Mikro Servisler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Mikro Servisler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2023 yılında microservice uygulamalarının mimmarisinde, servisler arası çağrılar için feign client yerine grpc kullanmak isteyenlerin sayısının arttığını görüyoruz. Bunun sebebi nedir?



2023 yılında mikroservis uygulamalarında servisler arası çağrılarda Feign Client yerine gRPC'yi tercih edenlerin sayısının artmasının birkaç önemli sebebi var:


Performans ve Verimlilik: gRPC, HTTP/2 protokolünü kullanarak veri iletiminde yüksek verimlilik ve hız sunar. Bu, özellikle düşük gecikme süresi ve yüksek veri akış hızı gerektiren uygulamalar için önemlidir. Feign Client ise HTTP/1.1 üzerine kurulu olduğu için, aynı performansı sağlamada sınırlı kalabilir.


Dil Bağımsız İletişim: gRPC, Protocol Buffers (protobuf) kullanarak, farklı programlama dilleri arasında kolay ve verimli bir şekilde iletişim kurulmasını sağlar. Bu, çok dilli mikroservis ekosistemlerinde avantajlıdır. Feign Client ise daha çok Java ve Spring ekosistemi ile sınırlıdır.


Daha İyi Sözleşmeler ve Tip Güvenliği: gRPC, servis sözleşmelerini tanımlamak için protobuf kullanır. Bu, daha katı tip güvenliği ve API sözleşmelerinin net bir şekilde tanımlanmasını sağlar. Feign Client genellikle REST tabanlı olduğundan, bu seviyede tip güvenliği sunmaz.


Akış Kontrolü ve Çift Yönlü İletişim: gRPC, çift yönlü akış ve akış kontrolü gibi özellikler sunar, bu da daha karmaşık etkileşimleri desteklemeye olanak tanır. REST tabanlı Feign Client, bu tür senaryolarda sınırlı kalabilir.


Hata Yönetimi ve Zaman Aşımı: gRPC, daha gelişmiş hata yönetimi ve zaman aşımı kontrolleri sunar, bu da mikroservisler arası iletişimde daha sağlam ve güvenilir bir yapı oluşturur.


Bu faktörler, geliştiricilerin ve şirketlerin mikroservis mimarilerinde gRPC'yi tercih etmelerinin başlıca nedenleridir. Bununla birlikte, her iki teknolojinin de kullanım durumuna ve gereksinimlere bağlı olarak avantajları ve dezavantajları vardır. Feign Client, basit ve hafif REST tabanlı mikroservisler için hala uygun bir seçenek olabilir.


gRPC mülakat soruları ve cevapları, Rest ile farkları,Örnek Java ve Spring Boot gRPC uygulama kodu


gRPC vs. REST Performance Comparison 


Örnek 3 microservici spring boot java 11 ve adaptor ve portla apache kafka ile kodlayıp outbox patterni örnek bir senaryo ile kodlar mısın? Saga ekleyip rollback yapmayı kodlayabilir misin?





Öncelikle, bu soruda bahsedilen kavramları açıklamakla başlayalım:


Spring Boot: Java tabanlı bir uygulama geliştirme çerçevesidir.

Apache Kafka: Büyük veri işlemleri için dağıtık bir akış işleme platformudur.

Outbox Pattern: Uygulamalar arası etkileşimi sağlamak için kullanılan bir desendir. Outbox patterninde, bir servis bir mesajı (örneğin, bir etkinlik veya komut) göndermek istediğinde, bu mesajı öncelikle kendi veritabanının "outbox" tablosuna yazar. Ardından, bu mesajlar bir arka plan görevi veya başka bir mekanizma tarafından bu outbox'tan okunup istenen mesaj kuyruğuna (örneğin, Kafka topic) gönderilir.

Aşağıda, bu kavramları kullanarak üç örnek microservis ve adaptor ile Kafka'ya entegrasyonunu nasıl gerçekleştirebileceğinizi gösteren temel bir örnek oluşturacağım.


Örnek olarak basit bir kullanıcı kayıt sistemi oluşturalım:


user-service: Kullanıcılarla ilgili operasyonları yapar.

email-service: E-posta bildirimleri gönderir.

audit-service: Kullanıcı işlemlerini kaydeder.

Bu hizmetler arasında etkileşimde bulunmak için Kafka'yı kullanacağız. Özellikle, bir kullanıcı kaydedildiğinde user-service bir mesajı kendi outbox tablosuna yazar ve bu mesaj sonrasında Kafka'ya gönderilir. email-service ve audit-service bu mesajı dinleyip ilgili işlemleri yapar.


Öncelikle Kafka entegrasyonu için gerekli bağımlılıkları ekleyin:

Maven için pom.xml dosyasına:


xml

Copy code

<dependency>

    <groupId>org.springframework.kafka</groupId>

    <artifactId>spring-kafka</artifactId>

</dependency>

Spring Boot uygulamasında Kafka yapılandırmasını oluşturun:

java

Copy code

@Configuration

public class KafkaConfig {


    @Value("${kafka.bootstrap.servers}")

    private String bootstrapServers;


    @Bean

    public ProducerFactory<String, String> producerFactory() {

        Map<String, Object> configProps = new HashMap<>();

        configProps.put(ProducerConfig.BOOTSTRAP_SERVERS_CONFIG, bootstrapServers);

        configProps.put(ProducerConfig.KEY_SERIALIZER_CLASS_CONFIG, StringSerializer.class);

        configProps.put(ProducerConfig.VALUE_SERIALIZER_CLASS_CONFIG, StringSerializer.class);

        return new DefaultKafkaProducerFactory<>(configProps);

    }


    @Bean

    public KafkaTemplate<String, String> kafkaTemplate() {

        return new KafkaTemplate<>(producerFactory());

    }

}

Kullanıcı kaydedildiğinde bir mesajın outbox tablosuna eklenmesi:

java

Copy code

@Service

public class UserService {

    // ... diğer bileşenler ve bağımlılıklar ...


    public void registerUser(User user) {

        userRepository.save(user);

        OutboxMessage message = new OutboxMessage("user-registered", user.getId(), user.toString());

        outboxRepository.save(message);

    }

}

Bu aşamadan sonra, Outbox tablosundan mesajlar okunup Kafka'ya gönderilebilir. Ancak bu süreci tam olarak kodlamak için daha detaylı bir yapılandırmaya ihtiyacınız olacak. Bunun için Kafka'nın konusunda uzmanlaşmış kütüphanelerini veya Debezium gibi araçları kullanmayı düşünebilirsiniz.


Outbox'dan mesajların okunup Kafka'ya gönderilmesi:

Bu işlem için bir planlayıcı (scheduler) veya bir olay dinleyici kullanabilirsiniz. Mesajlar outbox'tan okunduktan sonra Kafka'ya gönderilir ve başarılı bir şekilde gönderildiğinde outbox'tan silinir.


Outbox'dan Mesajların Okunması ve Kafka'ya Gönderilmesi

Bu adımda, outbox'tan mesajların periyodik olarak okunup Kafka'ya gönderilmesini sağlayacağız. Bu işlemi gerçekleştirmek için Spring Boot'un @Scheduled anotasyonunu kullanabiliriz.


java

Copy code

@Service

public class OutboxService {


    @Autowired

    private OutboxRepository outboxRepository;


    @Autowired

    private KafkaTemplate<String, String> kafkaTemplate;


    private static final String TOPIC_NAME = "user-operations";


    @Scheduled(fixedRate = 10000) // 10 saniyede bir çalışacak

    public void processOutboxMessages() {

        List<OutboxMessage> messages = outboxRepository.findAll();


        for (OutboxMessage message : messages) {

            kafkaTemplate.send(TOPIC_NAME, message.getData()); // Mesajı Kafka'ya gönder

            outboxRepository.delete(message); // Başarılı bir şekilde gönderildiyse outbox'tan sil

        }

    }

}

Kafka Consumer'ın Oluşturulması

Bu adımda, email-service ve audit-service'te mesajları tüketmek için Kafka consumer'lar oluşturacağız.


email-service için:


java

Copy code

@Service

public class EmailService {


    @Autowired

    private EmailSender emailSender; // Bu servis e-posta göndermek için önceden tanımlanmış olmalı


    @KafkaListener(topics = "user-operations", groupId = "email-service-group")

    public void listenForUserRegistrations(String message) {

        // Basitçe bu örnekte doğrudan mesajı e-posta olarak gönderebiliriz.

        emailSender.send("notification@example.com", "New User Registered", message);

    }

}

audit-service için:


java

Copy code

@Service

public class AuditService {


    @Autowired

    private AuditRepository auditRepository; // Bu repo etkinlikleri kaydetmek için önceden tanımlanmış olmalı


    @KafkaListener(topics = "user-operations", groupId = "audit-service-group")

    public void auditUserOperations(String message) {

        AuditRecord record = new AuditRecord("user-registration", message);

        auditRepository.save(record); // Etkinliği veritabanına kaydedin

    }

}

Bu aşamada, temel entegrasyon işlemlerini tamamlamış olduk. Ancak unutulmamalıdır ki gerçek dünyada bu tür bir entegrasyon çok daha karmaşıktır. Mesajların başarılı bir şekilde gönderilip gönderilmediğini kontrol etmek, hata durumunda yeniden deneme mekanizmaları eklemek, güvenlik ve izleme gibi konularda ek yapılandırmalar ve optimizasyonlar gerekebilir.


email service de veya audit service de user-operations topicinde outbox kaydını okuduktan sonra hata alsaydık ve işlemi gerçekleştiremeseydik. Bu senaryoyu da kodlar mısın?


Tabii, bu durumu ele almak oldukça önemlidir. Eğer email-service veya audit-service Kafka'dan bir mesajı okuduktan sonra hata alırsa ve işlemi tamamlayamazsa, bu mesajı daha sonra tekrar işlemek için bir strateji belirlememiz gerekir. Kafka, bu tür hataları yönetmek için bazı özellikler sunar.


@KafkaListener'ın Yeniden Deneme Mekanizması: Spring Kafka, hatalı mesajları belirli bir süre boyunca yeniden işlemeye çalışmak için bir yeniden deneme mekanizması sunar. ConcurrentKafkaListenerContainerFactory'i özelleştirerek bu mekanizmayı etkinleştirebiliriz.

Öncelikle, yapılandırma sınıfınıza aşağıdaki ayarları ekleyin:


java

Copy code

import org.apache.kafka.clients.consumer.Consumer;

import org.apache.kafka.clients.consumer.ConsumerConfig;

import org.apache.kafka.common.TopicPartition;

import org.springframework.beans.factory.annotation.Autowired;

import org.springframework.context.annotation.Bean;

import org.springframework.context.annotation.Configuration;

import org.springframework.kafka.config.ConcurrentKafkaListenerContainerFactory;

import org.springframework.kafka.core.ConsumerFactory;

import org.springframework.kafka.core.DefaultKafkaConsumerFactory;

import org.springframework.kafka.listener.ContainerProperties;

import org.springframework.kafka.listener.SeekToCurrentErrorHandler;

import org.springframework.kafka.support.serializer.ErrorHandlingDeserializer2;

import org.springframework.util.backoff.FixedBackOff;


@Configuration

public class KafkaConsumerConfig {


    @Autowired

    private ConsumerFactory<String, String> consumerFactory;


    @Bean

    public ConcurrentKafkaListenerContainerFactory<String, String> kafkaListenerContainerFactory() {

        ConcurrentKafkaListenerContainerFactory<String, String> factory = new ConcurrentKafkaListenerContainerFactory<>();

        factory.setConsumerFactory(consumerFactory);

        factory.setErrorHandler(new SeekToCurrentErrorHandler(new FixedBackOff(1000L, 3))); // 3 kez yeniden deneme, 1 saniye arayla

        return factory;

    }

}

Bu yapılandırma ile, bir hata meydana geldiğinde mesajı 3 kez yeniden işlemeye çalışacaktır. Her deneme arasında 1 saniye bekleyecektir.


Ölü Mektup Kuyruğu (Dead Letter Queue) Kullanımı: Yeniden deneme mekanizmasının belirli bir sayıdan sonra başarısız olması durumunda, bu mesajları bir "ölü mektup kuyruğuna" (dead-letter queue, DLQ) yönlendirebiliriz. Bu kuyruğa düşen mesajlar daha sonra analiz edilip manuel müdahaleyle veya otomatik süreçlerle işlenebilir.

Kafka'da bu işlemi gerçekleştirmek için DeadLetterPublishingRecoverer'ı kullanabiliriz.


Öncelikle, ölü mektup kuyruğunu tanımlamalısınız:


java

Copy code

@Bean

public NewTopic deadLetterTopic() {

    return new NewTopic("deadLetterTopic", 1, (short) 1);

}

Ardından, SeekToCurrentErrorHandler'ı bu kuyruğu kullanacak şekilde özelleştirin:


java

Copy code

import org.springframework.kafka.support.serializer.DeserializationException;

import org.springframework.kafka.support.serializer.ErrorHandlingDeserializer2;

import org.springframework.util.backoff.FixedBackOff;


// ...


@Bean

public ConcurrentKafkaListenerContainerFactory<String, String> kafkaListenerContainerFactory() {

    ConcurrentKafkaListenerContainerFactory<String, String> factory = new ConcurrentKafkaListenerContainerFactory<>();

    factory.setConsumerFactory(consumerFactory);

    

    DeadLetterPublishingRecoverer recoverer = new DeadLetterPublishingRecoverer(kafkaTemplate);

    SeekToCurrentErrorHandler errorHandler = new SeekToCurrentErrorHandler(recoverer, new FixedBackOff(1000L, 3));

    factory.setErrorHandler(errorHandler);


    return factory;

}

Bu yapılandırma ile, mesaj 3 kez işlenemediğinde otomatik olarak deadLetterTopic adında bir ölü mektup kuyruğuna yönlendirilecektir. Bu mesajları daha sonra analiz edip gerekli müdahalelerde bulunabilirsiniz.


emailSender.send() metdunda hata alsaydık?


Eğer emailSender.send() metodunda bir hata alırsak ve bu hatayı yakalamazsak, yukarıda belirttiğimiz şekilde Spring Kafka'nın hata yönetim mekanizması devreye girecektir. Bu durumda, mesajın tekrar işlenmesi için belirlediğimiz yeniden deneme mekanizması çalışacaktır.


Ancak bazı senaryolarda belirli bir hata için yeniden deneme mekanizmasını çalıştırmak istemeyebiliriz. Örneğin, belirli bir e-posta adresi geçersizse, bu mesajı sürekli yeniden işlemek istemeyiz.


Bu tür senaryolarda, özelleştirilmiş hata yönetimi yapmak için emailSender.send() metodunu bir try-catch bloğu içerisine alabiliriz:


java

Copy code

@Service

public class EmailService {


    @Autowired

    private EmailSender emailSender;


    @KafkaListener(topics = "user-operations", groupId = "email-service-group")

    public void listenForUserRegistrations(String message) {

        try {

            emailSender.send("notification@example.com", "New User Registered", message);

        } catch (InvalidEmailAddressException e) { // Bu sadece örnek bir exception

            // Geçersiz e-posta adresi için özel bir işlem yapabiliriz

            // Örneğin, bu tür hataları ayrı bir log dosyasına yazabiliriz.

            log.error("Invalid email address error: " + e.getMessage());

        } catch (EmailSendingFailedException e) { // Bu da örnek bir exception

            // E-postanın gönderilmesi ile ilgili bir hata meydana geldiyse, bu hatayı yukarıya fırlatarak 

            // Spring Kafka'nın hata yönetim mekanizmasının devreye girmesini sağlayabiliriz.

            throw e;

        }

    }

}

Bu yaklaşımla, belirli hatalara özgü özel işlemler yapabilir ve gerekirse Spring Kafka'nın hata yönetim mekanizmasını devreye sokabilirsiniz.


Unutulmamalıdır ki, bu tür bir hata yönetimi mekanizması, iş uygulamanızın gereksinimlerine göre özelleştirilmelidir. Örneğin, bazı hatalar için alarm mekanizmaları tetiklenebilir veya otomatik düzeltme adımları başlatılabilir.


Saga ekleyip rollback yapmayı kodlayabilir misin?


Saga deseni, birçok mikroservis arasında işlemleri koordine etmek için kullanılır. Bir işlemde hata olduğunda, Saga deseni bu işlemi geri almak (rollback) için bir dizi kompansasyon işlemini tetikler. Özellikle, Kafka'nın olay tabanlı doğasını kullanarak Sagaları gerçekleştirebiliriz.


Basit bir senaryo ile devam edelim. Diyelim ki bir kullanıcının kaydedilmesi sürecinde, hem kullanıcının veritabanına kaydedilmesi hem de e-posta gönderilmesi gerekiyor. E-posta gönderiminde bir hata oluştuğunda, veritabanına eklenen kullanıcı kaydını geri almak istiyoruz.


Saga İçin Event Tanımlama

İlk olarak, Saga'da kullanılacak eventleri tanımlayalım:


UserRegistrationEvent: Kullanıcının başarıyla kaydedildiğini belirten bir olay.

UserRegistrationFailedEvent: Kullanıcının kaydedilmesi sırasında bir hata oluştuğunu belirten bir olay.

Saga'nın Gerçekleştirilmesi

E-posta servisi, e-posta gönderme sırasında bir hata olursa UserRegistrationFailedEvent'i yayınlar. Bu eventi userService dinler ve kullanıcının kaydını geri alır (rollback).


java

Copy code

@Service

public class EmailService {


    @Autowired

    private KafkaTemplate<String, String> kafkaTemplate;


    @KafkaListener(topics = "user-registration", groupId = "email-service-group")

    public void listenForUserRegistrations(UserRegistrationEvent event) {

        try {

            emailSender.send(event.getEmail(), "Welcome!", "Thanks for registering!");

        } catch (Exception e) {

            // E-posta gönderimi başarısız olursa, bir hata eventi yayınla

            kafkaTemplate.send("user-registration-failed", new UserRegistrationFailedEvent(event.getUserId()));

        }

    }

}


@Service

public class UserService {


    @Autowired

    private UserRepository userRepository;


    @KafkaListener(topics = "user-registration-failed", groupId = "user-service-group")

    public void handleFailedUserRegistration(UserRegistrationFailedEvent event) {

        // Kullanıcı kaydını geri al (rollback)

        userRepository.deleteById(event.getUserId());

    }

}

Kompansasyon İşlemleri

Yukarıda, EmailService'te bir hata olması durumunda UserService'te bir kompansasyon işlemi (kullanıcı kaydının silinmesi) gerçekleştirdik. Ancak Saga desenini kullanırken daha karmaşık senaryolar ve çok sayıda mikroservis olabilir. Her servisin kendi kompansasyon işlemlerini tanımlaması ve Saga'da bir hata olduğunda bu işlemleri gerçekleştirmesi gerekir.


Bu örnek, Saga deseninin temel bir uygulamasını gösterir. Gerçekte, saga desenini uygularken, daha karmaşık senaryolar, hata yönetimi, işlem süreleri, timeoutlar ve daha fazlasını dikkate almanız gerekir. Saga deseni, CAP teoreminin gerekliliklerinden dolayı, tutarlılık ve kullanılabilirlik arasında bir denge sağlar ve bu, genellikle duruma özgü özelleştirilmiş çözümlerle başarılır.



İki fazlı commit protokolü (Two Phase commit) nedir? Microservicelerde İki fazlı commit protokolü nedir?



İki fazlı commit protokolü (Two Phase commit) nedir?


İki fazlı commit protokolü (2PC), dağıtık veritabanı sistemlerinde işlemlerin atomic olarak uygulanmasını sağlamak için kullanılan bir algoritmadır. Bu, dağıtık sistemlerde bir işlemin tüm düğümlerde tam olarak uygulanmasını veya hiçbirinde uygulanmamış olmasını garantiler. İki fazlı commit, iki aşamadan oluşur:


Hazırlık Aşaması (Prepare Phase):


Koordinatör, tüm katılımcı düğümlere işlemi onaylamaları veya reddetmeleri için bir "hazırlanıyor musun?" mesajı gönderir.

Katılımcılar, işlemi uygulayıp uygulamayacaklarına karar verirler. Eğer işlemi uygulayabileceklerse "Hazırım" yanıtını gönderirler, aksi halde "Reddedildi" yanıtını gönderirler.

Commit Aşaması (Commit Phase):


Koordinatör, tüm katılımcılardan "Hazırım" yanıtı alırsa, işlemin commit edilmesi gerektiğine karar verir ve tüm katılımcılara bir "Commit" mesajı gönderir. Katılımcılar bu aşamada işlemi gerçekten uygularlar.

Eğer koordinatör herhangi bir katılımcıdan "Reddedildi" yanıtı alırsa, işlemin geri alınması gerektiğine karar verir ve tüm katılımcılara bir "Abort" mesajı gönderir.

İki fazlı commit protokolünün avantajları arasında dağıtık sistemlerde güçlü tutarlılık garantisi vermesi yer alırken, dezavantajları arasında da koordinatör düğümünün tek bir arıza noktası olması ve ağ gecikmelerinin protokolün etkinliğini düşürebilmesi sayılabilir.


Bu protokol, işlemin tamamlanmasının tüm düğümler arasında koordinasyonunu gerektirdiğinden, dağıtık sistemlerde işlemlerin koordinasyonu karmaşık bir sorun olabilir. İki fazlı commit, bu sorunun üstesinden gelmek için kullanılan etkili bir çözümdür.


Microservicelerde İki fazlı commit protokolü nedir?


Microservislerde İki Fazlı Commit (2PC) protokolü, dağıtık bir microservis mimarisinde işlemlerin bütünlüğünü sağlamak için kullanılabilir. Bu mimaride, farklı işlevlerden sorumlu bir dizi hizmet bulunur ve bunlar arasında karmaşık işlemler gerçekleştirilebilir. İşlemin bütünlüğünü sağlamak için İki Fazlı Commit protokolü kullanılır.


Microservislerde 2PC'nin işleyişi, genel İki Fazlı Commit protokolü ile aynı temel prensiplere sahiptir. İşte nasıl çalıştığına dair bir özet:


Hazırlık Aşaması:


Koordinatör (merkezi bir servis), işlemi gerçekleştirecek diğer servislere bir "hazırlanıyor musun?" mesajı gönderir.

Diğer servisler, işlemi gerçekleştirmek için gereksinimlerini kontrol eder ve "Hazırım" veya "Reddedildi" yanıtını gönderir.

Commit Aşaması:


Koordinatör, tüm servislerden "Hazırım" yanıtı alırsa, işlemi tamamlamak için "Commit" emrini gönderir.

Eğer herhangi bir servis "Reddedildi" yanıtı gönderirse, işlem iptal edilir ve koordinatör tüm servislere bir "Abort" emri gönderir.

Microservislerde 2PC'nin kullanılması, dağıtık işlemlerde güçlü tutarlılık sağlar, ancak bazı zorluklar ve dezavantajlar da sunar:


Performans Sorunları: İki fazlı commit, her işlem için çok sayıda mesaj gerektirir, bu da sistemde gecikmelere yol açabilir.

Kilitlenme Riski: Eğer koordinatör düğüm arızalanırsa, sistem kilitlenebilir, çünkü diğer servisler ne yapacaklarına dair talimat bekler.

Karmaşıklık: 2PC'nin uygulanması ve yönetilmesi karmaşık olabilir, bu da geliştirme ve bakım maliyetlerini artırabilir.

Bu nedenle, İki Fazlı Commit protokolü, gelişmiş bir uzmanlık gerektiren bir çözümdür ve microservis mimarilerinde kullanılırken dikkatli bir değerlendirme yapılmalıdır. Duruma bağlı olarak, daha hafif, esnek çözümler (örneğin Saga Pattern) daha uygun olabilir.

DDD Odaklı Mikro Hizmetlerin Geliştirilmesi - İngilizce - Ruvani Jayaweera

 



Yazının devamına buradan ulaşabilirsiniz.

Outbox pattern nedir? Saga pattern ile ilişkisi nedir? Event relay hizmeti nedir ve örnek senaryo ile nasıl uygulanır. SSS ve Cevapları

 Outbox pattern nedir?



"Outbox pattern" terimi genellikle yazılım mühendisliği ve özellikle mikro hizmetler mimarisi bağlamında kullanılır. Bu terim, bir hizmetin durum değişikliklerini bir "outbox" tablosuna yazdığı ve ardından bir ayrı arka plan işlemi veya hizmetin bu değişiklikleri okuyup diğer hizmetlere ilettiği bir deseni ifade eder.


Bu desen genellikle dağıtılmış sistemlerde, özellikle de veri tutarlılığını sağlama ihtiyacı olan durumlarda kullanılır. Örneğin, bir hizmetin bir işlemi tamamladığını ve diğer hizmetlerin bu işlem hakkında bilgilendirilmesi gerektiğini düşünün. Ancak, bu hizmetlerin her biri farklı veritabanlarına sahip olabilir ve bu nedenle doğrudan birbirleriyle iletişim kuramazlar. Bu durumda, ilk hizmet durum değişikliğini bir "outbox" tablosuna yazar ve ardından bir arka plan işlemi bu değişiklikleri okur ve diğer hizmetlere iletir.


Bu desen, dağıtılmış sistemlerde veri tutarlılığını sağlamak için kullanılan bir dizi teknikten biridir. Diğer teknikler arasında iki aşamalı commit, saga deseni ve event sourcing bulunur.


Asenkron iletişim iki micorservice arasında outbox pattern ile, ilk microservice'de oluşabilecek bir hatada transaction yönetimi nasıl yaparım? Transaction rollback işlemi nasıl gerçekleşir?


Outbox pattern, bir mikro hizmetin durum değişikliklerini bir "outbox" tablosuna yazdığı ve ardından bir ayrı arka plan işlemi veya hizmetin bu değişiklikleri okuyup diğer hizmetlere ilettiği bir deseni ifade eder. Bu desen, genellikle dağıtılmış sistemlerde, özellikle de veri tutarlılığını sağlama ihtiyacı olan durumlarda kullanılır.


Bir mikro hizmette bir hata oluştuğunda ve bir işlem geri alınması gerektiğinde, genellikle aşağıdaki adımlar izlenir:


İlk mikro hizmet, işlemi gerçekleştirirken bir hata oluştuğunda, bu durumu bir hata durumu olarak "outbox" tablosuna yazar. Bu, genellikle işlemin başarısız olduğunu ve geri alınması gerektiğini belirten bir durum veya hata kodu ile yapılır.


Arka plan işlemi veya hizmet, "outbox" tablosunu düzenli olarak kontrol eder ve yeni durum değişikliklerini okur. Bir hata durumu tespit ettiğinde, bu durumu ilgili diğer mikro hizmetlere iletir.


Diğer mikro hizmetler, hata durumunu alır ve kendi işlemlerini geri alır. Bu, genellikle işlemin başarısız olduğunu ve geri alınması gerektiğini belirten bir durum veya hata kodu ile yapılır.


Bu süreç, genellikle "Saga" deseni olarak bilinen daha geniş bir sürecin parçasıdır. Saga deseni, bir işlemi birden çok hizmet arasında dağıtmak için kullanılır. Her hizmet, işlemin bir parçasını gerçekleştirir ve başarısız olursa, tüm işlemi geri almak için bir dizi geri alma işlemi tetiklenir.


Bu süreç, dağıtılmış sistemlerde veri tutarlılığını sağlamak için kullanılan bir dizi teknikten biridir. Diğer teknikler arasında iki aşamalı commit, event sourcing ve outbox pattern bulunur.


Bu sürece detaylı örnek bir senaryo verir misin?


Tabii ki, bir online alışveriş uygulaması üzerinden bir örnek verelim:


Kullanıcı, bir ürün satın almak için bir sipariş verir. Sipariş hizmeti, siparişi işler ve bir sipariş oluşturur. Bu sipariş oluşturma işlemi bir veritabanı işlemi olarak gerçekleştirilir ve bu işlem sırasında, sipariş hizmeti ayrıca bir "outbox" tablosuna bir mesaj ekler. Bu mesaj, siparişin oluşturulduğunu ve stok hizmetinin ürün stoklarını güncellemesi gerektiğini belirtir.


Sipariş hizmeti, işlemi başarıyla tamamlar ve veritabanı işlemi commit edilir. Bu, hem siparişi hem de outbox mesajını aynı veritabanına yazar.


Bir event relay hizmeti (veya bir arka plan işlemi), düzenli olarak sipariş hizmetinin outbox tablosunu kontrol eder. Yeni bir mesaj bulduğunda, bu mesajı okur ve bir mesaj kuyruğuna (örneğin, RabbitMQ veya Kafka gibi bir mesajlaşma sistemi) ekler.


Stok hizmeti, mesaj kuyruğunu dinler ve yeni bir mesaj geldiğinde, ürün stoklarını günceller.


Ancak, stok hizmeti, stokları güncellerken bir hata oluştuğunda, bu durumu kendi outbox tablosuna bir hata mesajı olarak yazar.


Event relay hizmeti, stok hizmetinin outbox tablosunu kontrol eder ve hata mesajını bulur. Bu mesajı okur ve sipariş hizmetine geri gönderir.


Sipariş hizmeti, hata mesajını alır ve orijinal siparişi iptal eder. Bu, genellikle siparişin durumunu "İptal Edildi" olarak güncellemek ve kullanıcıya bir bildirim göndermek anlamına gelir.


Bu örnekte, her hizmetin kendi veritabanı işlemlerini ve durum değişikliklerini yönettiğini ve hizmetler arasındaki iletişimin asenkron olduğunu görebilirsiniz. Ayrıca, bir hizmette bir hata oluştuğunda, bu hatanın diğer hizmetlere iletilmesi ve gerekli geri alma işlemlerinin tetiklenmesi için outbox pattern'ın nasıl kullanıldığını görebilirsiniz. Bu, dağıtılmış sistemlerde veri tutarlılığını sağlamak için etkili bir yöntemdir.


Event relay hizmeti, stok hizmetinin outbox tablosunu kontrol eder ve hata mesajını bulur. Bu mesajı okur ve sipariş hizmetine geri gönderir demiştin. İki sorum var, event relay hizmeti bir scheduling job olarak mı çalışır? Outbox tablosundaki kaydın tekrar işlenmesini engellemek için ne yapılır?

ChatGPT

Event Relay Hizmeti: Evet, genellikle bir scheduling job veya arka plan işlemi olarak çalışır. Bu hizmet, belirli bir aralıkla veya belirli bir tetikleyiciye yanıt olarak outbox tablolarını kontrol eder. Bu, genellikle bir cron job, bir zamanlanmış görev veya bir event-driven işlem olarak gerçekleştirilir. Bu hizmetin amacı, outbox tablosundaki yeni mesajları okumak ve bu mesajları ilgili hizmetlere iletmektir.


Outbox Tablosundaki Kaydın Tekrar İşlenmesini Engellemek: Outbox tablosundaki bir kaydın tekrar işlenmesini engellemek için genellikle bir "işlenmiş" veya "gönderildi" durumu kullanılır. Event relay hizmeti, bir mesajı okuduğunda ve ilgili hizmete ilettiğinde, bu mesajın durumunu "işlenmiş" veya "gönderildi" olarak günceller. Bu, hizmetin aynı mesajı tekrar işlememesini sağlar.


Alternatif olarak, bazı durumlarda, event relay hizmeti bir mesajı başarıyla işledikten sonra bu mesajı outbox tablosundan tamamen silebilir. Ancak, bu yaklaşım, mesajın işlenme durumunu izlemek veya hata ayıklamak için mesaj geçmişini saklama yeteneğini sınırlar.


Bu iki yaklaşım, outbox pattern'ın bir parçası olarak genellikle kullanılır ve dağıtılmış sistemlerde veri tutarlılığını sağlamak için etkili bir yöntemdir.


Sipariş hizmeti, hata mesajını alır ve orijinal siparişi iptal eder dedin. Hangi siparişi sileceğini mesajdan nasıl anlar?

ChatGPT

Sipariş hizmeti, hangi siparişi iptal etmesi gerektiğini belirlemek için genellikle mesajın içindeki bilgileri kullanır. Bu bilgi genellikle siparişin benzersiz bir tanımlayıcısıdır (örneğin, bir sipariş ID'si).


Bir hizmet, bir durum değişikliğini outbox tablosuna yazdığında, genellikle bu değişikliğin hangi işlem veya veri öğesiyle ilgili olduğunu belirten bazı bilgiler ekler. Bu, genellikle bir işlem ID'si, bir sipariş ID'si veya benzeri bir tanımlayıcıdır. Bu tanımlayıcı, mesajın alındığı hizmetin hangi işlemi veya veri öğesini güncellemesi veya geri alması gerektiğini belirlemesine yardımcı olur.


Örneğin, stok hizmeti bir hata oluştuğunda ve bu hatayı outbox tablosuna yazar, genellikle hangi siparişin stok güncellemesinin başarısız olduğunu belirten bir sipariş ID'si ekler. Event relay hizmeti bu hata mesajını okur ve sipariş hizmetine iletir. Sipariş hizmeti, mesajı alır ve sipariş ID'sini kullanarak hangi siparişi iptal etmesi gerektiğini belirler.


Outbox pattern SSS ve Cevapları

1. Outbox pattern nedir?


Outbox pattern, bir mikro hizmetin durum değişikliklerini bir "outbox" tablosuna yazdığı ve ardından bir ayrı arka plan işlemi veya hizmetin bu değişiklikleri okuyup diğer hizmetlere ilettiği bir deseni ifade eder. Bu desen genellikle dağıtılmış sistemlerde, özellikle de veri tutarlılığını sağlama ihtiyacı olan durumlarda kullanılır.


2. Outbox pattern neden kullanılır?


Outbox pattern, dağıtılmış sistemlerde veri tutarlılığını sağlamak için kullanılır. Bir hizmetin bir işlemi tamamladığını ve diğer hizmetlerin bu işlem hakkında bilgilendirilmesi gerektiğini düşünün. Ancak, bu hizmetlerin her biri farklı veritabanlarına sahip olabilir ve bu nedenle doğrudan birbirleriyle iletişim kuramazlar. Bu durumda, ilk hizmet durum değişikliğini bir "outbox" tablosuna yazar ve ardından bir arka plan işlemi bu değişiklikleri okur ve diğer hizmetlere iletir.


3. Outbox pattern nasıl çalışır?


Bir mikro hizmet, bir işlemi gerçekleştirirken durum değişikliğini bir "outbox" tablosuna yazar. Ardından, bir event relay hizmeti veya arka plan işlemi düzenli olarak bu outbox tablosunu kontrol eder ve yeni durum değişikliklerini okur. Bu durum değişiklikleri, ilgili diğer mikro hizmetlere iletilir.


4. Outbox pattern'da bir hata oluştuğunda ne olur?


Bir hizmette bir hata oluştuğunda, bu durumu bir hata durumu olarak "outbox" tablosuna yazar. Event relay hizmeti, bu hata durumunu okur ve ilgili diğer hizmetlere iletir. Bu hizmetler, hata durumunu alır ve kendi işlemlerini geri alır.


5. Outbox pattern'da tekrar işlemeyi nasıl engellerim?


Outbox pattern'da tekrar işlemeyi engellemek için genellikle bir "işlenmiş" veya "gönderildi" durumu kullanılır. Event relay hizmeti, bir mesajı okuduğunda ve ilgili hizmete ilettiğinde, bu mesajın durumunu "işlenmiş" veya "gönderildi" olarak günceller. Bu, hizmetin aynı mesajı tekrar işlememesini sağlar.


6. Outbox pattern'da hangi işlemi geri alacağımı nasıl belirlerim?


Bir hizmet, bir durum değişikliğini outbox tablosuna yazdığında, genellikle bu değişikliğin hangi işlem veya veri öğesiyle ilgili olduğunu belirten bazı bilgiler ekler. Bu, genellikle bir işlem ID'si, bir sipariş ID'si veya benzeri bir tanımlayıcıdır. Bu tanımlayıcı, mesajın alındığı hizmetin hangi işlemi veya veri öğesini güncellemesi veya geri alması gerektiğini belirlemesine yardımcı olur.


7. Outbox pattern'ın avantajları nelerdir?


Veri tutarlılığı: Outbox pattern, dağıtılmış sistemlerde veri tutarlılığını sağlar. Bir hizmetin durum değişiklikleri, diğer hizmetlere güvenli ve tutarlı bir şekilde iletilir.


Hata yönetimi: Bir hizmette bir hata oluştuğunda, bu hata durumu outbox tablosuna yazılır ve diğer hizmetlere iletilir. Bu, hataların hızlı bir şekilde tespit edilmesini ve gerekli geri alma işlemlerinin gerçekleştirilmesini sağlar.


İzlenebilirlik: Outbox pattern, hizmetler arasındaki iletişimin izlenebilir olmasını sağlar. Her durum değişikliği, outbox tablosuna yazılır ve bu tablo, durum değişikliklerinin bir kaydını sağlar.


8. Outbox pattern'ın dezavantajları nelerdir?


Ekstra karmaşıklık: Outbox pattern'ın uygulanması, ekstra bir karmaşıklık katmanı ekler. Hizmetlerin durum değişikliklerini outbox tablosuna yazması ve bu tablonun düzenli olarak kontrol edilmesi gerekmektedir.


Performans maliyeti: Outbox pattern, hizmetlerin durum değişikliklerini outbox tablosuna yazması ve bu tablonun düzenli olarak kontrol edilmesi nedeniyle ekstra bir performans maliyeti getirebilir.


9. Outbox pattern ne zaman kullanılır?


Outbox pattern, genellikle dağıtılmış sistemlerde ve özellikle de veri tutarlılığının önemli olduğu durumlarda kullanılır. Bu, genellikle mikro hizmetler mimarisi gibi durumlarda geçerlidir, burada birçok farklı hizmet birbiriyle iletişim kurar ve durum değişikliklerini birbirleriyle senkronize etmeleri gerekir.


10. Outbox pattern ve Saga pattern arasındaki fark nedir?


Outbox pattern ve Saga pattern, her ikisi de dağıtılmış sistemlerde veri tutarlılığını sağlamak için kullanılan tekniklerdir. Ancak, Saga pattern daha geniş bir süreci ifade eder ve genellikle bir işlemi birden çok hizmet arasında dağıtmak için kullanılır. Her hizmet, işlemin bir parçasını gerçekleştirir ve başarısız olursa, tüm işlemi geri almak için bir dizi geri alma işlemi tetiklenir. Outbox pattern ise bu sürecin bir parçası olabilir ve durum değişikliklerinin hizmetler arasında güvenli ve tutarlı bir şekilde iletilmesini sağlar.


Outbox pattern ve Saga pattern arasındaki fark nedir? Bunu daha detaylı ve örnek bir senaryo ile açıklar mısın?

Outbox pattern ve Saga pattern, her ikisi de dağıtılmış sistemlerde veri tutarlılığını sağlamak için kullanılan tekniklerdir ancak farklı amaçlarla ve farklı durumlarda kullanılırlar.


Outbox Pattern: Outbox pattern, bir mikro hizmetin durum değişikliklerini bir "outbox" tablosuna yazdığı ve ardından bir ayrı arka plan işlemi veya hizmetin bu değişiklikleri okuyup diğer hizmetlere ilettiği bir deseni ifade eder. Bu desen genellikle dağıtılmış sistemlerde, özellikle de veri tutarlılığını sağlama ihtiyacı olan durumlarda kullanılır.


Örneğin, bir e-ticaret uygulamasında bir sipariş verildiğinde, sipariş hizmeti siparişi oluşturur ve bu siparişi bir "outbox" tablosuna yazar. Ardından, bir event relay hizmeti bu outbox tablosunu kontrol eder ve yeni siparişi okur. Bu siparişi stok hizmetine iletir, böylece stok hizmeti stok durumunu güncelleyebilir.


Saga Pattern: Saga pattern, bir işlemi birden çok hizmet arasında dağıtmak için kullanılır. Her hizmet, işlemin bir parçasını gerçekleştirir ve başarısız olursa, tüm işlemi geri almak için bir dizi geri alma işlemi tetiklenir.


Aynı e-ticaret uygulamasında, bir kullanıcı bir sipariş verdiğinde, bu siparişin işlenmesi birkaç farklı hizmeti içerebilir: siparişi oluşturan sipariş hizmeti, stok durumunu güncelleyen stok hizmeti ve kullanıcıya bir onay e-postası gönderen bildirim hizmeti. Bu hizmetlerin her biri, işlemin bir parçasını gerçekleştirir. Ancak, herhangi bir hizmette bir hata oluşursa, tüm işlemi geri almak için bir dizi geri alma işlemi tetiklenir. Örneğin, stok hizmeti stok durumunu güncelleyemezse, sipariş hizmeti siparişi iptal eder ve bildirim hizmeti kullanıcıya bir hata bildirimi gönderir.


Bu iki desen, birlikte kullanıldığında dağıtılmış sistemlerde veri tutarlılığını sağlamak için çok etkili olabilir. Outbox pattern, hizmetler arasındaki durum değişikliklerinin güvenli ve tutarlı bir şekilde iletilmesini sağlarken, Saga pattern, bir işlemin birden çok hizmet arasında nasıl dağıtılacağını ve bir hata durumunda ne yapılacağını belirler.


Outbox pattern ve Saga pattern arasındaki fark nedir? Daha basit anlatır mısın?

Özür dilerim, belki de daha basit bir açıklama ile bu iki deseni ayırt etmek daha kolay olabilir.


Outbox Pattern: Bu desen, bir mikro hizmetin durum değişikliklerini bir "outbox" tablosuna yazdığı ve ardından bir ayrı arka plan işlemi veya hizmetin bu değişiklikleri okuyup diğer hizmetlere ilettiği bir deseni ifade eder. Bu, genellikle dağıtılmış sistemlerde, özellikle de veri tutarlılığını sağlama ihtiyacı olan durumlarda kullanılır. Yani, Outbox pattern, bir hizmetin diğer hizmetlere güvenli ve tutarlı bir şekilde durum değişikliklerini bildirmesini sağlar.


Saga Pattern: Saga pattern, bir işlemi birden çok hizmet arasında dağıtmak için kullanılır. Her hizmet, işlemin bir parçasını gerçekleştirir ve başarısız olursa, tüm işlemi geri almak için bir dizi geri alma işlemi tetiklenir. Yani, Saga pattern, bir işlemin birden çok hizmet arasında nasıl dağıtılacağını ve bir hata durumunda ne yapılacağını belirler.


Örneğin, bir online alışveriş uygulamasında bir kullanıcı bir ürün satın almak istediğinde:


Outbox pattern, sipariş hizmetinin siparişi oluşturduktan sonra bu bilgiyi bir "outbox" tablosuna yazmasını ve ardından bir event relay hizmetinin bu bilgiyi okuyup stok hizmetine ilettiğini belirtir. Bu, stok hizmetinin stok durumunu güncellemesini sağlar.


Saga pattern ise, sipariş hizmetinin siparişi oluşturmasını, stok hizmetinin stok durumunu güncellemesini ve ödeme hizmetinin ödemeyi işlemesini belirtir. Eğer bu adımlardan herhangi birinde bir hata oluşursa, saga pattern tüm işlemi geri almak için bir dizi geri alma işlemi tetikler. Örneğin, stok hizmeti stok durumunu güncelleyemezse, sipariş hizmeti siparişi iptal eder.


Bu iki desen, birlikte kullanıldığında dağıtılmış sistemlerde veri tutarlılığını sağlamak için çok etkili olabilir. Outbox pattern, hizmetler arasındaki durum değişikliklerinin güvenli ve tutarlı bir şekilde iletilmesini sağlarken, Saga pattern, bir işlemin birden çok hizmet arasında nasıl dağıtılacağını ve bir hata durumunda ne yapılacağını belirler.


Outbox pattern'ı saga pattern'ı uygulamak için de kullanabilirim değil mi?

Evet, doğru. Outbox pattern ve Saga pattern birbirlerini tamamlayıcı şekilde çalışabilirler ve genellikle birlikte kullanılırlar.


Saga pattern, bir işlemi birden çok hizmet arasında dağıtmak için kullanılır. Her hizmet, işlemin bir parçasını gerçekleştirir ve başarısız olursa, tüm işlemi geri almak için bir dizi geri alma işlemi tetiklenir. Ancak, bu hizmetlerin birbirleriyle iletişim kurabilmesi ve durum değişikliklerini birbirlerine bildirebilmesi için bir mekanizmaya ihtiyaç vardır. İşte burada Outbox pattern devreye girer.


Outbox pattern, bir hizmetin durum değişikliklerini bir "outbox" tablosuna yazmasını ve ardından bir event relay hizmetinin bu değişiklikleri okuyup diğer hizmetlere ilettiğini belirtir. Bu, hizmetlerin birbirleriyle güvenli ve tutarlı bir şekilde iletişim kurmasını sağlar.


Örneğin, bir online alışveriş uygulamasında bir kullanıcı bir ürün satın almak istediğinde, Saga pattern sipariş hizmetinin siparişi oluşturmasını, stok hizmetinin stok durumunu güncellemesini ve ödeme hizmetinin ödemeyi işlemesini belirtir. Eğer bu adımlardan herhangi birinde bir hata oluşursa, saga pattern tüm işlemi geri almak için bir dizi geri alma işlemi tetikler. Bu süreç boyunca, hizmetler arasındaki durum değişikliklerinin güvenli ve tutarlı bir şekilde iletilmesi için Outbox pattern kullanılır.


Event relay hizmeti'ni sürekli çalıştırmak performans kaybına sebep olmaz mı? Burada izlemem gereken politika nedir? Ne sıklıkla çalıştırmalıyım? 


Event relay hizmetinin performans üzerindeki etkisi, çeşitli faktörlere bağlıdır, bu nedenle en iyi yaklaşım genellikle uygulamanın özel gereksinimlerine ve kısıtlamalarına bağlıdır.


Event relay hizmeti, outbox tablolarını düzenli olarak kontrol eder ve yeni durum değişikliklerini okur. Bu işlem, veritabanı sorguları gerektirir ve bu da belirli bir performans maliyeti ile gelir. Ancak, bu maliyet genellikle dağıtılmış sistemlerde veri tutarlılığını sağlamanın bir maliyeti olarak kabul edilir.


Event relay hizmetinin ne sıklıkla çalıştırılacağına gelince, bu genellikle uygulamanın özel gereksinimlerine bağlıdır. Eğer durum değişikliklerinin hızlı bir şekilde iletilmesi gerekiyorsa, event relay hizmeti daha sık çalıştırılabilir. Ancak, bu, daha fazla veritabanı sorgusu anlamına gelir ve bu da performans üzerinde bir etkisi olabilir.


Bir diğer yaklaşım, event relay hizmetinin sadece belirli bir tetikleyiciye yanıt olarak çalıştırılmasıdır. Örneğin, bir hizmet bir durum değişikliğini outbox tablosuna yazdığında, bu bir event relay hizmetini tetikleyebilir. Bu, event relay hizmetinin sadece gerektiğinde çalıştırılmasını sağlar, bu da performans üzerinde daha az etkisi olabilir.


Sonuç olarak, event relay hizmetinin ne sıklıkla çalıştırılacağına karar verirken, uygulamanın gereksinimlerini ve performans etkisini dikkate almak önemlidir. Bu, genellikle bir dengeleme eylemi gerektirir ve en iyi yaklaşım genellikle uygulamanın özel gereksinimlerine ve kısıtlamalarına bağlıdır.

Strangler Fig Pattern, API Gateway Pattern, Backends for Frontends (BFF) Pattern, Service Discovery Pattern, Circuit Breaker Pattern, Bulkhead Pattern, Retry Pattern, Sidecar Pattern, Saga Pattern, Event-Driven Architecture Pattern, Command Query Responsibility Segregation (CQRS) Pattern, Configuration Externalization Pattern.



Strangler Fig Pattern'i detaylı olarak açıklar mısın?



"Strangler Fig Pattern", büyük ve karmaşık yazılım sistemlerinin evriminde kullanılan bir yaklaşımdır. Bu terim, ağaçlara benzer bir şekilde, bir sistemin zamanla nasıl büyüyüp geliştiğini ifade etmek için doğadan alınmış bir metafordur.


Bu yaklaşımın ismini, gerçekteki "Boa Fig" veya "Strangler Fig" adı verilen bir tropik ağaç türünden alır. Bu ağaç, genellikle bir başka ağacın üzerine bir kuş ya da diğer bir hayvan tarafından taşınan tohumun ekilmesiyle oluşur. Yeni filiz, konak ağacın üzerinde büyümeye ve gelişmeye başlar. Zamanla, fig ağacı konak ağacın üzerini sarar ve nihayetinde onu "boğar", yani yaşamını sürdürmesini engeller. Bu süreç sonunda, fig ağacı, konak ağacın yerini alır ve genellikle ondan çok daha büyük ve güçlü bir yapıya sahip olur.


Yazılım mühendisliği bağlamında "Strangler Fig Pattern", genellikle büyük ve eski (legacy) sistemlerin yerine yeni ve daha iyi bir sistem oluşturma sürecini ifade eder. Bu süreç genellikle aşağıdaki adımları içerir:


Eski sistemin etrafına yeni bir sistem inşa edilir. Bu, genellikle eski sistemle entegre olabilecek şekilde, belirli bir özelliği veya hizmeti yerine getirebilecek yeni bir hizmet veya uygulamanın oluşturulmasını içerir.


Yeni hizmet veya uygulama, belirli bir özelliği veya işlevi eski sistemden devralır. Bu, genellikle belirli bir özelliğin veya hizmetin eski sistemden yeni hizmete veya uygulamaya yönlendirilmesini içerir.


Bu süreç, yeni hizmet veya uygulamanın eski sistemin tüm işlevlerini devralana ve onun yerini tamamen alana kadar tekrar tekrar uygulanır.


"Strangler Fig Pattern", büyük ve karmaşık sistemlerin yerini daha modern ve etkili sistemlerin almasını sağlayan bir evrimsel yaklaşımdır. Bu yaklaşım, genellikle "big bang" tarzı bir yer değiştirme yerine, daha aşamalı ve kontrollü bir geçiş sürecini tercih eden organizasyonlar tarafından tercih edilir. Bu, riski azaltır ve eski sistemin kademeli olarak emekliye ayrılmasını sağlar, böylece iş sürekliliğini korur.


Strangler Fig Pattern Microservice Pattern'ı olarak açıklar mısın?



"Strangler Fig Pattern", microservice mimarilerinde oldukça popüler bir yaklaşımdır ve genellikle monolitik bir uygulamanın microservice'lerle değiştirilmesi sürecinde kullanılır. Microservice'ler, bir yazılımın daha küçük, bağımsız ve esnek hizmetlere ayrılmasını sağlar. Bu hizmetlerin her biri kendi işlevini yerine getirir ve birlikte çalışarak daha geniş bir uygulamanın işlevselliğini oluşturur.


"Strangler Fig Pattern" kullanılarak bir monolitik uygulama microservice'lerle nasıl değiştirilir, aşağıdaki adımlarla göz atalım:


Yeni Bir Microservice Oluşturun: İlk adım, genellikle eski uygulamanın bir parçasını yerine getirecek yeni bir microservice oluşturmaktır. Bu yeni microservice, genellikle belirli bir işlevi yerine getirecek şekilde tasarlanır ve monolitik uygulamanın bir parçasının yerini alabilir.


Trafik Yönlendirme: Bir kez yeni microservice çalışır durumdayken, o hizmete yönelik istekler eski sistemden bu yeni hizmete yönlendirilir. Bu genellikle bir API gateway veya benzeri bir mekanizma aracılığıyla yapılır.


Tekrarlama: Bu süreç, yeni microservice'ler oluşturulup, trafiği yönlendirme adımı tekrarlandıkça eski uygulamanın fonksiyonları aşamalı olarak yeni microservice mimarisi tarafından devralınır. Bu süreç, eski uygulamanın tüm işlevlerinin yeni microservice'ler tarafından yerine getirildiği noktaya kadar devam eder.


Eski Sistemi Kaldırın: Son aşama, eski monolitik uygulamanın tamamen devre dışı bırakılmasıdır. Bu, tüm işlevlerin yeni microservice'ler tarafından başarıyla devralındığı ve eski uygulamanın artık gerekli olmadığı anlamına gelir.


"Strangler Fig Pattern", büyük ve karmaşık monolitik uygulamaları daha modern ve etkili microservice mimarileriyle değiştirme sürecini yönetmenin etkili bir yoludur. Bu, eski uygulamanın kademeli olarak emekliye ayrılmasını sağlar, iş sürekliliğini korur, riski azaltır ve genel olarak daha esnek ve ölçeklenebilir bir sistem oluşturur.


API Gateway Pattern nedir?



API Gateway Pattern, özellikle mikro hizmetler (microservices) mimarisi kullanılan modern uygulamalar için önemli bir tasarım modelidir.


Bir mikro hizmetler mimarisinde, bir uygulama genellikle birçok bağımsız hizmetten oluşur. Her hizmet genellikle belirli bir işlevi yerine getirir ve hizmetler arası iletişim genellikle HTTP/HTTPS protokolü üzerinden REST veya gRPC gibi API'ler aracılığıyla gerçekleşir. Ancak, bu tür bir mimarinin karmaşıklığı, birçok hizmetin yönetilmesi ve birlikte çalıştırılmasını gerektirdiğinden, bir API Gateway genellikle bu karmaşıklığı yönetmek ve hizmetler arası iletişimi basitleştirmek için kullanılır.


API Gateway, istemci ve uygulamanın hizmetleri arasında bir tür aracı görevi görür. İstemci, genellikle bir API Gateway üzerinden hizmetlere istekler gönderir ve API Gateway, bu istekleri uygun hizmetlere yönlendirir. İsteklerin sonucunu istemciye geri göndermeden önce toplar ve birleştirir.


API Gateway'ın bazı tipik sorumlulukları şunları içerir:


Routing: API Gateway, gelen istekleri doğru hizmetlere yönlendirir.

Authentication and Authorization: API Gateway genellikle kimlik doğrulama ve yetkilendirme işlemlerini yönetir.

Rate Limiting: API Gateway, bir hizmetin aşırı yüklenmesini önlemek için hız sınırlamasını uygulayabilir.

Fault Isolation: Bir hizmet hatalı olduğunda, API Gateway genellikle bu hatalı hizmeti izole eder ve hatalı isteklerin diğer hizmetlere yayılmasını önler.

Service Composition: Birden çok hizmetten veri toplama ve bu verileri tek bir yanıtta birleştirme görevini üstlenir.

API Gateway Pattern, mikro hizmetler mimarisi kullanılan uygulamaların karmaşıklığını yönetmek için etkili bir yöntemdir. Ancak, API Gateway'ın kendisi karmaşık ve güçlü bir bileşen olduğundan, düzgün bir şekilde yönetilmesi ve bakımı yapılması gerekir.


API Gateway Pattern'ın daha fazla detayına bakacak olursak:


API Gateway'ın başka bir önemli rolü de istemciye hizmetleri daha kullanıcı dostu bir API olarak sunmaktır. Örneğin, bir mobil istemci, genellikle daha az bant genişliği ve işlem gücüne sahip olduğu için, çok sayıda ayrı hizmetten veri almak yerine tek bir sorgu ile tüm gerekli verileri almayı tercih edebilir. API Gateway, bu tür bir sorguyu birleştirebilir ve ardından gerekli hizmetlere yönlendirebilir, sonuçları toplayabilir ve istemciye tek bir yanıt olarak döndürebilir.


Ayrıca, API Gateway genellikle hizmetler arasındaki iletişim için bir tür orkestrasyon katmanı olarak da işlev görür. Yani, belirli bir işlem için hangi hizmetlerin ve hangi sırada çağrılacağını belirler.


API Gateway Pattern'ın başlıca avantajlarından biri, istemcilerin birden fazla hizmet ile doğrudan iletişim kurmak yerine sadece API Gateway ile iletişim kurmasıdır. Bu, uygulamanın genel karmaşıklığını azaltır ve hizmetlerin yeniden kullanılabilirliğini ve bakımını kolaylaştırır.


Ancak, API Gateway'ın olası bir dezavantajı, uygulamanın tek bir hata noktası olabileceğidir. Eğer API Gateway hizmet dışı kalırsa, tüm uygulama potansiyel olarak hizmet dışı kalabilir. Bu yüzden API Gateway'ın yüksek kullanılabilirliği ve hata toleransı sağlaması önemlidir.


Özetle, API Gateway Pattern, mikro hizmetler mimarisinde önemli bir rol oynar. Hizmetler arasındaki iletişimi kolaylaştırır, karmaşıklığı yönetir ve istemciler için daha kullanıcı dostu bir API sunar. Ancak, düzgün bir şekilde uygulandığında ve yönetildiğinde etkilidir.


Microservice mimarisinde Backends for Frontends Pattern (BFF) nedir?



"Backends for Frontends" (BFF) Pattern, genellikle microservice mimarisi kullanılan modern yazılım geliştirmede popüler bir yaklaşımdır. BFF yaklaşımı, her kullanıcı arayüzü veya "frontend" (örneğin, web, mobil veya IoT cihazları) için özel bir backend oluşturmayı önerir. Bu şekilde, her bir frontend'in ihtiyaçlarına göre özelleştirilmiş bir API sunulmuş olur.


Bir BFF genellikle belirli bir kullanıcı arayüzüne özgü işlevleri ve ihtiyaçları dikkate alır ve arayüzün ihtiyaç duyduğu tüm verilere ve işlemlere erişim sağlar. Örneğin, bir mobil uygulama için BFF, mobil uygulamanın ihtiyaç duyduğu hizmetlere erişir ve mobil özel API'ler sunar.


BFF'nin avantajları şunlardır:


Özelleştirme: Her frontend, kendi ihtiyaçlarına göre özelleştirilmiş bir API'ye sahip olur. Bu, genellikle daha iyi performans ve kullanıcı deneyimi sağlar.


Etkinlik: BFF, gereksiz verilerin veya isteklerin önüne geçer çünkü her frontend yalnızca ihtiyaç duyduğu verilere erişir.


Hızlı İterasyon: Her frontend'in kendi backend'i olduğu için, frontend ve backend ekipleri kendi hızlarında çalışabilir ve değişiklikler yapabilirler. Bu, hızlı iterasyon ve özellik dağıtımını kolaylaştırır.


Kolay Bakım: Her backend, belirli bir frontend'e özgü olduğu için, değişikliklerin diğer frontend'leri etkileme riski azalır. Bu, bakımı ve hata ayıklamayı kolaylaştırır.


BFF Pattern'ın potansiyel dezavantajları şunlardır:


Kod Duplikasyonu: Her frontend için ayrı bir backend oluşturmak, kodda ve işlevselliğin bir kısmında duplikasyona yol açabilir.


Artan Kompleksite: BFF'ler, sistem içerisinde daha fazla bileşenin yönetilmesini gerektirir, bu da genel karmaşıklığı artırabilir.


Sonuç olarak, BFF Pattern, özellikle farklı türdeki frontend'ler (web, mobil, IoT vb.) için özelleştirilmiş bir kullanıcı deneyimi sağlamak isteyen uygulamalar için çok yararlı olabilir. Ancak, eklenen karmaşıklık ve potansiyel kod duplikasyonu gibi potansiyel dezavantajları göz önünde bulundurmak önemlidir.


Service Discovery Pattern'ı microservice mimarisinde anlatır mısın?



Microservice mimarisinde, "Service Discovery Pattern" oldukça önemlidir. Microservice'lerin doğası gereği, genellikle birçok hizmet dinamik olarak oluşturulur ve çeşitli nedenlerle (örneğin ölçekleme veya hata durumlarından dolayı) durdurulur. Dolayısıyla, bir hizmetin diğer hizmetlerle etkileşim kurabilmesi için, diğer hizmetlerin nerede olduğunu (yani hangi IP adreslerinde ve hangi portlarda bulunduklarını) bilmesi gereklidir. İşte bu noktada "Service Discovery" devreye girer.


Service Discovery, bir hizmetin diğer hizmetleri bulmasına yardımcı olur. Genellikle iki ana bileşenden oluşur:


Service Registry: Bu, tüm mevcut hizmetlerin bir listesini tutar. Bir hizmet başlatıldığında, genellikle kendisini service registry'ye kaydeder ve nerede çalıştığına dair bilgileri (IP adresi, port vb.) ekler. Eğer bir hizmet durdurulursa, genellikle kendisini service registry'den çıkarır.


Service Discovery: Bu, bir hizmetin diğer hizmetleri bulabilmesi için service registry'yi kullanır. Bir hizmet, başka bir hizmetle etkileşim kurmak istediğinde, service discovery mekanizması service registry'ye bakar ve gerekli hizmetin nerede bulunduğunu belirler.


Service Discovery'nin iki ana modeli vardır: client-side discovery ve server-side discovery.


Client-side discovery: Bu modelde, istemci (yani bir hizmeti kullanan hizmet) service registry'ye bakar ve gerekli hizmetin nerede olduğunu bulur. Daha sonra istemci, gerekli hizmete doğrudan istek yapar.


Server-side discovery: Bu modelde, istemci, bir istek yapmadan önce bir router veya load balancer'a (örneğin bir API Gateway) başvurur. Router veya load balancer, service registry'ye bakar ve gerekli hizmetin nerede olduğunu bulur. Daha sonra isteği gerekli hizmete yönlendirir.


Her iki modelin de avantajları ve dezavantajları vardır ve hangi modelin kullanılacağı genellikle belirli bir uygulamanın gereksinimlerine bağlıdır. Service Discovery Pattern, hizmetlerin birbirleriyle etkileşim kurabilmesi için microservice mimarisinde kritik bir role sahiptir.


Circuit Breaker Pattern'ı microservice mimarisinde anlatır mısın?



Microservice mimarisi kullanılan uygulamalarda "Circuit Breaker Pattern" (Devre Kesici Modeli), hatalı veya aşırı yüklenmiş hizmetlerden kaynaklanabilecek problemleri önlemek için önemli bir rol oynar.


Circuit Breaker Pattern, elektrik devre kesicilerinden esinlenmiştir. Bir elektrik devresinde, devre kesici aşırı yüklenme durumunda devreyi keser ve böylece daha büyük bir hasarı (örneğin yangın) önler. Benzer şekilde, bir microservice mimarisinde, bir circuit breaker, hizmetler arasındaki iletişimi belirli hatalı durumlar oluştuğunda keser.


Örneğin, bir hizmetin aşırı yüklenmesi veya tamamen çökmesi durumunda, bu durum diğer hizmetlerin de etkilenmesine ve hatta tüm uygulamanın durmasına yol açabilir. Circuit Breaker Pattern bu tür bir durumu önler. Eğer bir hizmet yanıt vermezse veya hatalı yanıtlar verirse, circuit breaker devreye girer ve bu hizmete yapılan tüm istekleri keser. Bu, hatalı hizmetin daha fazla yüklenmesini önler ve ayrıca diğer hizmetlerin bu hizmetten bağımsız olarak çalışmaya devam etmesini sağlar.


Circuit breaker'ın genellikle üç durumu vardır:


Closed: Bu, normal durumdur. İsteklerin hizmete geçmesine izin verilir. Eğer hizmet hatalı yanıtlar vermeye başlarsa, circuit breaker hata oranını izler ve belirli bir eşiği geçerse "open" durumuna geçer.

Open: Bu durumda, circuit breaker tüm istekleri keser ve hizmete erişimi engeller. Bu, hizmetin kendisini toparlaması için zaman kazandırır. Belirli bir süre (timeout) sonra, circuit breaker "half-open" durumuna geçer.

Half-Open: Bu, circuit breaker'ın hizmetin durumunu kontrol ettiği durumdur. Belirli bir sayıda istek hizmete yönlendirilir. Eğer hizmet hala hatalıysa, circuit breaker tekrar "open" durumuna geçer. Eğer hizmet normal çalışıyorsa, circuit breaker "closed" durumuna geçer ve normal işlemine devam eder.

Circuit Breaker Pattern, hizmetler arasındaki iletişimdeki hataları izlemek, hizmetlerin çökmesini önlemek ve hizmetler arasındaki bağımlılıkları izole etmek için kullanılır. Bu pattern, uygulamanın genel dayanıklılığını ve hata toleransını artırmak için etkili bir stratejidir.


Circuit Breaker Pattern'ın uygulanması mikro hizmetlerin genel sağlığı ve istikrarı için çok önemlidir. Bu modelin ekstra avantajları ve düşünülmesi gereken noktalar şunlardır:


Ekstra Avantajlar:


Hızlı Başarısızlık: Bir hizmetin aşırı yüklenmesi durumunda, hızlı başarısızlık, bekleyen veya yeni gelen isteklerin hizmetin kendisini toparlaması için gereken zamana müdahale etmemesini sağlar.


Otomatik Kurtarma: Devre kesici, "half-open" durumunda hizmetin durumunu düzenli olarak kontrol eder. Bu, hizmetin kendisini toparladığı anda normal işleyişine hızlıca dönebilmesini sağlar.


Hizmet Koruma: Devre kesici, hatalı bir hizmetin aşırı yüklenmesini ve tamamen çökmesini önler.


Dikkate Alınması Gerekenler:


Circuit Breaker Pattern, mikro hizmetlerin etkili bir şekilde uygulanması ve yönetilmesi için önemli bir araç olmakla birlikte, bazı noktaları dikkate almak gerekmektedir:


Eşik Ayarları: Devre kesicinin ne zaman "open" durumuna geçeceğini belirleyen hata oranı eşiği dikkatlice ayarlanmalıdır. Bu eşik çok düşük ayarlanırsa, devre kesici gereksiz yere açılabilir. Eğer eşik çok yüksek ayarlanırsa, devre kesici hizmet zaten çökmüş olduğunda açılabilir.


Timeout Süresi: Devre kesicinin "open" durumunda ne kadar süre kalacağını belirleyen timeout süresi de dikkatlice ayarlanmalıdır. Bu süre çok kısa ayarlanırsa, hizmetin kendisini toparlaması için yeterli zaman olmayabilir. Bu süre çok uzun ayarlanırsa, hizmet normal işleyişine döndüğünde bile istekler gereksiz yere engellenebilir.


Fallback Stratejileri: Devre kesici açıkken isteklerin nasıl işleneceği konusunda düşünmek önemlidir. Örneğin, belirli bir hizmete erişilemiyorsa, belirli bir varsayılan yanıtın dönülmesi veya alternatif bir hizmetin çağrılması gibi fallback stratejileri olabilir.


Sonuç olarak, Circuit Breaker Pattern, microservice mimarilerinde dayanıklılık ve hata toleransı sağlamak için kritik bir tekniktir. Ancak, etkin bir şekilde uygulanabilmesi için yukarıdaki noktaların dikkatlice düşünülmesi gereklidir.


Bulkhead Pattern'ı microservice mimarisi için anlatır mısın?



Microservice mimarisinde, "Bulkhead Pattern" (Bölme Modeli), uygulamanın genel dayanıklılığını ve hata toleransını artırmak için kullanılan bir tekniktir. Bu model, denizcilik endüstrisinde kullanılan bir konseptten esinlenmiştir. Gemi yapımında, bir gemi genellikle bir dizi su geçirmez bölme (bulkhead) ile birbirinden ayrılmış bölümlere ayrılır. Bu şekilde, bir bölümde bir arıza oluşursa (örneğin su sızıntısı), bu arıza geminin diğer bölgelerine yayılmaz ve geminin batmasını önler.


Microservice mimarisinde Bulkhead Pattern, benzer bir prensip üzerinde çalışır. Uygulamanın farklı parçaları (yani mikro hizmetleri), farklı kaynakları (örneğin işlemci zamanı, bellek, veritabanı bağlantıları vb.) kullanacak şekilde izole edilir. Bu şekilde, bir hizmet aşırı yüklenirse veya çökerse, bu durum diğer hizmetlere yayılmaz ve onları etkilemez.


Bulkhead Pattern, genellikle iki ana şekilde uygulanabilir:


Thread-Level Bulkhead: Bu yaklaşımda, farklı hizmetler için farklı işlemci thread'leri ayrılır. Bu, bir hizmetin aşırı yüklenmesi durumunda diğer hizmetlerin etkilenmesini önler çünkü her hizmetin kendi işlemci zamanı vardır.


Process-Level Bulkhead: Bu yaklaşımda, farklı hizmetler için farklı süreçler veya hatta farklı sunucular ayrılır. Bu, bir hizmetin çökmesi durumunda diğer hizmetlerin etkilenmesini önler çünkü her hizmet kendi işlem alanında çalışır.


Bulkhead Pattern'ın uygulanması, mikro hizmetlerin dayanıklılığını ve hata toleransını büyük ölçüde artırabilir. Ancak, bu pattern'ın uygulanması belirli bir ölçüde karmaşıklık ve ekstra kaynak tüketimi getirebilir, bu nedenle dikkatli bir şekilde düşünülmesi ve uygulanması gerekir. İhtimaller ve gereksinimler dikkatlice değerlendirildikten sonra bu pattern'ın uygulanması, bir uygulamanın genel sağlığı ve istikrarı için büyük fayda sağlayabilir.


Bulkhead Pattern'ın uygulaması, microservice mimarisinde kullanılan hizmetlerin birbirlerinden etkilenmeyeceği şekilde izole edilmesini sağlar. Bu izolasyonun sonucunda, bir hizmette bir problem oluştuğunda, bu problem diğer hizmetlere yayılmaz ve bu hizmetler normal çalışmaya devam eder.


Bu pattern'ın uygulanması uygulamanın genel performansını, dayanıklılığını ve hata toleransını artırır. Ayrıca bu pattern, uygulamanın farklı parçalarının birbirinden bağımsız olarak ölçeklendirilmesini ve geliştirilmesini de sağlar.


Bulkhead Pattern'ın uygulanması bazı durumlarda karmaşık olabilir ve özenli bir planlama ve tasarım gerektirir. Ayrıca, bu pattern'ın uygulanması ekstra kaynak tüketimine neden olabilir çünkü farklı hizmetlerin farklı kaynakları (örneğin işlemci zamanı, bellek, veritabanı bağlantıları vb.) kullanması gerekebilir.


Ayrıca, hizmetlerin birbirinden tamamen izole edilmesi, hizmetler arasındaki iletişimi daha karmaşık hale getirebilir. Örneğin, iki hizmetin birbirleriyle veri paylaşması gerekiyorsa, bu verinin nasıl ve ne zaman paylaşılacağı konusunda belirli bir protokol veya düzenleme gerekebilir. Bu nedenle, Bulkhead Pattern'ın uygulanması dikkatli bir şekilde planlanmalı ve uygulanmalıdır.


Sonuç olarak, Bulkhead Pattern, microservice mimarisi kullanılan uygulamaların dayanıklılığını ve hata toleransını artırmak için etkili bir yöntemdir. Ancak, bu pattern'ın etkili bir şekilde uygulanabilmesi için uygulamanın gereksinimlerinin ve kısıtlamalarının dikkatlice değerlendirilmesi gereklidir.

Retry Pattern'ı microservice mimarisinde anlatır mısın?



Microservice mimarisi içerisinde, "Retry Pattern" (Tekrar Deneme Modeli) ağı geçiş hataları, geçici ağ bağlantı sorunları veya hizmetin geçici olarak kullanılamaması gibi durumlarda belirli bir işlemin yeniden denemesini sağlar.


Bu model, bir istek başarısız olduğunda belirli bir sayıda veya belirli bir süre boyunca otomatik olarak yeniden deneme yapar. Retry Pattern, mikro hizmetler arasındaki iletişimin güvenilirliğini artırmak için sıklıkla kullanılır.


Retry Pattern'ın tipik bir kullanımı şöyledir: bir istemci bir hizmetten bir yanıt almayı beklerken, istek zaman aşımına uğrar veya hata dönerse, istemci belirli bir süre bekler ve daha sonra isteği yeniden gönderir. Bu, belirli bir maksimum deneme sayısı veya maksimum bekleyiş süresi aşıldıktan sonra sonlandırılabilir.


Bununla birlikte, Retry Pattern'ın dikkatli bir şekilde uygulanması gerekmektedir. Aksi takdirde, bu modelin yanıtları sınırsız olarak yeniden denemesi, hizmetin zaten yük altında olduğu durumlarda daha da fazla yük oluşturabilir. Bu nedenle, Retry Pattern genellikle bir backoff stratejisi ile birlikte uygulanır. Bu strateji, her deneme arasındaki bekleme süresini (örneğin sabit, lineer veya eksponansiyel olarak) artırır, bu da hizmetin yükünü azaltmaya yardımcı olur.


Sonuç olarak, Retry Pattern, mikro hizmetlerin güvenilirliğini ve sağlamlığını artırmak için kullanılır. Ancak, bu pattern'ın dikkatli ve akıllıca uygulanması, sistemlerin yükünün dikkate alınması ve sınırsız yeniden denemelerin önlenmesi gerekmektedir. Bu nedenle, Retry Pattern genellikle diğer modellerle (örneğin Circuit Breaker veya Timeout) birlikte kullanılır.


Sidecar Pattern microservice mimarisinde açıklar mısın?



"Sidecar Pattern" (Yan Araba Modeli), bir mikro hizmet ile bu mikro hizmetin genişlemesini veya eklemesini bir araya getiren bir tasarım modelidir. Bu pattern, bir mikro hizmetin işlevselliğini genişletmek veya değiştirmek için kullanılır, aynı zamanda ana hizmetin işlevselliğini veya kod tabanını değiştirmeye gerek kalmadan ek işlevler sağlar.


Sidecar modeli, ana uygulamanın yanına yerleştirilmiş bir yardımcı uygulama gibi düşünülebilir. Bu yardımcı uygulama, ana uygulamanın işleyişini destekler veya genişletir, ancak aynı süreç içinde çalışmaz. Bunun yerine, yan araba ve ana uygulama genellikle aynı sunucuda veya aynı konteyner ortamında çalışır.


Örnek kullanımlar arasında:


Ağ Proxy: Sidecar, bir ağ proxy olarak hareket ederek, ana uygulamanın ağ trafiğini yönetebilir. Bu, ana uygulamanın ağ detaylarından soyutlanmasını sağlar ve geliştiricilerin ağı yönetmek yerine ana işlevsellik üzerinde odaklanmasına olanak tanır.


Güvenlik: Sidecar, güvenlikle ilgili işlevleri yerine getirebilir, örneğin, trafik şifreleme ve güvenlik belirteçleri yönetimi. Bu, ana uygulamanın güvenlik detaylarından soyutlanmasını sağlar.


Metrikler ve Loglar: Sidecar, metrik toplama ve loglama gibi çapraz kesimli işlevleri yerine getirebilir. Bu, ana uygulamanın bu işlevlerin detaylarından soyutlanmasını sağlar.


Sidecar Pattern'ın bir avantajı, genel sistem karmaşıklığını azaltabilmesidir çünkü bir işlevi gerçekleştirmek için bir mikro hizmetin kodunu değiştirmek yerine, bu işlevi yerine getirmek için bir sidecar kullanabiliriz. Ancak, bu pattern'ın bir dezavantajı, her mikro hizmet için ek bir sidecarın gerekebileceğidir, bu da sistemde daha fazla kaynak kullanımına yol açabilir.


Örnek bir senaryo verir misin?


Örnek bir senaryo ile Sidecar Pattern'ı açıklayabiliriz. Diyelim ki bir uygulamanız var ve bu uygulamanın logları toplaması ve uygun bir yere (örneğin bir loglama servisine) göndermesi gerekiyor. Ancak, bu loglama işlevselliği, uygulamanın ana işlevselliği ile pek alakalı değil ve bu işlevi uygulamanın kendisine eklemek, uygulamanın karmaşıklığını artırabilir.


Bu durumda, Sidecar Pattern kullanabiliriz. Uygulamamıza eşlik eden bir sidecar oluşturabiliriz. Bu sidecar, uygulamanın çıktısını izler, logları toplar ve bunları uygun bir yere gönderir. Bu şekilde, uygulamanın ana kod tabanına herhangi bir loglama kodu eklememize gerek kalmaz ve uygulama, kendi ana işlevselliği üzerine odaklanabilir.


Ayrıca, bu sidecar'ı, farklı uygulamalar veya hizmetler arasında paylaşabiliriz. Bu şekilde, her bir hizmetin kendi loglama kodunu yazması veya yönetmesi yerine, bu işlevi bir sidecar'a devredebiliriz. Bu, kod tekrarının önlenmesine ve genel sistem karmaşıklığının azaltılmasına yardımcı olur.


Sonuç olarak, Sidecar Pattern, bir mikro hizmetin işlevselliğini genişletmek veya değiştirmek için kullanılır. Bu model, ana hizmetin işlevselliğini veya kod tabanını değiştirmeye gerek kalmadan ek işlevler sağlar ve aynı zamanda genel sistem karmaşıklığını azaltmaya yardımcı olabilir. Ancak, bu modelin uygulanması, ek kaynak kullanımına neden olabilir ve dikkatli bir şekilde yönetilmesi gerekir.


Saga Pattern'ı microservice mimarisinde açıklar mısın?



"Saga Pattern", mikroservis mimarisinde işlemlerin yönetilmesi için kullanılan bir desendir. Bu pattern, genellikle bir işlemi geri almak için gerekli olan kompanze edici işlemleri tanımlar. Kompanze edici işlemler, bir işlemin başarısız olması durumunda bu işlemi geri almak için kullanılır.


Geleneksel monolitik sistemlerde, işlemler genellikle bir veritabanı üzerinde bir ACID (Atomicity, Consistency, Isolation, Durability) işlemi olarak gerçekleştirilir. Ancak, mikroservisler genellikle dağıtık sistemlerde çalışır ve bu tür sistemlerde ACID işlemlerini gerçekleştirmek genellikle mümkün değildir. Bunun yerine, Saga Pattern kullanılarak kompanze edici işlemler tanımlanır ve bu işlemler, bir işlem başarısız olduğunda geri alınabilir.


Saga Pattern'ın bir diğer önemli yönü, işlemlerin sırasıdır. Saga'da, her işlem bir öncekinin başarılı olmasını bekler. Eğer bir işlem başarısız olursa, saga daha önce gerçekleştirilen tüm işlemleri geri almak için kompanze edici işlemleri gerçekleştirir.


Örneğin, bir e-ticaret sistemi düşünün. Bir müşteri bir ürün satın almayı seçer ve ödeme işlemi gerçekleşir. Bu, saga'nın ilk adımıdır. Eğer ödeme işlemi başarılı olursa, saga sonraki adıma geçer ve ürünün envanterden düşürülmesi işlemi gerçekleştirilir. Eğer bu işlem başarısız olursa, saga kompanze edici işlemleri gerçekleştirir: müşterinin ödemesi iade edilir.


Saga Pattern'ın kullanımı, dağıtık sistemlerde işlem yönetimi için güçlü bir yöntemdir. Ancak, dikkatli bir şekilde tasarlanmalı ve uygulanmalıdır. Eğer bir işlem başarısız olursa ve kompanze edici işlemler başarısız olursa, sistem durumu belirsiz bir durumda kalabilir. Bu nedenle, Saga Pattern'ın tasarımı ve uygulanması dikkatli bir şekilde planlanmalı ve test edilmelidir.


Saga Pattern'ın başarısızlığın işlenmesi ve dağıtık işlemlerin yönetilmesi için oldukça etkili olduğunu belirttik. Ancak, Saga Pattern'ı uygularken bir dizi önemli nokta dikkate alınmalıdır.


1. Yeniden deneme mekanizmaları: Bir mikroservisin bir işlemi tamamlamakta başarısız olması durumunda, genellikle işlemin yeniden deneneceği bir mekanizma olmalıdır. Bu genellikle belirli bir yeniden deneme sayısıyla veya belirli bir zaman dilimi boyunca gerçekleşir. Yeniden deneme mekanizmaları genellikle bir mikroservis istemcisi tarafından sağlanır.


2. Eventual Consistency: Saga Pattern, veri tutarlılığını sağlamak için eventual consistency (sonuçta tutarlılık) modelini kullanır. Bu modelde, tüm işlemler başarıyla tamamlanana ve veri tüm servisler arasında senkronize edilene kadar sistem tutarlı değil olarak kabul edilir.


3. Transaction Log: Saga Pattern'da, işlemlerin her bir adımının durumunu izlemek ve başarısız olan işlemlerin hangi adımda olduğunu belirlemek için bir işlem günlüğü (transaction log) kullanılır. Bu günlük, başarısız bir işlemi geri almak için hangi kompanze edici işlemlerin gerçekleştirilmesi gerektiğini belirlemek için kullanılır.


4. Durum yönetimi: Saga Pattern'da durum yönetimi önemli bir rol oynar. Her mikroservis, saga'nın hangi adımda olduğunu ve bir sonraki adıma ne zaman geçileceğini bilir.


5. Hata Yönetimi: Saga Pattern'da, bir işlem başarısız olduğunda ne yapılacağını belirlemek önemlidir. Genellikle bu, kompanze edici işlemlerin gerçekleştirilmesini içerir. Ancak, bu işlemlerin tam olarak nasıl tanımlandığı ve uygulandığı önemlidir.


Sonuç olarak, Saga Pattern, dağıtık sistemlerde işlem yönetimi için etkili bir modeldir. Ancak, bu pattern'ın etkili bir şekilde uygulanabilmesi için, işlemler, hata yönetimi, durum yönetimi ve işlem günlükleri gibi bir dizi karmaşık konunun dikkatlice yönetilmesi gerekir.


Saga Pattern, dağıtık sistemlerde işlem yönetimi için bir çözüm sağlar ancak uygulamada bir dizi zorluğa sahiptir. Bu zorluklardan bazıları şunlardır:


1. İşlemlerin Sıralanması: Bir saga'da işlemler belirli bir sıraya göre gerçekleştirilir ve her bir işlem bir öncekinin başarılı olmasını bekler. Bu, işlemlerin sıralanmasını ve senkronizasyonunu yönetmeyi karmaşıklaştırabilir.


2. Geri Alma İşlemlerinin Tasarımı: Her bir işlem için bir kompanze edici işlem (geri alma işlemi) tanımlanmalıdır. Bu işlemler, bir işlem başarısız olduğunda geri alınmalıdır. Ancak, bu işlemlerin doğru bir şekilde tasarlanması ve uygulanması karmaşıktır ve her bir hizmet için belirli bir bilgi ve anlayış gerektirir.


3. Asenkron İşlemler ve Eventual Consistency: Saga Pattern, asenkron işlemler ve eventual consistency modelini kullanır. Bu, tüm hizmetlerin veri üzerinde anlaştığı bir durum elde edilene kadar bir belirsizlik durumu olabileceği anlamına gelir. Bu, özellikle bir saga'nın birçok adımı varsa ve bu adımlar birbirine bağımlıysa, durumu yönetmeyi zorlaştırabilir.


4. Hata Yönetimi: Eğer bir işlem başarısız olursa ve kompanze edici işlemi de başarısız olursa, bu bir "sıkışmış" saga'ya yol açabilir. Bu durumun nasıl işleneceğini belirlemek önemlidir ve genellikle belirli bir hata yönetimi stratejisi gerektirir.


5. İzlenebilirlik: Saga Pattern'ın karmaşıklığı nedeniyle, işlemlerin izlenebilirliği önemli bir zorluktur. Her bir işlemin durumunu izlemek ve hangi işlemlerin tamamlandığını, hangi işlemlerin başarısız olduğunu ve nerede geri alınması gerektiğini belirlemek için güçlü bir izleme ve loglama sistemi gereklidir.


Saga Pattern, mikroservis mimarisinde karmaşık işlemleri yönetmek için etkili bir araç olabilir. Ancak, bu pattern'ın zorluklarını anlamak ve bunların üstesinden gelmek için uygun stratejiler ve araçlar kullanmak önemlidir. Bunlar, başarılı bir Saga Pattern uygulaması için önemli unsurlardır.


Event-Driven Architecture Pattern'ı microservice mimarisinde alatır mısın?



"Event-Driven Architecture" (EDA), bir olayın (event) meydana gelmesiyle tetiklenen ve olayları birbiriyle koordine eden bir yazılım mimarisi modelidir. Bu modelde, bir olay üreticisi (event producer) olayları oluşturur ve yayınlar, olay tüketicileri (event consumers) ise bu olayları dinler ve olayın oluşması üzerine bir işlemi tetikler. Bu modelin avantajlarından biri, uygulamanın parçalarının birbirinden bağımsız olması ve olayların asenkron bir şekilde işlenebilmesidir.


Mikroservis mimarilerinde, EDA genellikle servisler arasındaki iletişim ve koordinasyon için kullanılır. Bir mikroservis, bir olay üreticisi olarak işlev görebilir, belirli bir durumu belirten bir olayı oluşturur ve yayınlar. Diğer mikroservisler bu olayı dinler ve olayın oluşması üzerine belirli bir işlemi gerçekleştirir.


Örneğin, bir e-ticaret uygulamasında bir mikroservis, bir müşterinin bir ürünü sepete eklemesi gibi bir olayı oluşturabilir. Bu olay, envanteri güncelleyen ve siparişin durumunu izleyen başka mikroservisler tarafından dinlenebilir.


Event-Driven Architecture, mikroservisler arasında gevşek bir bağlantı (loose coupling) sağlar. Bu, her bir servisin diğer servislerin iç işleyişinden bağımsız olarak çalışmasını sağlar. Bu, uygulamanın genel olarak daha esnek ve ölçeklenebilir hale gelmesine yardımcı olur.


Ayrıca, EDA genellikle olayların bir olay akışında (event stream) saklandığı bir model olan Event Sourcing ile birlikte kullanılır. Bu, her bir olayın durumunun izlenmesini ve hatta zaman içinde geri alınmasını sağlar.


Ancak, EDA'nın zorlukları da vardır. Olayların doğru bir şekilde yönetilmesi ve koordine edilmesi karmaşık olabilir. Ayrıca, olayların asenkron doğası nedeniyle, olayların sırası ve zamanlaması konusunda dikkatli olunmalıdır. Son olarak, olay tabanlı sistemlerin izlenmesi ve hata ayıklanması genellikle daha karmaşıktır, çünkü olaylar genellikle dağıtılmış ve asenkron bir şekilde işlenir.


Command Query Responsibility Segregation Pattern'ı Microservice Mimarisinde anlatır mısın?



Command Query Responsibility Segregation (CQRS) bir yazılım mimarisi desenidir. CQRS, uygulamanın veri okuma (query) ve veri güncelleme (command) işlemlerini birbirinden ayırmasını önerir. Bu, uygulamanın okuma ve yazma işlemlerinin farklı model ve hizmetler tarafından ele alınmasına olanak sağlar.


CQRS'nin mikroservis mimarisi içinde kullanılması birkaç avantaja sahiptir:


Performans ve ölçeklenebilirlik: Okuma ve yazma işlemlerini ayırarak, her bir işlemi en iyi şekilde gerçekleştirebilecek özelleştirilmiş hizmetler oluşturabiliriz. Örneğin, yüksek hacimli okuma işlemlerini hızlı bir şekilde gerçekleştirebilecek hizmetler veya karmaşık iş işlemlerini yönetebilecek yazma hizmetleri oluşturabiliriz. Bu, performansı ve ölçeklenebilirliği artırabilir.


Veri tutarlılığı: CQRS, yazma işlemlerinin sistemde hangi değişiklikleri yaptığını izlemeyi kolaylaştırır. Bu, daha karmaşık iş işlemlerini ve veri tutarlılığını yönetmeyi kolaylaştırır.


Esneklik: CQRS, uygulamanın farklı modeller üzerinde çalışmasına olanak sağlar. Bu, uygulamanın belirli iş işlemlerine daha iyi odaklanmasını ve her bir işlemin en iyi şekilde nasıl gerçekleştirileceğini belirlemesini sağlar.


CQRS'nin mikroservis mimarisi içinde kullanılması birkaç zorluğa da sahiptir:


Karmaşıklık: CQRS'nin uygulanması, okuma ve yazma işlemlerini ayırmanın ve farklı modellerin yönetilmesinin karmaşıklığını getirir. Bu, geliştirme ve bakım maliyetlerini artırabilir.


Veri tutarlılığı: Okuma ve yazma işlemlerinin ayrı hizmetler tarafından yönetilmesi, eventual consistency modelini gerektirir. Bu, tüm hizmetlerin aynı veri üzerinde anlaştığı bir durum elde edilene kadar bir belirsizlik durumu olabileceği anlamına gelir.


Sürdürülebilirlik: CQRS'nin uygulaması, veri modellemesi, hizmet tasarımı ve hizmetler arası iletişim gibi bir dizi yetenek gerektirir. Bu, uygulamanın sürdürülebilirliğini zorlaştırabilir.


Sonuç olarak, CQRS, mikroservis mimarisi içinde karmaşık veri işlemlerini yönetmek için etkili bir araç olabilir. Ancak, bu desenin zorluklarını anlamak ve bunların üstesinden gelmek için uygun stratejiler ve araçlar kullanmak önemlidir.


CQRS Replikasyonla sağlanabilir mi?


Evet, Command Query Responsibility Segregation (CQRS) modelinde, veri replikasyonu genellikle iki ana bölüm olan Command ve Query arasındaki veri tutarlılığını sağlamak için kullanılır.


Command ve Query işlemlerini birbirinden ayırmak, genellikle her birinin özelleşmiş hizmetler ve veritabanları üzerinde çalışmasını gerektirir. Command (komut) tarafı genellikle işlemleri yönetir ve veri değişikliklerinden sorumludur. Query (sorgu) tarafı ise okuma işlemlerini gerçekleştirir.


Bu iki tarafın ayrı veritabanları kullanması durumunda, Command tarafında gerçekleşen değişikliklerin Query tarafına güncel ve tutarlı bir şekilde yansıtılması gerekmektedir. Bu genellikle veri replikasyonu ile gerçekleştirilir. Yani, Command tarafında yapılan bir değişiklik, Query tarafının veritabanına replike edilir.


Bu durum, genellikle Eventual Consistency (eventual tutarlılık) adı verilen bir modeli gerektirir. Bu modelde, Command tarafında gerçekleşen bir değişiklik hemen Query tarafına yansıtılmayabilir, ancak bir süre sonra (genellikle bu süre çok kısa olur) her iki taraf da tutarlı bir duruma gelir.


Ancak bu yaklaşımın bir dizi zorluğu vardır. Özellikle replikasyon sürecinde meydana gelen gecikmeler veya hatalar veri tutarsızlıklarına yol açabilir. Bu nedenle, bu tür bir yapıda güçlü bir hata yönetimi ve izleme stratejisi gereklidir.


Configuration Externalization Pattern'ı microservice mimarısında açıklar mısın?



Configuration Externalization, bir mikro hizmet mimarisi desenidir ve bir uygulamanın yapılandırma ayarlarının uygulama kodundan ayrılmasını ifade eder. Bu, her hizmetin yapılandırmasını değiştirmek için uygulamanın yeniden derlenmesi veya yeniden başlatılmasını gerektirmeyen daha esnek ve yönetilebilir bir yapı sağlar.


Bu desen genellikle 12 faktör uygulama prensiplerinde, yapılandırmanın çevre değişkenleriyle saklanması gerektiği belirtilen bir prensip olan "Yapılandırmayı Çevrede Sakla" ilkesiyle birlikte kullanılır.


Configuration Externalization'ın ana avantajları şunlardır:


Esneklik: Yapılandırma ayarlarının uygulama dışında saklanması, her bir mikro hizmetin farklı ortamlarda (örneğin geliştirme, test, üretim) çalışmasını kolaylaştırır.


Güvenlik: Hassas verilerin (örneğin veritabanı kimlik bilgileri) kodda saklanması yerine ayrı bir yapılandırma dosyasında veya hizmetinde saklanması, bu bilgilerin yanlışlıkla sızdırılmasını önler.


Yönetilebilirlik: Uygulamanın ayarlarını tek bir yerden yönetmek, yapılandırma değişikliklerinin hızlı ve tutarlı bir şekilde uygulanmasını sağlar.


Bir Configuration Externalization uygulaması, genellikle aşağıdaki unsurları içerir:


Yapılandırma Deposu: Yapılandırma ayarlarını saklayan ve genellikle merkezi bir hizmet olan bir yapılandırma deposu.


Yapılandırma Yönetimi: Yapılandırma değişikliklerini yöneten ve uygulayan bir sistem. Bu, genellikle bir Continuous Integration/Continuous Deployment (CI/CD) pipeline'ına dahil edilir.


Yapılandırma Kullanıcıları: Yapılandırma değişikliklerine yanıt veren uygulama bileşenleri.


Uygulama başlatıldığında veya bir yapılandırma değişikliği olduğunda, yapılandırma kullanıcıları yapılandırma deposundan güncel yapılandırma bilgilerini alır ve uygularlar. Bu süreç genellikle otomatikleştirilir ve hizmet kesintisi gerektirmez.


Sonuç olarak, Configuration Externalization Pattern, mikroservis mimarisi kullanırken yapılandırma yönetimini kolaylaştırır ve uygulamanın farklı ortamlarda çalışmasını sağlar.

Configuration Externalization Pattern kullanmanın bazı zorlukları ve düşünülmesi gereken noktalar da bulunmaktadır:


Tutarlılık: Birden fazla hizmetin yapılandırmasını yönetirken, her hizmetin yapılandırma değişikliklerini doğru bir şekilde ve uygun bir zamanlamayla uyguladığından emin olunmalıdır. Bu, özellikle büyük ölçekli dağıtımlarda zor olabilir.


Güvenlik: Yapılandırma bilgileri, genellikle hassas bilgiler içerir. Bu nedenle, yapılandırma deposunun güvenliği önemlidir. Ayrıca, hizmetlerin yapılandırma değişikliklerini güvenli bir şekilde alması ve uygulaması gereklidir.


Yapılandırma Hataları: Yapılandırma hataları, hizmetlerin yanlış davranmasına veya hizmet kesintilerine neden olabilir. Bu nedenle, yapılandırma değişikliklerini uygulamadan önce hataları tespit etmek için bir mekanizma olmalıdır.


Yapılandırma değişikliklerini izleme: Yapılandırma değişikliklerini izlemek, bir sorunun kaynağını bulmak için önemlidir. Bu, genellikle bir yapılandırma yönetim sistemi veya yapılandırma değişikliklerini izleyen bir loglama hizmeti ile yapılır.


Configuration Externalization Pattern, uygulamanın farklı ortamlarda çalışabilmesini sağlar ve yapılandırma yönetimini kolaylaştırır. Ancak, bu deseni uygularken bu zorlukları ve riskleri yönetmek için uygun stratejiler ve araçlar kullanılmalıdır.


Diğer Pattern'larla beraber interview soruları ve cavapları


Strangler Fig Pattern:


Soru: Strangler Fig Pattern'ı başka bir modernizasyon yaklaşımından ayıran temel özellik nedir?

Cevap: Strangler Fig Pattern, eski monolitik bir uygulamanın parçalarını yavaş yavaş yeni mikro hizmetlere taşıma stratejisini benimser. Bu, uygulamanın yeni bileşenlere geçişi sırasında kesintisiz bir şekilde çalışmasını sağlar.

API Gateway Pattern:


Soru: API Gateway Pattern'ın avantajları nelerdir?

Cevap: API Gateway Pattern, güvenliği artırır, trafik yönetimini kolaylaştırır, performansı artırır ve müşteri uygulamalarının karmaşık hizmetlere doğrudan erişimini önler.

Backends for Frontends (BFF) Pattern:


Soru: BFF Pattern'ın amacı nedir?

Cevap: BFF Pattern, farklı türdeki müşteri uygulamalarının ihtiyaç duydukları spesifik API'leri kullanmalarını sağlamak ve böylece her müşteri uygulaması için özelleştirilmiş bir deneyim sunmaktır.

Service Discovery Pattern:


Soru: Service Discovery Pattern, mikro hizmetlerin birbirlerini nasıl bulmasını sağlar?

Cevap: Service Discovery Pattern, bir hizmetin IP adresini veya konumunu sormak yerine, mikro hizmetlerin kendilerini bir merkezi hizmete (örneğin bir Service Registry'ye) kaydetmelerini ve diğer hizmetlerin bu kayıtları sorgulamalarını sağlar.

Circuit Breaker Pattern:


Soru: Circuit Breaker Pattern, hizmetler arasındaki iletişimde nasıl yardımcı olur?

Cevap: Circuit Breaker Pattern, bir hizmetin hata durumunda diğer hizmetlere gereksiz yere taleplerde bulunmasını önler. Hata durumu algılandığında, Circuit Breaker, istekleri engeller ve hizmetin yeniden düzelmesini bekler.

Bulkhead Pattern:


Soru: Bulkhead Pattern, mikro hizmetler arasında hangi avantajları sağlar?

Cevap: Bulkhead Pattern, bir hizmetin aşırı yük altında olduğunda diğer hizmetlere zarar vermesini önler. Hizmetler arasında izolasyon sağlar ve hizmetlerin aşırı yük durumunda birbirlerine zarar vermesini önler.

Retry Pattern:


Soru: Retry Pattern, mikro hizmetler arasında iletişimdeki sorunları nasıl ele alır?

Cevap: Retry Pattern, geçici hata durumlarında bir hizmetin bir işlemi tekrar denemesi için kullanılır. Hizmetler arasındaki geçici iletişim sorunlarını hafifletir ve isteklerin başarılı bir şekilde tamamlanmasını sağlamak için tekrar denemeler yapar.


Sidecar Pattern:


Soru: Sidecar Pattern, mikro hizmetlerde nasıl kullanılır ve hangi avantajları sağlar?

Cevap: Sidecar Pattern, bir mikro hizmetin işlevselliğini genişletmek için kullanılır. Sidecar, ana hizmetle aynı yaşam döngüsünü paylaşır ve hizmetin işlevlerini genişletir veya çeşitlendirir. Sidecar, hizmetin tek sorumluluğunu sürdürmesine ve genel iş mantığından ayrıntılara dalmasına yardımcı olur.

Saga Pattern:


Soru: Saga Pattern, bir işlemi yönetmek için nasıl kullanılır ve neden önemlidir?

Cevap: Saga Pattern, dağıtılmış işlemlerin yönetimini sağlar. Bir işlem birden fazla hizmet üzerinde gerçekleştirildiğinde, Saga Pattern, bu hizmetler arasında işlemin tutarlılığını sağlar. İşlem adımları atomik olarak gerçekleştirilir ve hizmetler arasında başarılı veya başarısız durumlar işlenir.

Event-Driven Architecture Pattern:


Soru: Event-Driven Architecture Pattern, hizmetler arasında nasıl bir iletişim modeli sağlar ve hangi avantajları vardır?

Cevap: Event-Driven Architecture Pattern, hizmetlerin birbirleriyle olay tabanlı bir iletişim modeli kullanarak iletişim kurmasını sağlar. Bu, hizmetlerin birbirlerinin durumlarından bağımsız bir şekilde çalışmasını ve asenkron bir şekilde iletişim kurmasını sağlar. Event-Driven Architecture Pattern, esneklik, ölçeklenebilirlik ve gevşek bağlılık gibi avantajlar sağlar.

Command Query Responsibility Segregation (CQRS) Pattern:


Soru: CQRS Pattern, mikro hizmetlerde neyi hedefler ve nasıl çalışır?

Cevap: CQRS Pattern, okuma ve yazma işlemlerini farklı modeller ve hizmetler üzerinde gerçekleştirerek hizmetlerin sorumluluklarını ayrıştırır. Bu, her bir işlem için en uygun hizmeti ve modeli kullanmayı sağlar. CQRS, performansı artırır, ölçeklenebilirliği iyileştirir ve karmaşık iş işlemlerini yönetmeyi kolaylaştırır.

Configuration Externalization Pattern:


Soru: Configuration Externalization Pattern, mikro hizmetlerde yapılandırma ayarlarının nasıl yönetilmesini sağlar?

Cevap: Configuration Externalization Pattern, uygulamanın yapılandırma ayarlarını uygulama kodundan ayırarak yönetilebilirliği ve esnekliği artırır. Bu pattern, yapılandırma ayarlarının harici bir kaynaktan (örneğin bir yapılandırma dosyası veya bir hizmet) alınmasını ve uygulanmasını sağlar. Bu sayede yapılandırma değişiklikleri, uygulamanın yeniden derlenmesi veya yeniden başlatılması gerekmeksizin yapılabilir.


Retry Pattern:

Soru: Retry Pattern, hatalı durumlarla başa çıkarken nelere dikkat etmek gerekir?

Cevap: Retry Pattern kullanırken, hatalı durumlarla başa çıkarken bazı dikkate değer noktalar vardır:

Belirli bir hata durumunda ne sıklıkta ve ne kadar süreyle tekrar deneme yapılması gerektiğini belirlemek önemlidir.

Sürekli tekrar deneme yapmak yerine belirli bir sayıda tekrar deneme yapmayı veya belirli bir süre boyunca tekrar deneme yapmayı düşünebilirsiniz.

Retry süreleri arasında bir geri-off mekanizması kullanmak, sürekli tekrar denemelerin sistem üzerinde aşırı yüke neden olmasını engeller.

Hatalı durumların kaydedilmesi ve izlenmesi, sorunları teşhis etmek ve gerekirse manuel müdahalede bulunmak için önemlidir.

Event-Driven Architecture Pattern:

Soru: Event-Driven Architecture Pattern kullanırken olayların nasıl işleneceğini ve iş mantığını nasıl yöneteceğimizi düşünmek için hangi stratejileri kullanabiliriz?

Cevap: Event-Driven Architecture Pattern'da olayları işlerken aşağıdaki stratejileri kullanabiliriz:

Olayları işleyen hizmetlerde, olaylara yanıt vermek için özelleşmiş işlemleri kullanabiliriz.

Olayları işlerken, olayların sırasını ve zamanlamasını yönetmek için durum makineleri veya akış yönetimi tekniklerini kullanabiliriz.

Olayların güvenilirliğini sağlamak için olayları bir mesaj kuyruğunda veya event store'da saklayabiliriz.

Olayları izlemek ve analiz etmek için loglama ve izleme araçlarını kullanabiliriz.

Command Query Responsibility Segregation (CQRS) Pattern:

Soru: CQRS Pattern uygularken, veri tutarlılığını nasıl sağlayabiliriz?

Cevap: CQRS Pattern'da, okuma ve yazma işlemleri farklı modellerde ve hizmetlerde gerçekleştirildiği için veri tutarlılığını sağlamak önemlidir. Aşağıdaki yöntemleri kullanabiliriz:

Eşzamanlılık kontrolleri ve işlem kilitlemeleri kullanarak veri tutarlılığını koruyabiliriz.

Uygun veritabanı teknolojilerini kullanarak ACID (Atomicity, Consistency, Isolation, Durability) özelliklerini destekleyen işlemler gerçekleştirebiliriz.

Olay tabanlı mimarileri kullanarak, yazma işlemlerini gerçekleştiren hizmetlerin yaydığı olayları okuyan hizmetlerin durumlarını güncelleyebiliriz.

İş süreçlerini yönetmek için Saga Pattern gibi diğer desenleri kullanabiliriz.

Configuration Externalization Pattern:

Soru: Configuration Externalization Pattern kullanırken, yapılandırma ayarlarının güvenliğini nasıl sağlayabiliriz?

Cevap: Configuration Externalization Pattern'da yapılandırma ayarlarının güvenliğini sağlamak için aşağıdaki adımları izleyebiliriz:

Hassas bilgileri (örneğin şifreler, API anahtarları) yapılandırma dosyasında veya hizmetinde depolamak yerine, güvenli bir kimlik ve erişim yönetimi (IAM) servisi kullanabiliriz.

Yapılandırma depolama kaynağının erişimini sınırlı tutmak için erişim kontrolleri ve yetkilendirmeler kullanabiliriz.

Yapılandırma dosyalarını şifreleyerek ve güvence altına alarak yetkisiz erişimden koruyabiliriz.

Dışa aktarılan yapılandırma verilerinin değişikliklerini izlemek ve izlemek için loglama ve denetim mekanizmaları kullanabiliriz.

Saga Pattern:

Soru: Saga Pattern uygularken, işlemler arasındaki tutarlılığı nasıl sağlayabiliriz?

Cevap: Saga Pattern'da, işlemler arasında tutarlılık sağlamak için aşağıdaki stratejileri kullanabiliriz:

Her bir adımın geri alınabilir olmasını sağlayarak, işlemlerin geri alınabilirliğini sağlayabiliriz.

İşlemlerin her adımını başarıyla tamamlanmadan önce gerçekleştirilmemesini sağlayarak, işlemlerin atomikliğini koruyabiliriz.

İşlemler arasındaki durumu takip ederek, bir adımın başarısız olduğunda geri alma veya telafi adımlarını gerçekleştirebiliriz.

Olay tabanlı mimarileri kullanarak, işlemlerin ilerlemesini ve durumunu izleyebiliriz.

Event-Driven Architecture Pattern:

Soru: Event-Driven Architecture Pattern kullanırken, olayların nasıl sıralandığını ve zamanlandığını kontrol edebilir miyiz?

Cevap: Event-Driven Architecture Pattern'da, olayların sırasını ve zamanlamasını kontrol etmek için aşağıdaki yöntemleri kullanabiliriz:

Olayları işleyen hizmetlerde bir durum makinesi kullanarak olayların sırasını yönetebiliriz.

Olaylar arasında zamanlama ve gecikme yönetimi sağlamak için bir zamanlayıcı veya planlama mekanizması kullanabiliriz.

Olayları yayarken, bir olaya verilen yanıtı belirleyen bir durum veya zamanlama bilgisi ekleyebiliriz.

Olayların tamamlanma durumunu takip etmek ve gerektiğinde ilgili eylemleri gerçekleştirmek için geri bildirim mekanizmaları kullanabiliriz.

Bu sorular ve cevaplar, belirli mikro hizmet desenleri hakkında daha fazla bilgi sağlamak amacıyla kullanılabilir. Her bir desenin uygulanması projenin gereksinimlerine ve ortamına bağlı olarak farklılık gösterebilir.


Command Query Responsibility Segregation (CQRS) Pattern:

Soru: CQRS Pattern uygularken, veri tutarlılığını nasıl sağlayabiliriz?

Cevap: CQRS Pattern'da, veri tutarlılığını sağlamak için aşağıdaki yöntemleri kullanabiliriz:

Yazma tarafında, işlemleri gerçekleştirirken uygun bir işlem yönetimi kullanarak veri tutarlılığını koruyabiliriz. Bu, veri güncellemelerinin atomik ve tutarlı bir şekilde gerçekleştirilmesini sağlar.

Okuma tarafında, veri okuma işlemleri için ayrı bir veri modeli veya cache kullanarak performansı artırabiliriz. Bu, okuma işlemlerini yazma işlemlerinden bağımsız hale getirir ve tutarlı bir okuma deneyimi sağlar.

İki taraf arasındaki veri senkronizasyonunu sağlamak için olay tabanlı mimarileri veya mesajlaşma sistemlerini kullanabiliriz. Bu sayede, yazma işlemleri tarafından yayılan olaylarla okuma tarafındaki veri güncellenebilir.

Configuration Externalization Pattern:

Soru: Configuration Externalization Pattern kullanırken, yapılandırma ayarlarının nasıl yönetileceğini ve güncelleneceğini düşünmek için nelere dikkat etmek gerekir?

Cevap: Configuration Externalization Pattern kullanırken, yapılandırma ayarlarının yönetilmesi ve güncellenmesi için aşağıdaki dikkate değer noktalar vardır:

Güvenlik önlemleri: Hassas bilgilerin (örneğin şifreler, API anahtarları) güvenli bir şekilde saklandığından emin olunmalıdır.

Yapılandırma yönetimi aracı: Yapılandırma ayarlarını kolayca güncelleyebilmek için bir yapılandırma yönetimi aracı veya hizmeti kullanılabilir.

Versiyon kontrolü: Yapılandırma ayarlarının sürümlendirilmesi ve değişikliklerin geri alınabilmesi için bir versiyon kontrol sistemi kullanılabilir.

Canlı ortamlarda güncelleme: Yapılandırma ayarlarının canlı ortamlarda güncellenmesi için bir güncelleme stratejisi belirlenmeli ve dikkatli bir şekilde uygulanmalıdır.

Bu sorular ve cevaplar, belirli mikro hizmet desenleri hakkında daha fazla bilgi sağlamak amacıyla kullanılabilir. Her bir desenin uygulanması projenin gereksinimlerine ve ortamına bağlı olarak farklılık gösterebilir.


Strangler Fig Pattern:

Soru: Strangler Fig Pattern, bir monolitik uygulamanın mikro hizmetlere dönüştürülmesi sırasında hangi adımları içerir?

Cevap: Strangler Fig Pattern, bir monolitik uygulamanın mikro hizmetlere dönüştürülmesi için aşağıdaki adımları içerir:

Yeni bir mikro hizmet oluşturma: Yeni işlevselliği içeren bir mikro hizmet oluşturulur.

Yeni hizmete yönlendirme: Uygulama, belirli bir işlevselliği yeni hizmete yönlendiren bir yönlendirme mekanizması kullanır.

Yavaş yavaş dönüşüm: İşlevselliğin küçük parçalar halinde monolitten yeni hizmete taşınması gerçekleştirilir.

Tam dönüşüm: Tüm işlevselliğin yeni hizmete taşınması tamamlanır.

Monolitten çıkarma: Artık gerekli olmayan monolitik kod ve bileşenler kademeli olarak kaldırılır.

Ambassador Pattern:

Soru: Ambassador Pattern, bir mikro hizmetin iletişimini yönetirken hangi avantajları sağlar?

Cevap: Ambassador Pattern, bir mikro hizmetin iletişimini yönetirken aşağıdaki avantajları sağlar:

Soyutlama: Hizmetlerin ağ detaylarından soyutlanmasını sağlar, böylece hizmetlerin ağ işlemleriyle uğraşmasına gerek kalmaz.

Tek noktadan yönetim: İletişim yönetimi tek bir ambassador hizmetinde toplanır, bu da işlevsel birimlerin karmaşıklığını azaltır.

Güvenlik ve izleme: Ambassador hizmeti, güvenlik önlemlerini uygulayabilir ve iletişimi izleyebilir, günlükleyebilir ve analiz edebilir.

Yeniden bağlanma: Ambassador hizmeti, hedef hizmetlerin yeniden bağlantı veya hata durumlarında hızlı bir şekilde yanıt verebilmesini sağlar.

Choreography Pattern:

Soru: Choreography Pattern, mikro hizmetler arasındaki olayların yönetiminde hangi avantajları sağlar?

Cevap: Choreography Pattern, mikro hizmetler arasındaki olayların yönetiminde aşağıdaki avantajları sağlar:

Gevşek bağlılık: Her hizmet, bağımsız olarak çalışır ve diğer hizmetlerle doğrudan iletişim kurar, bu da hizmetlerin birbirinden bağımsız olarak ölçeklendirilmesine ve değiştirilmesine olanak tanır.

İşlevsel bölümleme: Her hizmet, kendine özgü işlevleri gerçekleştirir ve kendi iş mantığını yönetir. Bu, hizmetlerin tek sorumluluğa sahip olmasını sağlar.

Uzlaşma olmaması: Hizmetlerin birbiriyle koordine olmak için doğrudan iletişim kurması, merkezi bir uzlaşma mekanizmasına ihtiyaç olmamasını sağlar.

Bu sorular ve cevaplar, belirli mikro hizmet desenleri hakkında daha fazla bilgi sağlamak amacıyla kullanılabilir. Her bir desenin uygulanması projenin gereksinimlerine ve ortamına bağlı olarak farklılık gösterebilir.


Synchronous HTTP-based communication:

Soru: Synchronous HTTP-based communication, mikro hizmetler arasında senkron bir iletişim modeli olduğunda nelere dikkat etmek gerekir?

Cevap: Synchronous HTTP-based communication kullanırken aşağıdaki noktalara dikkat etmek gerekir:

Performans: Senkron iletişimde her istek beklenmeli ve tamamlanmalıdır, bu nedenle yanıt süreleri ve hizmetlerin tepki süreleri önemlidir.

Bağımlılıklar: Hizmetlerin doğrudan birbirine bağlı olduğu senkron iletişimde, hizmetlerin çevresel hizmetlerin hatalarından etkilenme riski vardır.

Ölçeklenebilirlik: Yüksek trafik durumunda senkron iletişim, hizmetler arasında darboğazlara ve performans sorunlarına neden olabilir.

Hata yönetimi: Senkron iletişimde hatalar daha hızlı yayılabilir, bu nedenle hata yönetimi ve geri bildirim mekanizmaları önemlidir.

Asynchronous Messaging:

Soru: Asynchronous Messaging kullanırken, hizmetler arasındaki iletişimi yönetirken nelere dikkat etmek gerekir?

Cevap: Asynchronous Messaging kullanırken aşağıdaki noktalara dikkat etmek gerekir:

Mesaj kaybı: Asenkron iletişimde mesajlar kaybolabilir veya hatalı durumlar oluşabilir, bu nedenle mesaj güvenliği ve kaynakların düzgün bir şekilde kullanılması önemlidir.

Mesaj düzeni: Asenkron iletişimde mesajların sırası garanti edilemez, bu nedenle hizmetlerin mesaj düzenini ve bağımlılıklarını yönetmesi önemlidir.

Ölçeklenebilirlik: Asenkron iletişim, hizmetlerin ölçeklenebilirliğini artırabilir, ancak mesaj kuyruklarının ve veri akışlarının yönetimi önemlidir.

Geri bildirim: Asenkron iletişimde geri bildirim mekanizmaları kullanarak mesajların teslim durumunu takip etmek ve hataları işlemek önemlidir.

Bu sorular ve cevaplar, belirli mikro hizmet desenleri hakkında daha fazla bilgi sağlamak amacıyla kullanılabilir. Her bir desenin uygulanması projenin gereksinimlerine ve ortamına bağlı olarak farklılık gösterebilir.


Database per Service Pattern:

Soru: Database per Service Pattern kullanırken, birden çok hizmetin farklı veritabanlarına sahip olmasının avantajları nelerdir?

Cevap: Database per Service Pattern'da birden çok hizmetin farklı veritabanlarına sahip olmasının avantajları şunlardır:

İzolasyon: Her hizmetin kendi veritabanına sahip olması, hizmetlerin birbirinden bağımsız olarak ölçeklenmesini ve bakımını sağlar.

Veri bütünlüğü: Her hizmetin kendi veritabanı, hizmetin kendi verilerini yönetmesini ve veri bütünlüğünü sağlamasını sağlar.

Bağımsız geliştirme ve dağıtım: Her hizmetin kendi veritabanı, hizmetlerin bağımsız olarak geliştirilmesini, test edilmesini ve dağıtılmasını kolaylaştırır.

Performans: Farklı hizmetlerin kendi veritabanlarına sahip olması, veritabanı sorgu yükünü dağıtır ve performansı artırır.

Gateway Aggregation Pattern:

Soru: Gateway Aggregation Pattern, bir mikro hizmet mimarisinde nasıl kullanılır ve hangi avantajları sağlar?

Cevap: Gateway Aggregation Pattern, bir mikro hizmet mimarisinde bir API Gateway aracılığıyla farklı hizmetlerin birleştirilmesini sağlar. Bu pattern, aşağıdaki avantajları sağlar:

Performans: İstemci tarafında tek bir istekle birden çok hizmete yönlendirme yaparak ağ trafiğini azaltır ve performansı artırır.

Kullanım kolaylığı: İstemci tarafında tek bir API aracılığıyla birden çok hizmete erişimi kolaylaştırır ve istemcilerin hizmetlerin iç yapısını bilmelerine gerek kalmaz.

Güvenlik: API Gateway üzerinde merkezi bir güvenlik kontrolü sağlar ve güvenlik politikalarını uygulayarak hizmetlerin güvenliğini artırır.

Ölçeklenebilirlik: API Gateway, istemcilerden gelen yükü dağıtarak hizmetlerin ölçeklenebilirliğini destekler.

Serverless Architecture:

Soru: Serverless Architecture, mikro hizmetlerde nasıl kullanılır ve hangi avantajları vardır?

Cevap: Serverless Architecture, mikro hizmetlerde hizmet sağlayan sunucu kaynaklarının yönetimini elimine eder ve aşağıdaki avantajları sağlar:

Ölçeklenebilirlik: Sunucu kaynakları otomatik olarak ölçeklendirildiği için hizmetlerin yüksek taleplerle başa çıkabilmesini sağlar.

Yönetim kolaylığı: Altyapı yönetimi, yedekleme, güncelleme gibi işlemler sağlayıcı tarafından yönetildiği için hizmet sağlayıcılarının bakım yükünü azaltır.

Maliyet tasarrufu: Sunucu kaynaklarının kullanımına dayalı olarak maliyetler hesaplandığı için kullanılmayan kaynaklara ödeme yapmak zorunda kalınmaz.

Hızlı dağıtım: Serverless hizmetler, daha hızlı dağıtım süreçleri ve küçük ölçekli kod değişikliklerinin anında etkili olmasını sağlar.


Service Mesh Pattern:

Soru: Service Mesh Pattern, mikro hizmetler arasındaki iletişimi nasıl yönetir ve hangi avantajları sağlar?

Cevap: Service Mesh Pattern, mikro hizmetler arasındaki iletişimi yönetmek için bir ağ katmanı ekler ve aşağıdaki avantajları sağlar:

İletişim kontrolü: Service Mesh, mikro hizmetler arasındaki trafik yönlendirmesini ve denetimini sağlar. Bu, yük dengelemesini, hata yönetimini ve güvenlik politikalarını uygulamayı kolaylaştırır.

Gözlemleme ve izleme: Service Mesh, mikro hizmetlerin performansını, durumunu ve trafik akışını izlemek için günlükler ve metrikleri toplar. Bu, hizmetlerin izlenmesini ve sorunların teşhis edilmesini kolaylaştırır.

Güvenlik: Service Mesh, hizmetler arasındaki güvenliği sağlamak için veri şifreleme, kimlik doğrulama ve yetkilendirme gibi güvenlik önlemlerini uygular.

Esneklik: Service Mesh, hizmetlerin yeniden yapılandırılmasını ve ölçeklendirilmesini kolaylaştırır, çünkü hizmetlerin ağ katmanına bağlılık düzeyi düşüktür.

Distributed Tracing:

Soru: Distributed Tracing, mikro hizmetler arasındaki işlemlerin izlenmesini nasıl sağlar ve hangi avantajları vardır?

Cevap: Distributed Tracing, mikro hizmetler arasındaki işlemleri izlemek için her bir isteğe benzersiz bir izleme kimliği atar ve aşağıdaki avantajları sağlar:

İşlem izleme: İsteğin kaynağından hedefe kadar geçtiği her adımın izini sürer ve bu adımları birleştirerek işlem akışını takip eder.

Performans analizi: Mikro hizmetlerin her bir adımının sürelerini ve performansını ölçer, böylece sorunlu veya yavaş adımları tespit etmeyi sağlar.

Sorun teşhisi: İşlemlerin hangi adımda sorun yaşadığını belirleyerek sorunların teşhis edilmesini kolaylaştırır. Bu, hizmetler arasındaki etkileşimlerin karmaşıklığından dolayı hataları tespit etmeyi kolaylaştırır.

İş Akışı analizi: İşlemlerin iş akışlarını takip ederek, süreç iyileştirmeleri veya optimizasyon fırsatları hakkında bilgi sağlar.

Bu sorular ve cevaplar, belirli mikro hizmet desenleri hakkında daha fazla bilgi sağlamak amacıyla kullanılabilir. Her bir desenin uygulanması projenin gereksinimlerine ve ortamına bağlı olarak farklılık gösterebilir.


Bulkhead Pattern:

Soru: Bulkhead Pattern, mikro hizmetlerde nasıl kullanılır ve hangi avantajları sağlar?

Cevap: Bulkhead Pattern, mikro hizmetlerin birbirlerinin kaynaklarını etkilemesini sınırlamak için aşağıdaki avantajları sağlar:

Kaynak yalıtımı: Hizmetler arasında kaynak kullanımını yalıtarak, bir hizmetin kaynak tüketimi diğer hizmetleri etkilemez.

Yük dengelemesi: Hizmetlerin kaynaklarını bölerken, yük dengelemesi yapılır ve hizmetlerin performansı artırılır.

Hata izolasyonu: Bir hizmetin hatalı durumda diğer hizmetleri etkilemesini önler. Bir hizmette yaşanan hata, diğer hizmetlerin işleyişini etkilemez.

Ölçeklenebilirlik: Bulkhead Pattern, hizmetlerin bağımsız olarak ölçeklenmesini sağlar, böylece bir hizmetin yüksek taleplere cevap vermesi diğerlerini etkilemez.

Retry Pattern:

Soru: Retry Pattern, mikro hizmetlerde hata durumlarıyla nasıl başa çıkar ve hangi avantajları sağlar?

Cevap: Retry Pattern, hata durumlarıyla başa çıkmak için aşağıdaki avantajları sağlar:

Hata toleransı: İsteklerin veya işlemlerin başarısız olduğu durumlarda tekrar deneme yaparak hata toleransı sağlar.

Geçici hataların aşılması: Geçici ağ veya hizmet hatalarında, tekrar deneme mekanizması ile isteğin başarılı bir şekilde tamamlanması sağlanır.

İşlem kesintilerinin azaltılması: Retry Pattern, beklenmedik hata durumlarında hızlı bir şekilde işlemlerin tamamlanmasını sağlayarak işlem kesintilerini azaltır.

Hata yönetimi: Retry Pattern, hata durumlarının belirlenmesi ve yönetilmesi için mekanizmalar sağlar, böylece hataların tespit edilmesi ve düzeltilmesi kolaylaşır.

Bu sorular ve cevaplar, belirli mikro hizmet desenleri hakkında daha fazla bilgi sağlamak amacıyla kullanılabilir. Her bir desenin uygulanması projenin gereksinimlerine ve ortamına bağlı olarak farklılık gösterebilir.


Sidecar Pattern:

Soru: Sidecar Pattern, mikro hizmetlerde nasıl kullanılır ve hangi avantajları sağlar?

Cevap: Sidecar Pattern, mikro hizmetlerin yanında çalışan bir yardımcı hizmet (sidecar) kullanarak aşağıdaki avantajları sağlar:

İşlevsellik genişletme: Sidecar, ana hizmetin işlevselliğini genişletmek veya ek özellikler sağlamak için kullanılır.

İzolasyon: Sidecar, ana hizmetin bağımsız olarak ölçeklenmesini veya güncellenmesini sağlar, çünkü ana hizmet ve sidecar birbirinden bağımsız çalışır.

Teknoloji çeşitliliği: Sidecar, ana hizmetten farklı teknolojiler veya dil kullanarak farklı bir işlevselliği destekler.

Güvenlik: Sidecar, ana hizmetin güvenliğini artırmak için ek güvenlik önlemleri sağlar, örneğin kimlik doğrulama, veri şifreleme gibi.

Saga Pattern:

Soru: Saga Pattern kullanırken, bir adımda bir hata oluştuğunda nasıl geri alma işlemi yapabiliriz?

Cevap: Saga Pattern'da, bir adımda bir hata oluştuğunda geri alma işlemi yapmak için aşağıdaki adımları izleyebiliriz:

Geri alma işlemi uygulanabilir olmalıdır: Her adımın geri alınabilir olması için adımları geri alabilen iş mantığı veya geri alma işlevleri sağlamalıyız.

Geri alma adımları tanımlanmalıdır: Her adımın geri alma adımları, hata durumunda yapılması gereken adımları tanımlamalıyız. Bu adımlar, bir veya daha fazla geri alma işlevi veya geri alma servisi tarafından gerçekleştirilebilir.

Durumu izlemek ve geri alma işlemini tetiklemek: Saga, adımların durumunu izler ve hata durumunda geri alma işlemini tetikler. Hata durumu tespit edildiğinde, geri alma adımları çalıştırılır ve durumun önceki tutarlı haline geri dönülür.

Geri alma işleminin güvenilirliği: Geri alma işlemleri güvenilir bir şekilde gerçekleştirilmeli ve geri almanın başarısız olduğu durumlarda hata durumunu ele alacak bir mekanizma sağlanmalıdır.

Bu sorular ve cevaplar, belirli mikro hizmet desenleri hakkında daha fazla bilgi sağlamak amacıyla kullanılabilir. Her bir desenin uygulanması projenin gereksinimlerine ve ortamına bağlı olarak farklılık gösterebilir.

Rastgele İçerik

DonanımHaber

© tüm hakları saklıdır
made with by templateszoo