final KafkaTemplate<String, String> kafkaTemplate;


    public KafkaProducerService(KafkaTemplate<String, String> kafkaTemplate) {

        this.kafkaTemplate = kafkaTemplate;

    }


    public void sendMessage(String message, String topicName) {

        kafkaTemplate.send(topicName, message);

    }

}

Kafka Tüketici (Consumer)

Kafka Listener Tanımla: @KafkaListener anotasyonunu kullanarak Kafka konularından mesajları dinleyin.


java

Copy code

@Service

public class KafkaConsumerService {


    @KafkaListener(topics = "stock-trading-topic", groupId = "group_id")

    public void consumeMessage(String message) {

        System.out.println("Received Message: " + message);

    }

}

Domain-Driven Design (DDD) Uygulama

DDD, karmaşık iş mantığını yönetmek ve mikro hizmetler arasında tutarlılık sağlamak için kullanılır.


Sınırlı Bağlam (Bounded Context)

İş alanlarınızı ayrı mikro hizmetler olarak tanımlayın. Örneğin, "İşlem Yönetimi", "Kullanıcı Yönetimi" gibi.


Topluluklar ve Varlıklar

Her sınırlı bağlamda, iş mantığını temsil eden topluluklar ve varlıklar tanımlayın. Örneğin, "İşlem" topluluğu içinde "Hisse Senedi", "Kullanıcı" varlıkları olabilir.


Depo Desenleri

Veri erişimini soyutlamak için depo desenlerini kullanın. Spring Data JPA, bu amaca hizmet eden güçlü bir araçtır.


java

Copy code

public interface StockRepository extends JpaRepository<Stock, Long> {

    // Sorgu metodları

}


Arada sana bilgilendirme yapayım. Bu uygulama bir mobil uygulama olacak. Reactive programing kullanacağım. Sistem scaleable olacak. Docker ve kubernetes kullanacağım. Bu bilgiler ışığında kaldığın yerden devam et.

Bu bilgiler projenizin yapısını ve gereksinimlerini önemli ölçüde etkiliyor. Mobil uygulama, Reactive programlama, Docker ve Kubernetes kullanımı, projenizin hem yapısını hem de dağıtım stratejisini şekillendiriyor. İşte bu yeni bilgiler ışığında projenizin geliştirilmesi için atılması gereken adımlar:


Reactive Programming

Reactive programlama, özellikle mobil uygulamalar ve yüksek trafikli sistemler için önemlidir çünkü asenkron ve olay tabanlı bir yaklaşım sunar.


Spring WebFlux Kullanımı

Spring WebFlux Bağımlılığı Ekleme: Spring WebFlux, Spring'in reaktif programlama desteğini sunar. Bu, spring-boot-starter-webflux bağımlılığını ekleyerek sağlanabilir.


Reaktif Controller Oluşturma: Spring WebFlux ile reaktif controller'lar oluşturun. Bu, Mono ve Flux türlerini kullanarak asenkron veri akışını kolaylaştırır.


@RestController

public class ReactiveStockController {


    @GetMapping("/stocks")

    public Flux<Stock> getAllStocks() {

        return stockService.getAllStocks(); // StockService'den Flux<Stock> döndürür

    }

}

Docker ve Kubernetes Entegrasyonu

Docker ve Kubernetes, uygulamanızın dağıtımını ve ölçeklendirilmesini yönetmek için kullanılır.


Docker İle Uygulamanızı Konteynerize Etme

Dockerfile Oluşturma: Her mikro hizmet için bir Dockerfile oluşturun. Bu, uygulamanızın nasıl konteynerize edileceğini tanımlar.


Dockerfile

Copy code

FROM openjdk:17

COPY ./target/stock-trading.jar stock-trading.jar

ENTRYPOINT ["java","-jar","/stock-trading.jar"]

Docker İmajı Oluşturma ve Çalıştırma: Docker imajlarını oluşturun ve yerel olarak test edin.


docker build -t stock-trading-service .

docker run -p 8080:8080 stock-trading-service

Kubernetes ile Ölçeklendirme

Kubernetes Deployment ve Service Tanımları: Her mikro hizmet için Kubernetes deployment ve service tanımları oluşturun. Bu, uygulamanızın Kubernetes cluster'ında nasıl çalıştırılacağını ve ölçeklendirileceğini tanımlar.


yaml

Copy code

apiVersion: apps/v1

kind: Deployment

metadata:

  name: stock-trading-deployment

spec:

  replicas: 3

  selector:

    matchLabels:

      app: stock-trading

  template:

    metadata:

      labels:

        app: stock-trading

    spec:

      containers:

      - name: stock-trading

        image: stock-trading-service

        ports:

        - containerPort: 8080

Kubernetes Cluster'ında Deployment Yapma: Deployment ve service tanımlarınızı kullanarak uygulamanızı Kubernetes cluster'ında dağıtın.


Mobil Uygulama İçin API Tasarımı

Mobil uygulama için API tasarımı, kullanıcı deneyimi ve performans açısından önemlidir.


Hafif ve Hızlı Yanıtlar: Mobil kullanıcılar için hafif ve hızlı yanıtlar sunmak önemlidir. Gereksiz veri gönderiminden kaçının ve yanıt sürelerini optimize edin.

Pagination ve Filtreleme: Büyük veri setleri için pagination ve filtreleme özellikleri ekleyin.

Güvenlik: JWT (JSON Web Tokens) gibi güvenli kimlik doğrulama mekanizmaları kullanın.

Bu adımlar, mobil uygulama odaklı, ölçeklenebilir ve reaktif bir mikro hizmet mimarisi oluşturmanıza yardımcı olacaktır. Her ad


Her adımda, özellikle Docker ve Kubernetes entegrasyonu, uygulamanızın ölçeklendirme ve yönetim ihtiyaçlarını karşılamak için kritik öneme sahiptir.


Kubernetes İle Mikro Hizmetlerin Yönetimi

Kubernetes, mikro hizmetlerinizin dağıtımı, ölçeklendirilmesi ve yönetimi için güçlü bir platform sağlar.


Kubernetes'de Service ve Load Balancing

Service Tanımları Oluşturma: Her mikro hizmet için bir Kubernetes service tanımı oluşturun. Bu, mikro hizmetlerinize dış dünyadan erişilebilirlik sağlar.


yaml

Copy code

apiVersion: v1

kind: Service

metadata:

  name: stock-trading-service

spec:

  selector:

    app: stock-trading

  ports:

    - protocol: TCP

      port: 80

      targetPort: 8080

  type: LoadBalancer

Yük Dengeleme (Load Balancing): Kubernetes'in yük dengeleme özelliklerini kullanarak trafiği mikro hizmetler arasında etkili bir şekilde dağıtın.


Kubernetes'de Auto-Scaling

Horizontal Pod Autoscaler (HPA) Kullanımı: Trafik artışına otomatik olarak yanıt vermek için HPA tanımlayın. Bu, yük altında otomatik olarak pod sayısını artırır.


yaml

Copy code

apiVersion: autoscaling/v1

kind: HorizontalPodAutoscaler

metadata:

  name: stock-trading-hpa

spec:

  scaleTargetRef:

    apiVersion: apps/v1

    kind: Deployment

    name: stock-trading-deployment

  minReplicas: 1

  maxReplicas: 10

  targetCPUUtilizationPercentage: 80

Mobil Uygulama İçin Optimizasyonlar

Mobil uygulama kullanıcılarınızın deneyimini iyileştirmek için aşağıdaki adımları uygulayabilirsiniz:


Caching Mekanizmaları: Sık kullanılan veriler için caching mekanizmaları kullanın. Bu, veri alım sürelerini azaltır ve sunucu yükünü hafifletir.

Veri Sıkıştırma: İletişimde veri sıkıştırma tekniklerini kullanarak bant genişliği kullanımını optimize edin.

API Gateway: Bir API Gateway kullanarak mikro hizmetler arasındaki istekleri yönetin ve düzenleyin. Bu, güvenlik, izleme ve oran sınırlama (rate limiting) gibi çapraz kesim endişelerini ele almanıza yardımcı olur.

Güvenlik Önlemleri

Mobil uygulamalar ve mikro hizmetler için güvenlik kritik bir konudur.


Kimlik Doğrulama ve Yetkilendirme: JWT veya OAuth 2.0 gibi güvenli kimlik doğrulama protokolleri kullanın.

HTTPS Kullanımı: Tüm iletişimlerin HTTPS üzerinden yapılmasını sağlayarak veri bütünlüğünü ve gizliliğini koruyun.

API Güvenlik Duvarı: Potansiyel saldırılara karşı API'lerinizi korumak için API güvenlik duvarı (API Gateway üzerinde) kullanın.

Sonraki Adımlar

Projede ilerlerken, her mikro hizmetin ve bileşenin ayrıntılı testlerden geçirilmesi önemlidir. Birim testleri, entegrasyon testleri ve yük testleri, sisteminizin güvenilir ve sağlam olmasını sağlar. Ayrıca, sürekli entegrasyon ve sürekli dağıtım (CI/CD) pipeline'larınızı kurarak geliştirme süreçlerinizi otomatikleştirebilir ve hızlandırabilirsiniz.


Bu projede ele alınan konular, kapsamlı ve geliş


Bu projede ele alınan konular, kapsamlı ve gelişmiş bir mikro hizmet mimarisi kurulumunu içeriyor. Bu nedenle, sürekli entegrasyon ve sürekli dağıtım (CI/CD) pipeline'larının oluşturulması ve yönetilmesi de projenin başarısı için kritik öneme sahip.


CI/CD Pipeline Kurulumu

Sürekli Entegrasyon ve Sürekli Dağıtım, geliştirme süreçlerinizin verimliliğini artırır ve kod kalitesini yükseltir.


Jenkins veya GitLab CI Kullanımı

CI/CD Araç Seçimi: Jenkins, GitLab CI gibi popüler CI/CD araçlarından birini seçin. Bu araçlar, kod değişikliklerini otomatik olarak algılar ve gerekli işlemleri (test, build, deploy) gerçekleştirir.


Pipeline Konfigürasyonu: Her mikro hizmet için bir pipeline konfigürasyonu oluşturun. Bu konfigürasyon, testlerin çalıştırılmasını, Docker imajlarının oluşturulmasını ve Kubernetes cluster'ına dağıtımını içermelidir.


yaml

Copy code

pipeline {

    agent any

    stages {

        stage('Build') {

            steps {

                // Kodu build et

            }

        }

        stage('Test') {

            steps {

                // Testleri çalıştır

            }

        }

        stage('Deploy') {

            steps {

                // Docker imajını oluştur ve Kubernetes'e deploy et

            }

        }

    }

}

Otomatik Testler: Her değişiklikle birlikte birim testleri, entegrasyon testleri ve gerektiğinde yük testleri otomatik olarak çalıştırılmalıdır.


Performans İzleme ve Günlük Yönetimi

Yüksek performanslı bir sistem için izleme ve günlük yönetimi önemlidir.


Monitoring Araçları Kullanımı

Prometheus ve Grafana: Kubernetes cluster'ınızda çalışan servislerin performansını izlemek için Prometheus ve Grafana kullanın.

Elasticsearch, Logstash ve Kibana (ELK Stack): Günlük verilerinizi yönetmek ve analiz etmek için ELK Stack kullanın.

Alarm ve Uyarı Mekanizmaları

Alarm Kurulumu: Sistemdeki anormal davranışları ve potansiyel sorunları erken tespit etmek için alarm ve uyarı mekanizmaları kurun.

Otomatik Müdahale: Bazı durumlarda, sistem otomatik olarak kendini düzeltebilir veya ölçeklenebilir. Bu tür otomatik müdahaleler için stratejiler geliştirin.

Kullanıcı Deneyimi ve Arayüz Tasarımı

Mobil uygulamanızın kullanıcı deneyimi (UX) ve arayüz tasarımı (UI), kullanıcıların uygulamanızla etkileşim şeklini büyük ölçüde etkiler.


Responsive ve Kullanıcı Dostu Arayüz: Kullanıcıların farklı cihazlarda rahat bir deneyim yaşamasını sağlamak için responsive ve kullanıcı dostu bir arayüz tasarlayın.

Kullanıcı Testleri: Gerçek kullanıcılarla testler yaparak, uygulamanızın kullanılabilirliğini ve kullanıcı deneyimini sürekli olarak geliştirin.

Sonuç

Bu projede, mikro hizmet mimarisi, reactive programlama, Docker ve Kubernetes kullanımı, güvenlik önlemleri, CI/CD, performans izleme ve kullanıcı deneyimi gibi bir dizi gelişmiş konu ele alınmıştır. Bu adımların her biri, ölçeklenebilir, güvenilir ve yüksek performanslı bir finansal ticaret platformu oluşturmak için kritik öneme sahiptir. Projenin bu aşamalarını düzenli olarak gözden geçirmek ve gerekli iyileştirmeleri yapmak, projenin uzun vadeli başarısını destekleyecektir.


Proje Dokümantasyonu ve Eğitim

Projeyi başarıyla tamamlamak ve sürdürülebilir kılmak için iyi bir dokümantasyon ve eğitim süreci de önemlidir.


Teknik Dokümantasyon: Kodun yanı sıra mimari, kullanılan teknolojiler ve kurulum süreçleri hakkında ayrıntılı teknik dokümantasyonlar hazırlayın. Bu, yeni geliştiricilerin projeye adapte olmasını kolaylaştırır ve bakım süreçlerini verimli kılar.


Kullanıcı Dokümantasyonu: Uygulamanın nasıl kullanılacağına dair kullanıcı kılavuzları ve SSS (Sıkça Sorulan Sorular) bölümleri oluşturun. Kullanıcıların uygulamanızı daha verimli kullanmalarını sağlamak için görsel rehberler ve videolar ekleyin.


Eğitim Materyalleri: Ekip üyeleri ve son kullanıcılar için eğitim materyalleri hazırlayın. Bu, özellikle karmaşık sistemlerde, kullanıcıların ve geliştiricilerin sistemi daha etkin kullanmalarını sağlar.


Son Değerlendirme ve Geleceğe Yönelik Planlama

Projeyi tamamladıktan sonra, aşağıdaki değerlendirme ve planlama adımlarını izlemek faydalı olacaktır:


Performans ve Kullanılabilirlik Değerlendirmesi: Uygulamanın performansını ve kullanılabilirliğini düzenli olarak değerlendirin. Kullanıcı geri bildirimlerini toplayarak ve sistem loglarını analiz ederek iyileştirme alanlarını belirleyin.


Özellik Güncellemeleri ve Yenilikler: Pazar trendlerini ve teknolojik gelişmeleri takip ederek, uygulamanıza yeni özellikler ve iyileştirmeler ekleyin.


Güvenlik Güncellemeleri: Sürekli değişen siber güvenlik tehditleri göz önünde bulundurularak, uygulamanızın güvenlik önlemlerini düzenli olarak güncelleyin ve test edin.


Ölçeklendirme ve Kapasite Planlaması: Kullanıcı sayınız arttıkça, sistem kapasitesini ve ölçeklenebilirlik stratejilerini gözden geçirin. Talep artışlarına yanıt verebilmek için altyapınızı uygun şekilde ayarlayın.


Bu proje, teknolojik yetenekler, sistem mimarisi ve kullanıcı ihtiyaçları arasında dengeli bir yaklaşım gerektirir. Projenin her aşamasında, kalite standartlarına odaklanmak ve sürekli iyileştirme kültürünü benimsemek, projenin uzun vadeli başarısını destekleyecektir. Projeyi ilerletirken herhangi bir aşamada daha fazla rehberlik veya yardım gerektiğinde, lütfen sormaktan çekinmeyin.


Türkiye borsasında alım satım işlemleri için bir stok ticaret uygulamasına yönelik etkinlik fırtınası senaryosunu yazılı olarak hazırlayalım. Bu senaryo, bir kullanıcının uygulamada hisse senedi alım satım işlemleri gerçekleştirdiği tipik bir akışı takip eder:


Kullanıcı Girişi: Kullanıcı uygulamaya giriş yapar.


Güncel Hisse Fiyatlarını Görüntüleme: Kullanıcı, güncel hisse senedi fiyatlarını görüntüler.


Alım Yapılacak Hisse Seçimi: Kullanıcı, alım yapmak istediği hisse senedini seçer.


Alım Emri Girişi: Kullanıcı, seçilen hisse için alım emri girer. Bu aşamada alım miktarı ve fiyatı belirlenir.


Hesap Bakiyesinin Kontrolü: Sistem, kullanıcının hesap bakiyesini kontrol eder ve alım emrinin gerçekleştirilmesi için yeterli olup olmadığını belirler.


Emrin Piyasaya İletilmesi: Yeterli bakiye varsa, alım emri piyasaya iletilir.


Emrin Eşleşmesi: Piyasada uygun bir satış emri bulunursa, alım emri eşleşir.


İşlem Tamamlanması: Alım emri eşleştiğinde, işlem tamamlanır ve hisse senetleri kullanıcının portföyüne eklenir.


İşlem Onayının Kullanıcıya Bildirilmesi: Kullanıcıya, işlemin başarıyla tamamlandığına dair bir onay bildirimi gönderilir.


Güncellenmiş Portföyün İncelenmesi: Kullanıcı, güncellenmiş portföyünü inceleyebilir ve yeni alım satım işlemleri için tekrar piyasa verilerine bakabilir.


Bu senaryo, stok ticaret uygulamasının temel işlevlerini ve kullanıcı etkileşimlerini adım adım takip eder. Her adım, kullanıcının uygulamayla nasıl etkileşime girdiğini ve sistemin bu etkileşimlere nasıl yanıt verdiğini gösterir. Bu akış, uygulamanın tasarım ve geliştirme sürecinde odaklanılması gereken anahtar noktaları belirler.



Docker image nedir? Docker container nedir? Aralarındaki fark nedir? Temel Image nedir? Katmanlı yapı nedir? Yazma katmanı nedir?


Docker imajı, Docker konteynerlarını çalıştırmak için gereken her şeyi içeren taşınabilir, hafif ve bağımsız bir yazılım paketidir. İmajlar, işletim sisteminden uygulama koduna, runtime'lara, sistem araçlarına, sistem kütüphanelerine ve diğer tüm bileşenlere kadar gereken her şeyi içerir.



Docker imajları, Dockerfile denilen bir metin dosyasından oluşturulur. Dockerfile, bir Docker imajını nasıl oluşturacağınızı ve hangi işlemlerin çalıştırılacağını tanımlar. Bir Docker imajını oluşturduktan sonra, Docker Hub gibi bir Docker registry'ye push edebilir ve oradan da herhangi bir sistemde çalıştırmak üzere pull edebilirsiniz.


Docker imajları, uygulamalarınızı her yerde aynı şekilde çalıştırma yeteneği sağlar. Bu, geliştirme ve dağıtım süreçlerini basitleştirir ve aynı zamanda hızlandırır. Bu nedenle Docker, uygulama geliştirme ve dağıtımında popüler bir araçtır.


Docker image içerdiği işletim sistemi, kütüphaneler ve uygulamaların datasını mı yoksa metadatasını mı saklar?

Docker imajları, uygulamanızın çalışması için gereken işletim sistemi, kütüphaneler, uygulama kodu ve diğer bağımlılıkların gerçek verisini içerir, yalnızca metadata değil. Aynı zamanda, bu bileşenlerin nasıl birleştirilip çalıştırılacağına dair talimatları da içerir.


Docker imajları, katmanlara ayrılmış bir dosya sistemini kullanır. Her katman, Dockerfile'daki bir talimatı (örneğin bir dosyanın kopyalanması veya bir komutun çalıştırılması) temsil eder ve bu katmanlar birleştirilerek nihai Docker imajını oluşturur. Docker imajını bir Docker konteynerinde çalıştırdığınızda, Docker imajındaki tüm bu dosya sistemi katmanları ve uygulama verileri o konteyner içinde kullanılabilir hale gelir.


Bu katmanlı yapı, Docker imajlarının hafif ve hızlı olmasını sağlar. Bir Docker imajında bir şeyi değiştirdiğinizde, sadece o katmanı ve ondan etkilenen katmanları yeniden oluşturmanız gerekir, tüm imajı yeniden oluşturmanız gerekmez. Ayrıca, aynı katmanları kullanan Docker imajları, bu katmanları paylaşabilir, bu da disk alanından tasarruf sağlar.


Katmanlı yapıyı biraz daha açar mısın?


Evet, tabii ki. Docker imajlarının katmanlı yapısı, bir Docker imajını oluşturmak için Dockerfile'da tanımlanan her bir talimattan bir katman oluşturur.


Her bir katman, bir öncekinden bağımsız bir dosya sistemidir ve bir talimatın değişikliklerini (örneğin bir dosya eklemek veya bir komut çalıştırmak gibi) saklar. İmajı oluştururken, Docker bu katmanları birleştirir ve tek bir dosya sistemine dönüştürür.


Her yeni Dockerfile talimatı, bir önceki imajın bir çıktısı üzerine yeni bir katman oluşturur. Yani eğer Dockerfile'da belirttiğiniz bir talimat değişirse, Docker sadece o talimat ve sonraki tüm talimatlardan oluşan katmanları yeniden oluşturur. Bu, Docker imajlarının oluşturulmasını ve güncellenmesini hızlı ve verimli hale getirir.


Katmanlı yapı ayrıca disk alanını verimli bir şekilde kullanmaya da yardımcı olur. Docker, aynı katmanları birçok farklı imaj arasında paylaşabilir. Örneğin, aynı temel işletim sistemini kullanan birçok farklı Docker imajı olabilir. Docker, bu temel işletim sistemi katmanını bir kez oluşturur ve tüm bu imajlar arasında paylaşır. Bu, disk alanını önemli ölçüde tasarruf eder.


Docker'ın bu katmanlı yaklaşımı, hem depolama alanı verimliliği sağlar hem de hız ve esneklik sağlar. Bu, Docker'ın mikro hizmetler ve DevOps gibi modern yazılım geliştirme uygulamalarında neden bu kadar popüler olduğunu açıklar.


Örneğin bir linux işletim sistemi kullanan bir imajı Docker Hub'a göndereceğim, bu imajın içindeki işletim sistemi datasını da göndermiş olur muyum?


Docker imajını Docker Hub'a gönderdiğinizde, evet, bu imaj içindeki işletim sistemi, kütüphaneler, uygulama kodu ve diğer bağımlılıklar da dahil olmak üzere imajın tüm katmanları ve verileri gönderilmiş olur. Bunun anlamı, bir başkasının bu imajı Docker Hub'dan indirdiğinde, imajın içindeki tüm bu bileşenler tam olarak sizin oluşturduğunuz şekilde indirilmiş olur.


Docker, bir imajı çalıştırmak için gerekli tüm bileşenlerin aynı pakette olmasını sağlar, bu nedenle bu bileşenlerin tümü Docker Hub'a gönderilir. Bu, Docker imajlarının "her yerde çalışır" özelliğinin temelidir. Yani bir Docker imajı oluşturduğunuzda ve başka bir makinede çalıştırdığınızda, o imajın tam olarak aynı şekilde çalışmasını bekleyebilirsiniz.


Bir Docker imajı oluştururken, genellikle önceden oluşturulmuş ve Docker Hub gibi bir Docker registry'de bulunan bir temel imajdan başlarsınız. Bu temel imaj genellikle bir işletim sistemini içerir (örneğin, bir Ubuntu veya Alpine Linux imajı). Dockerfile'inizde, bu temel imaja eklenmesi gereken ek paketler ve dosyalar, kurulum komutları ve çalıştırılması gereken diğer komutları belirtirsiniz.


Sonuç olarak, bir Docker imajı Docker Hub'a gönderildiğinde, o imaj içindeki işletim sistemi ve diğer bileşenlerin tüm verileri de gönderilir.


Eğer temel imaj Docker Hub'da zaten varsa?


Docker imajları oluşturulurken genellikle önceden mevcut bir imaja dayanılır, bu da çoğunlukla bir işletim sistemidir (örneğin, Ubuntu, Alpine Linux, CentOS, vb.). Docker Hub'da önceden var olan bir temel imaja dayanarak bir Docker imajı oluşturduğunuzda, Dockerfile talimatlarındaki değişikliklerinizle yeni katmanlar eklenir. İmajınızı Docker Hub'a push ettiğinizde, sadece bu ek katmanlar ve metadatalar gönderilir.


Docker, aynı katmanları farklı imajlar arasında paylaşabilme yeteneğine sahip olduğu için, eğer bir kullanıcı zaten belirli bir temel imajı Docker Hub'dan indirmişse, sizin imajınızı indirirken sadece sizin eklediğiniz yeni katmanları indirecektir. Bu, ağ kullanımını ve indirme sürelerini minimize eder.


Bu yüzden, Docker Hub'da zaten var olan bir temel imaja dayalı bir imaj oluşturur ve push ederseniz, yalnızca eklediğiniz ve değiştirdiğiniz kısımlar (yani yeni katmanlar) gönderilir. Bu, Docker'ın verimliliğini ve hızını artırır.


Docker image ile container arasındaki fark nedir? Katmanlı yapıya dayanarak anlatır mısın?


Docker imajı ve Docker konteynerı arasındaki temel fark, bir imajın uygulamanızın çalıştırılması için gerekli olan tüm bileşenleri ve bunların nasıl birleştirileceğini belirleyen bir mavi çizgi (blueprint) olması, bir konteynerın ise bu mavi çizginin bir örneği ve uygulamanızın çalıştığı aktif bir işlem olmasıdır.


Bir Docker imajı, Dockerfile'da belirtilen talimatlara dayanarak oluşturulan okuma-erişimli (read-only) katmanların bir birleşimidir. Bu katmanlar işletim sistemi, uygulama kodu, kütüphaneler ve diğer bağımlılıkları içerebilir.


Bir Docker konteynerı, bu Docker imajının bir çalışan örneğidir. Bir Docker imajını bir konteyner olarak çalıştırdığınızda, Docker imajın üzerine bir yeni yazma-erişimli (writeable) katman ekler. Bu katman, çalışan konteynerın durumunu (örneğin, bellekte tutulan veri, aktif işlemler, dosya sistemi değişiklikleri, vb.) temsil eder. Bu, çalışan konteynerlara veri eklemenizi, değiştirmenizi ve silmenizi sağlar, ancak bu değişiklikler yalnızca o konteyner için geçerlidir ve imajı veya diğer konteynerları etkilemez.


Bu nedenle, Docker imajları, konteynerları başlatmak için kullanılan statik mavi çizgilerdir, ve konteynerlar ise bu mavi çizginin çalışan örnekleridir. Her bir konteynerın kendine ait izole edilmiş bir çalışma alanı ve özel bir durumu vardır, ve bu durum, imajın üzerine eklenen yazma-erişimli katmanda saklanır. Bu, aynı Docker imajından aynı anda birçok farklı konteynerın çalıştırılmasına ve her birinin kendi benzersiz durumunu korumasına olanak sağlar.


Yani konteynar docker image verisinin üzerine eklenen yazma katmanlı bir örnektir

Evet, tam olarak öyle. Bir Docker konteynerı, bir Docker imajının üzerine eklenmiş bir yazma-erişimli (writeable) katmanla birlikte çalışan bir örnektir. Bu yazma-erişimli katman, konteynerın durumunu temsil eder ve çalışan konteynerın dosya sisteminde yapılan tüm değişiklikleri içerir.


Bu yazma-erişimli katman sayesinde, bir konteynerda bir dosya oluşturabilir, mevcut bir dosyayı değiştirebilir veya silebilirsiniz. Ancak, bu değişiklikler yalnızca o konteyner için geçerlidir ve temel Docker imajını veya diğer konteynerları etkilemez. Bu, her bir konteynerın izole edilmiş bir çalışma alanına sahip olmasını sağlar.


Bu yaklaşım, Docker'ın hız ve esnekliğini artırır. Örneğin, aynı Docker imajından birçok farklı konteynerı aynı anda çalıştırabilir ve her biri kendi benzersiz durumunu koruyabilir. Bu, aynı uygulamanın farklı versiyonlarını veya farklı kullanıcı ayarlarını aynı anda çalıştırmanızı sağlar.


Docker imagenın boyutuyla konteynarın boyutunu karşılaştırırsak, konteynarın boyutu sadece yazma katmanının boyutu mudur?

Bir Docker konteynerı, temel aldığı Docker imajı ve eklenen yazma-erişimli katmanın birleşimidir. Bu nedenle, bir konteynerın boyutu, imajın boyutu ile çalışan konteyner sırasında eklenen yazma-erişimli katmanın boyutunun toplamına eşittir. Ancak, genellikle Docker konteynerının diskte ne kadar yer kapladığına bakarken, genellikle sadece eklenen yazma-erişimli katmanın boyutuna odaklanırız. Çünkü Docker imajının boyutu genellikle sabittir ve aynı imajdan başlatılan her konteyner tarafından paylaşılır.


Docker, disk alanını mümkün olduğunca verimli kullanmak için imaj katmanlarını paylaşabilir. Yani, aynı imajdan birden çok konteyner başlattıysanız, her konteyner ayrı bir yazma katmanına sahip olur, ama hepsi aynı okuma-erişimli imaj katmanlarını paylaşır. Bu, Docker'ın disk kullanımını optimize etmesine yardımcı olur.


Docker komutları, genellikle konteynerın eklenen yazma-erişimli katmanının boyutunu rapor eder. Örneğin, docker ps -s komutu, her bir çalışan konteynerın eklenen yazma katmanının boyutunu gösterecektir. Bu, konteynerın çalışması sırasında ne kadar disk alanı tükettiğinin bir göstergesidir.


Özetle, bir Docker konteynerının boyutu, imajın boyutu ve eklenen yazma-erişimli katmanın boyutunun toplamına eşittir. Ancak, genellikle pratikte, konteynerın boyutu olarak sadece eklenen yazma-erişimli katmanın boyutunu göz önünde bulundururuz.


Yazma katmanında neler bulunur?

Bir Docker konteynerı, bir Docker imajının üzerine eklenen yazma-erişimli bir katmanla çalışır. Bu katman, çalışan konteynerın durumunu temsil eder ve konteynerda yapılan tüm dosya sistemi değişikliklerini içerir. Bu değişiklikler aşağıdakileri içerebilir:


Kullanıcı Verileri: Kullanıcı tarafından oluşturulan veya güncellenen dosyalar ve dizinler. Örneğin, bir web sunucusu konteynerı çalıştırıyorsanız, bu katmanda kullanıcılar tarafından yüklenen dosyalar bulunabilir.


Log Dosyaları: Birçok uygulama, işlemlerini ve hataları takip etmek için log dosyaları oluşturur. Bu dosyalar genellikle yazma katmanında saklanır.


Uygulama Verileri: Bazı uygulamalar verilerini yerel dosya sistemine yazar. Örneğin, bir veritabanı konteynerı veritabanı dosyalarını yazma katmanına yazabilir.


Dosya Sistem Değişiklikleri: Konteyner içinde yapılan herhangi bir dosya sistemi değişikliği, yazma katmanında saklanır. Bu, dosyaların ve dizinlerin oluşturulması, güncellenmesi veya silinmesini içerebilir.


Bir konteyner durduğunda, yazma katmanının içeriği genellikle silinir, bu da konteynerın durumunun "geçici" olduğunu belirtir. Ancak, docker commit komutunu kullanarak bir konteynerın mevcut durumunu yeni bir Docker imajı olarak kaydedebilirsiniz. Bu durumda, yazma katmanındaki tüm değişiklikler yeni imaja dahil edilir ve kalıcı hale gelir.


Sanal Makine(Virtual OS) ile Docker arasındaki farklar nelerdir? : https://www.turkninja.com/2023/07/sanal-makinevirtual-os-ile-docker.html

Sanal Makine(Virtual OS) ile Docker arasındaki farklar nelerdir?

Sanal işletim sistemi (Virtual OS) ve Docker, uygulamaları izole bir şekilde çalıştırmak için kullanılır ancak temel işleyiş şekilleri ve bazı özellikleri açısından farklılık gösterirler.



Temel Teknoloji: Sanal işletim sistemleri genellikle donanımı sanallaştırma teknolojisine dayanır. Bunun yanı sıra, her sanal makine (VM) kendi işletim sistemini, bütün kütüphanelerini, uygulamalarını ve gereksinimlerini içerir. Diğer yandan, Docker konteynerler, işletim sistemini sanallaştırır ve host işletim sistemi çekirdeğini paylaşır. Bu durum, Docker'ın daha hafif ve daha hızlı olmasını sağlar.


Performans: Docker, sanal işletim sistemlerine göre genellikle daha hızlı ve daha hafiftir çünkü Docker konteynerları, işletim sistemi çekirdeğini ve sistem kaynaklarını paylaşır. VM'ler ise, tam bir işletim sistemi ve sanal donanım gerektirir, bu nedenle daha fazla sistem kaynağına ihtiyaç duyarlar ve genellikle daha yavaştırlar.


Taşınabilirlik: Docker konteynerleri taşınabilir ve platformdan bağımsızdırlar. Bir Docker image'ı oluşturduğunuzda, bu image'ı herhangi bir platformda çalıştırabilirsiniz. Sanal makinelerde ise, genellikle belirli bir donanıma ve işletim sistemine bağlıdırlar.


Güvenlik: Sanal makineler, tam izole edilmiş bir ortam sağlarlar. Bu nedenle, bir VM'deki bir güvenlik açığı, diğer VM'leri veya host sistemini etkilemez. Docker konteynerları, host işletim sistemi çekirdeği ile daha yakın bir etkileşim içinde oldukları için, bir konteynerdaki güvenlik açığı potansiyel olarak tüm sistemi tehdit edebilir.


Yönetim ve Kullanım Kolaylığı: Docker, konteynerları yönetmek ve dağıtmak için kullanılan bir dizi araç ve platform sunar (örn. Docker Hub, Docker Compose, Docker Swarm vb.). Sanal makineler, genellikle daha kompleks bir yapıya sahiptir ve yönetimleri genellikle daha zordur. Ancak, çeşitli sanal makine yönetim araçları (örn. VMware, VirtualBox) bu süreci biraz daha kolay hale getirebilir.


Sonuç olarak, her iki teknolojinin de kullanım durumlarına bağlı olarak avantajları ve dezavantajları vardır. Docker genellikle geliştirme ve test aşamalarında, hızlı ve hafif çözümler gerektiğinde tercih edilirken; sanal makineler, tam izolasyon gerektiren veya belirli bir işletim sistemine bağlı uygulamalar için daha uygun olabilir.


Depolama: Sanal makineler, her biri kendi dosya sistemini içeren tamamen izole edilmiş ortamlardır. Bu, her sanal makinenin ayrı ayrı yedeklenmesi ve depolanması gerektiği anlamına gelir. Diğer yandan, Docker konteynerleri, bir Docker image'ının birden çok örneğini çalıştırabilir ve tüm konteynerler bu image'ı paylaşır. Bu, depolama ve yedekleme açısından daha verimli olabilir.


Ölçeklendirme: Docker konteynerlerinin hafif olması ve daha az sistem kaynağı tüketmesi nedeniyle, Docker genellikle ölçeklendirme ve mikroservisler için daha uygun bir seçenektir. Birçok Docker konteyneri aynı anda çalıştırabilir ve bir uygulamanın farklı parçalarını farklı konteynerlarda çalıştırabilirsiniz. Sanal makineler, daha ağır oldukları ve daha fazla kaynak tükettikleri için, genellikle bu tür kullanımlar için daha az uygundur.


Docker ve Sanal Makinelerin Bir Arada Kullanımı: Docker ve sanal makineler, birbirlerini tamamlayıcı şekilde de kullanılabilir. Örneğin, birçok kişi, farklı uygulamalar veya hizmetler için Docker konteynerlerini kullanırken, bu konteynerlerin her birini ayrı bir sanal makine üzerinde çalıştırabilir. Bu, konteynerlerin sağladığı hafiflik ve taşınabilirliği korurken, sanal makinelerin sunduğu tam izolasyon avantajından da yararlanmalarını sağlar.


Sonuç olarak, Docker ve sanal makineler arasındaki seçim, belirli bir duruma ve ihtiyaca bağlıdır. Her bir teknolojinin güçlü ve zayıf yanlarını anlamak, hangi çözümün hangi durumda en uygun olduğunu belirlemeye yardımcı olabilir.


Docker image nedir? Docker container nedir? Aralarındaki fark nedir? Temel Image nedir? Katmanlı yapı nedir? Yazma katmanı nedir? : https://www.turkninja.com/2023/07/docker-image-nedir-docker-container.html


Docker interview soruları ve cevapları, Docker komutları ve açıklamaları ChatGPT

Aşağıda bir Docker mülakatında sorulabilecek bazı tipik soruları ve onlara olası yanıtları bulabilirsiniz:

Docker'ı tanımlayın.

Docker, uygulamaların bir işletim sistemi üzerinde izole edilmiş konteynerler içinde çalıştırılmasını sağlayan açık kaynaklı bir platformdur. Bu, uygulamaların hizmetleri diğer hizmetlerden bağımsız olarak çalıştırılmasını ve ölçeklendirilmesini sağlar.

Docker imajı ve Docker konteyneri arasındaki fark nedir?

Docker imajı, bir Docker konteynerinin çalıştırılması için gereken tüm dosya ve metadataların bir paketidir. Docker konteyneri ise bir Docker imajının çalışan bir örneğidir.

Dockerfile nedir ve ne işe yarar?

Dockerfile, Docker imajının nasıl oluşturulacağını tanımlayan bir metin dosyasıdır. Dockerfile, çeşitli komutlar ve argümanlar içerir ki Docker bunları kullanarak bir imaj oluşturur.

Docker Compose nedir ve ne işe yarar?

Docker Compose, çoklu Docker konteynerini aynı anda yönetmek ve çalıştırmak için kullanılan bir araçtır. Yaml formatında bir dosya kullanarak, birden çok hizmetin aynı anda nasıl başlatılacağını ve yapılandırılacağını tanımlar.

Docker ve VM (Virtual Machine) arasındaki fark nedir?

Docker ve VM, uygulamaları izole edilmiş ortamlarda çalıştırmak için kullanılır. Ancak, Docker konteynerleri daha hafiftir çünkü host OS'yi paylaşırlar ve her bir konteyner sadece çalıştırmak için gereken binler ve kütüphaneleri içerir. VM'ler ise tam bir işletim sistemi içerir ve genellikle daha fazla kaynak gerektirir.

Docker Hub nedir?

Docker Hub, Docker imajlarının depolandığı ve paylaşıldığı bir hizmettir. Docker Hub, hem açık kaynaklı hem de özel imajların paylaşıldığı bir yerdir ve Docker'ın bulut tabanlı kaynaklarının merkezi olarak hizmet verir.

Docker swarm nedir ve ne işe yarar?

Docker swarm, Docker konteynerlerini büyük ölçekte yönetmek ve koordine etmek için kullanılan bir orkestrasyon hizmetidir. Konteynerlerin bir grup üzerinde dağıtılmasını ve ölçeklendirilmesini sağlar.

Docker'da bir "layer" ne anlama gelir? (Devam)

Bir konteyner oluşturulduğunda, Docker imajının üstüne bir yazılabilir katman ekler. Bu layer, konteynerin yaşam döngüsü boyunca tüm değişiklikleri depolar.

Docker'da bir "volume" ne anlama gelir ve ne için kullanılır?

Docker'da bir volume, verilerin Docker konteynerleri arasında paylaşılabileceği veya bir konteynerin yaşam döngüsü boyunca kalıcı hale getirilebileceği bir mekanizmadır. Docker hostu üzerinde ayrı bir bölümde depolanır ve bir veya daha fazla konteyner tarafından bağlanabilir ve kullanılabilir.

Docker'da bir "network" ne anlama gelir ve ne için kullanılır?

Docker'da bir network, farklı Docker konteynerlerinin birbirleriyle ve Docker hostu ile iletişim kurabilmeleri için oluşturulan bir yapıdır. Docker farklı ağ türlerini destekler - köprü, host ve overlay. Bu ağlar, Docker'daki izolasyon ve güvenlik modellerinin bir parçasıdır.

Docker'da "port mapping" ne anlama gelir?

Docker'da port mapping, Docker hostunun bir portunun bir Docker konteynerindeki bir porta yönlendirilmesini sağlar. Bu, konteynerlerin, Docker hostu üzerinden ağ üzerinde erişilebilir hale getirilmesini sağlar.

Docker'da bir "registry" ne anlama gelir ve ne için kullanılır?

Docker'da bir registry, Docker imajlarının depolandığı ve dağıtıldığı bir hizmettir. Docker Hub, en popüler ve genel amaçlı Docker registry'sidir, ancak özel bir registry de oluşturabilirsiniz. Docker registry'si, imajları saklamak ve gerektiğinde çekmek için kullanılır.

Docker'ın avantajları nelerdir?

Docker'ın birçok avantajı vardır, en belirgin olanları şunlardır: Uygulama izolasyonu, güvenlik, taşınabilirlik, hızlı dağıtım, hafif ve verimli, ölçeklenebilirlik ve işbirliği.

Docker'da kullanılan temel ağ modelleri nelerdir?

Docker, üç ana ağ modeli kullanır: bridge, host ve overlay. Bridge, Docker'ın varsayılan ağ modelidir ve her konteyner için özel bir ağı içerir. Host modeli, konteynerin hostun ağına doğrudan bağlanmasını sağlar. Overlay ağı ise farklı Docker daemon'larında çalışan konteynerler arasında ağ oluşturmayı sağlar.

Docker ve Kubernetes arasındaki fark nedir?

Docker ve Kubernetes, mikro hizmet mimarisi dünyasında birlikte kullanılan iki popüler teknolojidir. Docker, uygulamaları konteynerlere paketlemek için kullanılırken, Kubernetes, bu konteynerlerin dağıtımını ve ölçeklendirilmesini yönetir.

Docker'ın "Copy-On-Write" stratejisi nedir?

Docker, disk alanını verimli bir şekilde kullanmak için "Copy-On-Write" (COW) stratejisini kullanır. Bu, bir imajın bir katmanının bir konteyner tarafından değiştirildiğinde yalnızca değişen dosyaların yeni bir katmana kopyalandığı anlamına gelir.

Bir Dockerfile'da neden bir "ENTRYPOINT" belirtiriz?

ENTRYPOINT, Docker imajının bir konteyner olarak çalıştırıldığında hangi komutun varsayılan olarak çalışacağını belirtir. Docker konteyneri çalıştırılırken bu komut otomatik olarak çalıştırılır.

Docker'ı birden çok host üzerinde nasıl ölçeklendiririz?

Docker, konteynerleri birden çok host üzerinde ölçeklendirmek için Kubernetes gibi orkestrasyon araçlarıyla birlikte kullanılabilir. Ayrıca Docker'ın kendi Swarm mode'u da konteynerlerin birden çok host üzerinde ölçeklendirilmesini sağlar.

Docker imajının boyutunu nasıl azaltabiliriz?

Docker imajının boyutunu azaltmak için çeşitli yöntemler vardır. Örneğin, gereksiz dosyaları ve gereksiz yazılımları kaldırmak, alpine tabanlı hafif imajları kullanmak, birden fazla RUN komutunu birleştirmek ve .dockerignore dosyasını kullanmak, imaj boyutunu azaltmada yardımcı olabilir.

Docker'da "tag" nedir ve ne için kullanılır? 

Docker'da bir tag, belirli bir Docker imajını tanımlayan ve sürüm kontrolü için kullanılan bir etikettir. Docker imajlarını farklı sürümlere göre ayırmak için tag'ler kullanılır. Örneğin, bir Docker imajının latest ve v1.0 gibi farklı tagleri olabilir.

Docker imajını nasıl oluştururuz?

Docker imajını, Dockerfile içerisinde belirtilen adımları takip ederek docker build komutu kullanarak oluşturabiliriz. Bu Dockerfile, bir uygulamanın Docker imajını oluşturmak için gerekli olan tüm adımları ve komutları içerir.

Docker'da ENV ve ARG komutları arasındaki fark nedir?

Hem ENV hem de ARG, Dockerfile'da kullanılan değişken türleridir. Ancak, ENV değişkenleri Docker konteynerinin çalışma zamanında kullanılabilirken, ARG değişkenleri sadece Docker imajı oluşturulurken kullanılır.

Docker'da nasıl bir gizli bilgi (secret) yönetimi yapabiliriz?

Docker, konteynerlerde kullanılmak üzere gizli bilgileri (örneğin, API anahtarları veya veritabanı şifreleri) güvenli bir şekilde saklamak ve yönetmek için Docker Secret özelliğini sunar. Docker Secret, gizli bilgileri güvenli bir şekilde dağıtmak ve güncellemek için kullanılır.

Docker'ın "namespace" özelliği nedir ve ne için kullanılır?

Docker'da namespace, işletim sistemi seviyesinde izolasyon sağlayan bir özelliktir. Konteynerler arasında ayrı ayrı işlem kimlikleri, ağ yığınları, mount noktaları vb. oluşturur.

Dockerfile'da CMD ve ENTRYPOINT komutları arasındaki fark nedir?

CMD, bir Docker konteynerinin çalıştırılmasında kullanılan varsayılan komutları ve argümanları belirler. Ancak, CMD komutları Docker run komutu ile birlikte belirtilen parametrelerle değiştirilebilir. ENTRYPOINT ise, konteynerin başlatılması sırasında her zaman çalışacak komutları belirtir ve bu komutları Docker run komutu ile birlikte belirtilen parametrelerle değiştirmek mümkün değildir.

Docker'ın "healthcheck" özelliği nedir?

Docker'ın "healthcheck" özelliği, bir konteynerin durumunu otomatik olarak kontrol etmeye yarar. Bu özellik, bir Docker konteynerinin "sağlıklı", "hasta" veya "başlangıç" durumlarında olup olmadığını belirlemek için kullanılır.

Dockerfile'daki "ADD" ve "COPY" komutları arasındaki fark nedir?

Hem ADD hem de COPY komutları, yerel dosya sistemi dosyalarını Docker imajına kopyalar. Ancak, ADD komutu ayrıca uzak URL'leri indirebilir ve otomatik olarak tar dosyalarını çıkarabilir. COPY komutu ise daha basittir ve sadece yerel dosyaları kopyalar.

Dockerfile'ınızın "FROM scratch" ile başlamasının ne anlama geldiğini açıklayın.

Dockerfile'da "FROM scratch" ifadesi, tamamen boş bir Docker imajından başladığınızı belirtir. Yani, hiçbir temel imaj veya işletim sistemi olmadan bir Docker imajı oluşturursunuz. Bu genellikle bir uygulamanın en hafif imajını oluşturmak için kullanılır.

Docker'da multi-stage build nedir ve ne için kullanılır?

Docker'da multi-stage build, bir Dockerfile içinde birden çok aşama oluşturmanıza olanak sağlar. Her aşama, bir öncekinden farklı bir temel imaj kullanabilir. Bu özellik, özellikle imaj boyutunu küçültmek ve daha hızlı ve daha verimli build süreçleri oluşturmak için yararlıdır.

Docker'ın logging mekanizmasını nasıl kullanırız?

Docker, konteyner loglarını görüntülemek için bir dizi mekanizma sunar. docker logs komutu, belirli bir konteynerin standart çıktısını ve standart hata çıktısını görüntüler. Ayrıca Docker, syslog, journald, gelf, fluentd, awslogs, splunk, etwlogs, gcplogs ve logentries gibi farklı log sürücülerini destekler.

Docker imajlarını ve konteynerlerini nasıl temizleriz?

Docker imajlarını temizlemek için docker rmi veya docker image prune komutlarını kullanabiliriz. Konteynerleri temizlemek için docker rm veya docker container prune komutlarını kullanabiliriz. Docker'ın disk alanını etkili bir şekilde yönetmek için, kullanılmayan Docker imajları, konteynerleri, hacimleri ve ağları düzenli olarak temizlemek önemlidir.

Docker Swarm nedir?

Docker Swarm, Docker'a yerleşik bir orkestrasyon hizmeti sunan bir araçtır. Birden çok Docker hostunu birleştirir ve onları tek bir, sanallaştırılmış host gibi görünmesini sağlar. Docker Swarm, konteynerlerin dağıtımını ve ölçeklendirilmesini kolaylaştırır ve yüksek erişilebilirlik sağlar.

Docker konteyneri ve sanal makine (VM) arasındaki fark nedir?

Docker konteyneri ve sanal makine, uygulamaları izole etmek için iki farklı teknolojidir. Docker konteyneri, işletim sistemini hafifçe paylaşır ve her bir konteyner için ayrı bir kullanıcı alanı oluşturur, bu yüzden daha hafif ve daha hızlıdır. Sanal makine ise tam bir işletim sistemini emüle eder ve bu yüzden daha ağırdır, ancak daha fazla izolasyon ve güvenlik sağlar.

Docker imajını güncellemek için nasıl bir prosedür izlersiniz?

Docker imajını güncellemek için genellikle Dockerfile'ı güncelleriz ve docker build komutunu kullanarak yeni bir imaj oluştururuz. Daha sonra, yeni imajı docker push komutu ile Docker registry'ye göndeririz. Son olarak, çalışan konteynerleri yeni imaj ile güncelleriz veya yeniden başlatırız.

Docker'da "daemon" ne anlama gelir?

Docker'da "daemon" sürekli çalışan bir arka plan sürecini ifade eder. Docker daemon (dockerd), Docker API isteklerini dinler ve Docker nesnelerini yönetir. Ayrıca, Docker imajlarını oluşturmak ve Docker konteynerlerini çalıştırmak gibi işlemler de Docker daemon tarafından gerçekleştirilir.

Docker'da nasıl bir güvenlik modeli uygulanır?

Docker, uygulamaları ve sistemleri korumak için bir dizi güvenlik özelliği sunar. Örneğin, konteynerler işletim sistemini paylaşırken bile her bir konteyner kendi kullanıcı alanına sahiptir. Docker ayrıca güvenlik profilleri, güvenlik geliştirme modülleri ve kapalı ağlar gibi özellikleri de destekler.

Docker Compose nedir ve ne için kullanılır? 

Docker Compose, geliştirme, test ve üretim ortamlarında hizmetlerin dağıtımını kolaylaştırır. docker-compose up komutu, tanımlanan tüm hizmetleri ve bağımlılıklarını başlatır.

Docker ve CI/CD pipeline'ları arasındaki ilişkiyi açıklayabilir misiniz?

Docker, CI/CD (Continuous Integration / Continuous Delivery) pipeline'larında önemli bir rol oynar. Docker, uygulamaların hızlı bir şekilde paketlenmesini, dağıtılmasını ve ölçeklendirilmesini sağlar. Bu, kodun daha hızlı entegrasyon ve teslimatını, daha az hata ve daha yüksek kaliteyi mümkün kılar.

Docker Hub nedir?

Docker Hub, Docker imajlarının depolandığı ve paylaşıldığı bir hizmettir. Docker Hub, hem genel hem de özel Docker imajları için bir registry görevi görür. Ayrıca otomatik build ve work-flow araçları, grupları ve organizasyonları yönetme yeteneği gibi özellikler sunar.

Docker'da bir konteyner nasıl durdurulur ve kaldırılır?

Docker'da bir konteyneri durdurmak için docker stop komutunu kullanabiliriz. Bu, konteyneri durdurur ama disk üzerinde saklar. Konteyneri tamamen kaldırmak için docker rm komutunu kullanabiliriz. Ancak, konteyneri kaldırmadan önce konteynerin durdurulmuş olması gerekir.

Docker'da 'volume' nedir ve ne için kullanılır?

Docker'da bir 'volume', konteynerlerin dosya sistemine kalıcı depolama alanı ekler. Volume'lar, bir konteyner silindiğinde bile verilerin kalıcı olmasını sağlar. Ayrıca, birden çok konteyner arasında veri paylaşımını kolaylaştırır.

Docker konteynerinin içine nasıl girilir?

Docker konteynerinin içine girmek, yani konteyner içindeki bir shell'i çalıştırmak için docker exec komutunu kullanabiliriz. Örneğin, docker exec -it <container-id> /bin/bash komutu ile konteyner içinde bash shell'i çalıştırabiliriz.

Docker'da bir port nasıl yönlendirilir?

Docker'da bir port yönlendirmesi, docker run komutu ile birlikte -p parametresini kullanarak yapılır. Bu parametre, host makinedeki bir portu konteynerdeki bir porta yönlendirir. Örneğin, docker run -p 8080:80 <image-name> komutu, konteynerdeki 80 numaralı portu host makinedeki 8080 numaralı porta yönlendirir.

Docker Registry nedir?

Docker Registry, Docker imajlarının depolandığı ve dağıtıldığı bir yerdir. Docker Hub, Docker Registry'nin en popüler halka açık örneğidir, ancak özel bir Docker Registry de oluşturulabilir. Docker Registry, Docker imajlarının version kontrolünü ve dağıtımını kolaylaştırır.

Docker'da bir uygulamanın çökmesi durumunda otomatik olarak yeniden başlatılmasını nasıl sağlarız?

Docker, bir konteynerin otomatik olarak yeniden başlatılmasını sağlamak için bir yeniden başlatma politikası sunar. docker run komutu ile birlikte -- restart parametresini kullanarak bu politika belirlenebilir. Örneğin, docker run --restart=always <image-name> komutu, konteynerin her zaman (konteyner, Docker daemon veya host makine çökse bile) yeniden başlatılmasını sağlar.

Docker'da kullanıcıların konteynerlerde hangi işlemleri yapabileceklerini nasıl kontrol edebiliriz?

Docker, konteynerler üzerinde kullanıcı yetkilerini yönetmek için bir dizi güvenlik mekanizması sunar. Örneğin, kullanıcıları belirli Docker gruplarına ekleyerek hangi kullanıcıların Docker daemon ile iletişim kurabileceğini kontrol edebiliriz. Ayrıca, seccomp, AppArmor veya SELinux gibi güvenlik modülleri ile konteyner içindeki işlemlerin yetkilerini sınırlayabiliriz.

Docker imajlarını hafifletmek için hangi stratejileri kullanabiliriz?

Docker imajlarını hafifletmek için birkaç strateji bulunmaktadır. Bunlardan bazıları şunlardır: hafif taban imajları kullanmak (örneğin, Alpine Linux), multi-stage buildleri kullanarak gereksiz dosyaları kaldırmak, ve RUN, CMD, LABEL, vb. komutları birleştirerek daha az katman oluşturmak.

Docker'da bir imaj ve bir konteyner arasındaki fark nedir? 

Bir Docker konteyneri ise, bir Docker imajının çalışan bir örneğidir. Her konteyner, imajdan başlar ve uygulamanın çalışması için gereken tüm hizmetleri ve bağımlılıkları içerir. Konteynerler, ayrı izole alanlarda çalıştıkları için birbirlerinden bağımsızdırlar.

Docker'ın "build cache" özelliğini nasıl kullanabiliriz?

Docker, imajları oluştururken build sürecini hızlandırmak için bir build cache mekanizması sunar. Docker, Dockerfile'daki her bir komut için bir katman oluşturur ve bu katmanları cache'ler. Eğer Dockerfile'daki bir komut değişmezse, Docker bu komut için cache'lenmiş katmanı kullanır ve bu da build sürecini hızlandırır. Ancak, Dockerfile'daki bir komut değiştirildiğinde, bu komuttan sonraki tüm katmanlar yeniden oluşturulur.

Docker ve Kubernetes arasındaki ilişkiyi açıklayabilir misiniz?

Docker ve Kubernetes, her ikisi de konteyner tabanlı uygulamaların yönetimini kolaylaştıran teknolojilerdir ancak farklı amaçlara hizmet ederler. Docker, uygulamaları konteynerlere paketleme ve bu konteynerleri çalıştırma konusunda mükemmeldir. Öte yandan, Kubernetes, büyük ölçekteki konteyner orkestrasyonunu sağlar. Bu, Kubernetes'in, Docker konteynerlerinin dağıtımını, ölçeklendirmesini ve yüksek erişilebilirliğini yönetmesi anlamına gelir.

Docker'da bir 'named volume' ve 'bind mount' arasındaki fark nedir?

Hem 'named volume' hem de 'bind mount', Docker'da verilerin kalıcı olarak saklanmasını sağlar, ancak biraz farklı şekillerde çalışırlar. 'Named volume', Docker tarafından yönetilen ve bir konteynerin belirli bir yoluyla ilişkilendirilebilen bir depolama alanıdır. Öte yandan, 'bind mount', host dosya sistemine doğrudan bağlantı sağlar, bu nedenle daha fazla kontrol sağlar ancak daha az taşınabilirlik özelliği vardır.

Docker'da bir servis nedir? 

Docker Swarm modunda, bir servis, belirli bir görevi yerine getirmek için bir veya daha fazla konteynerin bir arada çalıştığı bir ünitedir. Servisler, ölçeklendirme ve yük dengesini yönetme gibi işlemleri gerçekleştirmek için kullanılır.

Docker imajları neden katmanlı bir yapıya sahiptir?

Docker imajları, birkaç nedenden dolayı katmanlı bir yapıya sahiptir. İlk olarak, katmanlar, bir imajı oluştururken yeniden kullanmayı ve paylaşmayı kolaylaştırır. İkinci olarak, katmanlar imaj boyutunu azaltır ve dağıtımı hızlandırır. Üçüncü olarak, katmanlar, imaj güncellemelerini ve sürüm kontrolünü kolaylaştırır.

Docker ile uygulamaların ölçeklendirilmesi nasıl gerçekleştirilir?

Docker ile uygulamaların ölçeklendirilmesi, Docker Compose veya Docker Swarm gibi araçlar kullanılarak yapılır. Bu araçlar, belirli bir servisteki konteyner sayısını artırmak veya azaltmak için komutlar sağlar. Bu, hem dikey ölçeklendirme (daha güçlü bir sunucu kullanma) hem de yatay ölçeklendirme (daha fazla sunucu kullanma) için kullanılabilir.

Docker'da multi-stage build nedir ve ne için kullanılır?

Docker'da multi-stage build, bir Docker imajını oluştururken birden çok aşama kullanmayı mümkün kılar. Bu, özellikle büyük imajların boyutunu azaltmak için kullanılır. Bir aşamada, gerekli tüm araçlar ve bağımlılıklar ile uygulama oluşturulabilir. Ardından, bu uygulama, sadece çalıştırma zamanı bağımlılıklarını içeren bir sonraki aşamaya kopyalanabilir. Bu, son imajın boyutunu önemli ölçüde azaltabilir.

Docker ile VM arasındaki farklar


Docker ve Sanal Makineler (VM) arasında çeşitli önemli farklar vardır:

Sistem Kaynakları: VM'ler, bir fiziksel makinenin kaynaklarını tam bir işletim sistemine tahsis eder. Her VM, tam bir işletim sistemini (bir "misafir" OS) çalıştırmak için gerekli tüm sistem kaynaklarını içerir. Docker konteynerleri ise işletim sisteminin çekirdeğini paylaşır ve sadece uygulama için gerekli olan kütüphane ve sistem kaynaklarını içerir. Bu, Docker'ın daha az sistem kaynağı tüketmesine ve daha hızlı başlatılmasına neden olur.

İzolasyon: VM'ler, hypervisor teknolojisi ile tam bir izolasyon sağlar. Her VM, diğer VM'lerden ve ana işletim sisteminden tamamen izole edilmiştir. Docker konteynerleri, Linux çekirdeği özellikleri (namespaces, cgroups, vb.) kullanarak izolasyon sağlar, ancak aynı çekirdeği paylaştıkları için tam bir izolasyon sağlamazlar.

Taşınabilirlik: Docker konteynerleri, bir Dockerfile'dan inşa edilir, bu da konteynerin tüm bağımlılıklarını ve çalışma şeklini belirler. Bu, Docker konteynerlerinin neredeyse herhangi bir Linux sistemi üzerinde çalıştırılabilmesini sağlar. VM'ler, bir işletim sistemi ve ilgili uygulamaların tam bir görüntüsünü içerir ve genellikle belirli bir hypervisor'a bağlıdırlar.

Boyut ve Hız: Docker konteynerleri, VM'lere göre çok daha hafif ve daha hızlıdır. Docker konteyneri, birkaç megabyte boyutunda olabilir ve birkaç saniye içinde başlatılabilir. Öte yandan, bir VM genellikle gigabyte boyutunda olabilir ve başlatılması daha uzun sürebilir.

Kullanım Alanları: VM'ler, farklı işletim sistemlerinin bir arada çalışmasını gerektiren durumlar için genellikle daha uygundur, çünkü her VM kendi işletim sistemini çalıştırır. Docker, aynı işletim sistemini paylaşan birçok hafif ve izole uygulamanın çalıştırılması gereken durumlar için daha uygundur, özellikle mikroservis mimarileri ve uygulama dağıtımları için.

En sık kullanılan, önemli Docker komutları ve açıklamaları Docker ile çalışırken sıklıkla kullanılan bazı temel komutlar ve açıklamaları aşağıda verilmiştir:

docker run: Bu komut, belirli bir Docker imajından bir konteyner oluşturur ve çalıştırır. Örneğin, docker run ubuntu komutu, ubuntu imajından bir konteyner oluşturur ve başlatır.

docker ps: Çalışan tüm konteynerleri listelemek için kullanılır. -a bayrağı ile birlikte kullanıldığında (docker ps -a), durmuş konteynerler de dahil olmak üzere tüm konteynerler listelenir.

docker pull: Docker Hub veya diğer Docker kaynaklarından belirli bir Docker imajını indirir. Örneğin, docker pull nginx komutu, nginx Docker imajını indirir.

docker build: Dockerfile'ı kullanarak bir Docker imajını oluşturur. Örneğin, docker build -t my_image:1.0 . komutu, geçerli dizindeki Dockerfile'ı kullanarak my_image:1.0 adlı bir Docker imajı oluşturur.

docker images: Mevcut Docker imajlarını listeler.

docker rm: Belirli bir Docker konteynerini siler. Örneğin, docker rm my_container komutu, my_container adlı konteyneri siler.

docker rmi: Belirli bir Docker imajını siler. Örneğin, docker rmi my_image komutu, my_image adlı Docker imajını siler.

docker stop: Belirli bir Docker konteynerini durdurur. Örneğin, docker stop my_container komutu, my_container adlı konteyneri durdurur.

docker exec: Çalışan bir Docker konteynerinde belirli bir komutu çalıştırır. Örneğin, docker exec my_container ls komutu, my_container adlı konteynerde ls komutunu çalıştırır.

docker logs: Belirli bir Docker konteynerin loglarını görüntüler. Örneğin, docker logs my_container komutu, my_container adlı konteynerin loglarını görüntüler.

docker start: Daha önce durdurulmuş olan bir Docker konteynerini başlatır. Örneğin, docker start my_container komutu, my_container adlı konteyneri başlatır.

docker attach: Çalışan bir Docker konteynerine bağlanır. Örneğin, docker attach my_container komutu, my_container adlı konteynerin içine girer.

docker inspect: Bir konteyner veya imaj hakkında ayrıntılı bilgi verir. Bu komut JSON formatında çıktı verir ve ayrıntılı yapılandırma, ağ ayarları, log ayarları vb. hakkında bilgi içerir. Örneğin, docker inspect my_container komutu, my_container adlı konteynerin tüm detaylarını gösterir.

docker cp: Bir Docker konteyneri ile yerel sisteminiz arasında dosyaları kopyalamak için kullanılır. Örneğin, docker cp my_container:/path/to/file ./local/directory/ komutu, konteynerin içindeki belirtilen dosyayı yerel dizine kopyalar.

docker volume create: Bir Docker volume oluşturur. Bu, konteynerler arasında veya konteynerler ve host makine arasında veri paylaşmak için kullanılır. Örneğin, docker volume create my_volume komutu, my_volume adında bir volume oluşturur.

docker network create: Özel bir Docker network oluşturur. Bu, belirli konteynerler arasında özel bir iletişim kanalı oluşturmak için kullanılır. Örneğin, docker network create my_network komutu, my_network adında bir network oluşturur.

docker-compose up: Docker Compose dosyasında tanımlanan tüm servisleri başlatır. docker-compose.yml dosyasında tanımlanan birden çok konteynerin başlatılması, ölçeklendirilmesi ve bağımlılıklarının yönetilmesi için kullanılır.

docker-compose down: Docker Compose dosyasında tanımlanan tüm servisleri durdurur ve siler. Bu, uygulamanızın kaynaklarını temizlemek için kullanılır.

docker history: Bir Docker imajının katmanlarını ve her bir katmanın oluşturulması sırasında hangi işlemlerin gerçekleştiğini görüntüler. Örneğin, docker history my_image komutu, my_image imajının tüm katmanlarını ve her bir katmanın oluşturulmasını sağlayan komutları gösterir.

docker save: Bir Docker imajını bir tar arşivi olarak dışarıya aktarır.

Örneğin, docker save -o my_image.tar my_image komutu, my_image adlı Docker imajını my_image.tar adlı bir tar arşivi olarak kaydeder.

docker load: Bir tar arşivi olarak kaydedilmiş Docker imajını yükler. Örneğin, docker load -i my_image.tar komutu, my_image.tar adlı tar arşivinden Docker imajını yükler.

docker login: Docker registry'ye (varsayılan olarak Docker Hub) kullanıcı kimlik bilgilerinizle giriş yapar. Bu komut, Docker imajlarınızı push etmek veya private Docker imajlarınızı pull etmek için kullanılır.

docker logout: Docker registry'den (varsayılan olarak Docker Hub) çıkış yapar.

docker tag: Bir Docker imajına bir tag ekler veya mevcut bir tag'i değiştirir. Bu genellikle Docker imajını push etmeden önce kullanılır. Örneğin, docker tag my_image my_repository/my_image:1.0 komutu, my_image adlı Docker imajını my_repository/my_image:1.0 olarak tag'ler.

docker push: Bir Docker imajını Docker registry'ye (varsayılan olarak Docker Hub) yükler. Örneğin, docker push my_repository/my_image:1.0 komutu, my_repository/my_image:1.0 adlı Docker imajını Docker Hub'a yükler.

Bu komutların her biri, Docker ile çeşitli işlemleri gerçekleştirmek için kullanılır. Hangi komutların kullanılacağı, uygulamanızın özelliklerine ve ihtiyaçlarına bağlıdır. 

Rastgele İçerik

© tüm hakları saklıdır
made with by templateszoo