Thoughtworks Technology Radar İngilizce PDF


Raporu buradan indirebilirsiniz.

Thoughtworks, teknoloji konusunda tutkulu bir şirkettir. Burada teknoloji üretilir, araştırılır, test edilir, açık kaynak haline getirilir, hakkında yazılar yazılır ve sürekli olarak iyileştirilir. Thoughtworks'ün amacı, yazılım mükemmelliğini savunmak ve BT'yi (Bilişim Teknolojileri) dönüştürmektir. Bu amaç doğrultusunda, Thoughtworks Technology Radar'ı (Thoughtworks Teknoloji Radar'ı) oluştururlar ve paylaşırlar. Bu Radar, Thoughtworks'teki kıdemli teknoloji liderlerinden oluşan bir grup tarafından yaratılır. Bu grup, düzenli olarak Thoughtworks'ün küresel teknoloji stratejisini ve endüstrimizi önemli ölçüde etkileyen teknoloji trendlerini tartışmak için toplanır.


Radar, bu tartışmaların çıktısını, geliştiricilerden CTO'lara kadar geniş bir yelpazedeki paydaşlar için değerli bir biçimde sunar. Radar, teknikler, araçlar, platformlar ve diller ve çerçeveler olmak üzere dört kategoriye ayrılmıştır. Radar'daki öğeler, hangi teknolojinin benimsenmesi gerektiği konusunda önerilerde bulunur.


Radar'ın en son sürümü, 2023 Ağustos'unda sanal olarak toplanan Teknoloji Danışma Kurulu (TAB) tarafından oluşturulmuştur. Bu kurul, Thoughtworks CTO'su Rachel Laycock ve CTO Emerita Rebecca Parsons için danışmanlık yapar. Radar, AI yardımlı yazılım geliştirme, yazılım geliştiricilerin verimliliğinin nasıl ölçüleceği, büyük dil modelleri (LLMs) ve uzaktan yazılım geliştirme gibi konularda tartışmaları içerir.


Özetle, Thoughtworks Teknoloji Radar'ı, teknoloji alanında meydana gelen önemli değişiklikleri ve trendleri izleyen ve bu bilgileri sektör profesyonellerine sunan bir kaynaktır.Düşünce işçileri teknoloji konularda tutkuludur. İnşa ediyoruz, araştırıyoruz, test ediyoruz, Herkes için açık kaynak, hakkında yazmak ve sürekli geliştirmeyi hedeflemek. Misyonumuz yazılım mükemmelliğini savunmak ve BT'de devrim yaratmaktır. Bu misyonu desteklemek için Thoughtworks Teknoloji Radarı'nı oluşturuyor ve paylaşıyoruz. Thoughtworks Teknoloji Danışma Kurulu, Thoughtworks'teki üst düzey teknoloji liderlerinden oluşan bir grup, Radar'ı oluşturuyor. Thoughtworks için küresel teknoloji stratejisini ve sektörümüzü önemli ölçüde etkileyen teknoloji trendlerini tartışmak üzere düzenli olarak toplanırlar.

Radar, Thoughtworks Teknoloji Danışma Kurulu’nun Teknoloji Danışma Kurulu'nun tartışmaları, geliştiricilerden CTO'lara kadar çok çeşitli paydaşlara değer sağlayan bir formatta. İçerik kısa bir özet olarak tasarlanmıştır.

Sizi bu teknolojileri keşfetmeye teşvik ediyoruz. Radar doğası gereği grafikseldir ve öğeleri teknikler, araçlar, platformlar ve diller ve çerçeveler olarak gruplandırır.

Radar öğeleri birden fazla çeyrekte görünebildiğinde, en uygun görüneni seçtik. Bunları ayrıca  mevcut durumumuzu yansıtmak için dört halka halinde gruplandırıyoruz.

Java'da Ustalaşmak: Temel Kılavuzunuz : Advanced Java Konu anlatımı - İngilizce PDF - Java Code Geeks

"Java'da Ustalaşmak: Temel Kılavuzunuz 🚀

Java becerilerinizi geliştirmek mi istiyorsunuz? Temel kavramları, ileri teknikleri ve pratik örnekleri kapsayan kapsamlı notlarıma dalın. OOP temellerinden multithreading'e kadar her şey bu kaynakta. Kodlama oyununuzu bugün yükseltin! 💡🖥️ #JavaProgramming #CodingSkills #LearnJava #DeveloperCommunity



#ProgramlamaYolculuğu #TechSkills

#CodingCommunity #growth #SoftwareDevelopment #tipsandtricks #JavaDevelopment"

Belgeyi buradan indirebilirisiniz.

Canli Yazilimci Mulakatları - Hüseyin Babal

 


















Elektrikli araçlarda internet bağlantısı, internet kullanımı için ne gibi teknolojiler kullanılıyor? Araç internete bağlı olmadığında bir sorun oluşuyor mu ve bu nasıl aşılmaya çalışılıyor? İleride tüm alanlarda aracın internete bağlanması için ne gibi teknolojiler planlanıyor ve öngörülüyor?




Elektrikli araçlarda internet bağlantısı ve internet kullanımı, birkaç temel teknolojiyle gerçekleştirilir:


Hücresel Bağlantılar: Araçlar genellikle 4G LTE, 5G gibi hücresel ağlar üzerinden internete bağlanır. Bu, araçlar için sürekli bir internet bağlantısı sağlar. Bununla birlikte, araç bir hücresel ağ kapsama alanının dışına çıktığında bağlantı kesilebilir.


Wi-Fi Bağlantıları: Araçlar, evdeki ağa veya herhangi bir Wi-Fi noktasına bağlanmak için Wi-Fi özelliklerine sahip olabilir.


Dedicated Short Range Communications (DSRC): Bu, araçlar arasında veya araç ile altyapı arasında kısa mesafeli iletişim için kullanılan bir teknolojidir. DSRC, özellikle araç içi iletişim (V2V) ve araç-altyapı iletişimi (V2I) için kullanılır.


Araç internete bağlı olmadığında:


Yerel Veritabanları ve Önbellekleme: Araçlar, özellikle haritalar ve navigasyon bilgileri gibi kritik bilgileri yerel olarak saklayabilir. Bu, internet bağlantısının olmadığı durumlarda sürücüye yardımcı olur.

Yazılım Güncellemeleri: Bazı araç üreticileri, internet bağlantısı olmadan yazılım güncellemelerini USB sürücüleri veya diğer fiziksel medya aracılığıyla yüklemeye izin verir.

İleride tüm alanlarda aracın internete bağlanması için planlanan ve öngörülen teknolojiler:


Gelişmiş Hücresel Teknolojiler: 5G'nin yaygınlaşmasıyla birlikte, araçlar daha hızlı internet bağlantılarına sahip olacak.

Uydu İnterneti: Starlink gibi projeler, dünya çapında sürekli ve yüksek hızlı bir internet bağlantısı sunma potansiyeline sahip. Araçlar için uydu interneti bağlantıları, kapsama alanı dışındaki bölgelerde bile internet erişimi sağlayabilir.

Edge Computing: Veriyi araçta işleyerek ve önbelleğe alarak, araçların sürekli bir internet bağlantısına ihtiyaç duymadan daha fazla görevi yerel olarak gerçekleştirmeleri mümkün olabilir.

Kuantum İletişim: Bu, ileri teknoloji bir konsepttir ve pratikte henüz yaygın olarak kullanılmamıştır. Ancak kuantum iletişim, ultra-güvenli ve hızlı iletişim için bir potansiyel sunmaktadır.

Son olarak, sürekli bir internet bağlantısının yanı sıra, güvenlik de büyük bir endişe kaynağıdır. Araçlar internete daha bağlı hale geldikçe, siber güvenlik önlemlerinin de artması gerekecektir.

Linux Kernel'i Nedir?


Linux kernel'i, Linux işletim sisteminin çekirdeği ve ana bileşenidir. Açık kaynaklı bir yazılım olan Linux kernel'i, Linus Torvalds tarafından 1991 yılında başlatıldı ve o zamandan bu yana dünya çapında birçok katkıda bulunan geliştirici tarafından geliştirilmeye devam etmektedir. Bu kernel, bilgisayar donanımı ile yazılım arasında bir aracı görevi görür, böylece yazılımların donanım kaynaklarına erişebilmesini ve kullanabilmesini sağlar.




Temel Bileşenler


Linux kernel'inin ana bileşenleri şunlardır:


Sistem Çağrı Arayüzü (System Call Interface): Uygulamaların çekirdek hizmetlerine erişmesini sağlar. Örnek olarak dosya açma, okuma ve yazma işlevleri bulunmaktadır.


İşlem Yönetimi (Process Management): İşlemlerin (process) yaratılması, sonlandırılması ve zamanlamasından sorumludur.


Bellek Yönetimi (Memory Management): Fiziksel ve sanal belleğin yönetimini, bellek tahsisi ve sayfalama gibi işlemleri kontrol eder.


Dosya Sistemleri (File Systems): Dosyaların saklanması, okunması ve yazılmasından sorumlu bileşendir. Linux, ext4, Btrfs ve XFS gibi birçok farklı dosya sistemini destekler.


Ağ Yönetimi (Networking): TCP/IP, UDP gibi ağ protokollerini destekler ve ağ paketlerinin işlenmesinden sorumludur.


Cihaz Sürücüleri (Device Drivers): Donanım cihazlarına erişim için gerekli olan yazılımlardır. Örneğin, bir grafik kartı ya da ses kartı için özel sürücüler bulunmaktadır.


Çalışma Prensibi


Linux kernel'i, işletim sisteminin diğer bileşenleri ile etkileşimde bulunarak bilgisayar donanımının doğru bir şekilde çalışmasını sağlar. Bir uygulama, bir dosyayı okumak istediğinde, bu talebi sistem çağrısı arayüzüne iletir. Ardından çekirdek, dosya sistemini kullanarak bu talebi işler ve gerekli veriyi uygulamaya geri gönderir.


Kernel, multitasking işletim sistemlerinde olduğu gibi, birden fazla işlemi aynı anda çalıştırabilme yeteneğine sahiptir. Bu, zamanlama algoritması sayesinde mümkün hale gelir.


Güvenlik


Linux kernel'i, kullanıcılar ve sistem kaynakları arasında bir bariyer görevi görerek güvenliği sağlar. Kullanıcının yetkisiz bir şekilde sisteme zarar vermesini engeller. SELinux, AppArmor gibi güvenlik modülleri ile daha da güçlendirilebilir.



Modülerlik ve Yüklenen Modüller


Linux kernel'i, modüler bir yapıya sahiptir. Bu, bazı bileşenlerin (çoğunlukla cihaz sürücüleri) çekirdeğin ana parçası olarak derlenmeyeceği, ancak ihtiyaç duyulduğunda dinamik olarak yüklenebileceği anlamına gelir. Bu modüler yapı, sistemin sadece gerekli olan bileşenlere sahip olmasını, böylece daha hafif ve esnek olmasını sağlar.


Bu modülleri yüklemek, kaldırmak veya sorgulamak için kullanılan komutlar arasında lsmod, insmod, rmmod ve modprobe bulunmaktadır.


Virtualization (Sanallaştırma)


Linux kernel'i, sanallaştırma teknolojilerini destekler. KVM (Kernel-based Virtual Machine) gibi bileşenlerle, Linux çekirdeği üzerinde doğrudan sanal makineler oluşturabilir ve çalıştırabilirsiniz. Bu, birden çok işletim sisteminin tek bir fiziksel makinede çalışmasını sağlar.


Güç Yönetimi


Linux kernel'i, modern bilgisayar donanımlarındaki enerji tüketimini optimize etmek için bir dizi güç yönetimi özelliğine sahiptir. ACPI (Advanced Configuration and Power Interface) desteği sayesinde, kernel, donanımla etkili bir şekilde iletişim kurarak güç tüketimini azaltabilir.


Geliştirme ve Topluluk


Linux kernel'inin arkasındaki topluluk, dünya genelinde binlerce geliştiriciden oluşmaktadır. Bu geliştiriciler, hem bireysel olarak hem de IBM, Google, Red Hat gibi büyük teknoloji şirketlerinin desteğiyle katkıda bulunmaktadırlar. Kernel'in geliştirilmesi için kullanılan ana platform, Git sürüm kontrol sistemidir.


Topluluğun aktif katılımı, kernel'in hızla gelişmesini ve birçok donanım ve yazılım platformunda desteklenmesini sağlar.


Gerçek Zamanlı (Real-time) Özellikler


Linux, gerçek zamanlı uygulamalar için de kullanılabilir. RT (Real-Time) patch seti ile çekirdeğe gerçek zamanlı özellikler eklenmiştir. Bu, belirli işlemlerin belirlenen bir zaman dilimi içerisinde tamamlanmasını garantileyen uygulamalar için önemlidir.


Sonuç


Linux kernel'i, sadece bir işletim sistemi çekirdeği olmanın ötesinde, teknolojik inovasyonun ve topluluk işbirliğinin mükemmel bir örneğidir. Yıllar içinde, geliştiricilerin ve kullanıcıların ihtiyaçlarına yanıt vermek için sürekli olarak gelişmiş ve genişlemiştir. Bu, onun günümüzde birçok cihazda, sunucuda, masaüstünde ve hatta gömülü sistemlerde tercih edilmesinin ana sebeplerindendir.



Linux kernel'de Threads and proccesses konusunu anlatır mısın?


İşlemler (Processes)


Linux işletim sisteminde, her çalışan program bir işlem olarak adlandırılır. İşlem, bir programın çalıştırılması sırasında sistemin oluşturduğu temel bir bileşendir. Her işlem, kendi adres alanına, kendi hafıza setine, veri setine, açık dosya tanıtıcılarına ve diğer sistem kaynaklarına sahiptir.


Bir işlem oluşturulduğunda, işletim sistemi her bir işlem için bir 'process control block' (PCB) oluşturur. Bu blok, işlemin durumu, program sayacı, CPU kayıtları, CPU zamanlaması ve hafıza yönetimi bilgileri gibi işleme ait tüm bilgileri içerir.


Linux'ta işlemler, fork() sistem çağrısını kullanarak oluşturulur. fork() çağrısı, çağrıldığı işlemin bir kopyasını oluşturur. Oluşturulan bu yeni işlem, 'child' (çocuk) işlem olarak adlandırılır, ve oluşturan işlem 'parent' (ebeveyn) işlem olarak adlandırılır.


İş Parçacıkları (Threads)


İş parçacıkları, işlemler gibi işletim sistemi tarafından planlanan ve yönetilen temel bileşenlerdir. Bir işlem içinde, birden fazla iş parçacığı olabilir ve bu parçacıklar, işlemin kaynaklarını paylaşır.


Linux, iş parçacıklarını işlemlerden farklı bir şekilde yönetmez. Aslında, Linux kernel'ine göre, işlemler ve iş parçacıkları arasında bir fark yoktur. Her ikisi de 'task' (görev) olarak adlandırılır ve her biri için bir 'task_struct' yapısı oluşturulur. Bu yapı, işlemin veya iş parçacığının durumu, program sayacı, CPU kayıtları, ve diğer bilgileri içerir.


İşlemler ve iş parçacıkları arasındaki temel fark, kaynaklarını nasıl paylaştıklarıdır. Aynı işlem içindeki iş parçacıkları, adres alanını ve diğer sistem kaynaklarını paylaşır. Farklı işlemler, farklı adres alanlarına sahiptir ve kaynaklarını paylaşmazlar.


İşlem ve İş Parçacığı Oluşturma


Linux'ta, işlemler ve iş parçacıklar fork() ve clone() sistem çağrıları kullanılarak oluşturulur.


fork() çağrısı, çağrıldığı işlemin bir kopyasını oluşturur ve bu kopya, yeni bir işlem olarak kabul edilir.


clone() çağrısı, daha esnek bir şekilde işlemler ve iş parçacıklar oluşturur. clone() çağrısı, hangi kaynakların paylaşılacağını belirleyen bir dizi bayrak alır. Bu, aynı işlem içindeki iş parçacıklarının adres alanını ve diğer kaynaklarını paylaşmasını sağlar.


Sonuç


Linux'ta işlemler ve iş parçacıklar, işletim sistemi tarafından planlanan ve yönetilen temel bileşenlerdir. İşlemler, kendi kaynaklarını paylaşmayan, bağımsız birimlerdir. İş parçacıkları, aynı işlem içindeki diğer iş parçacıkları ile kaynaklarını paylaşabilirler. Linux kernel'i, işlemler ve iş parçacıklar arasında bir fark gözetmez ve her ikisini de 'task' olarak adlandırır.



Linux Kernel'de Preemption and scheduling konusunu anlatır mısın?


Tabii ki, işte Linux kernel'inde preemption ve scheduling (zamanlama) hakkında bilgi:


Preemption (Ön alma):


Preemption, bir işlemin veya iş parçacığının çalıştığı sırada, işletim sistemi tarafından durdurularak başka bir işlemin veya iş parçacığının çalıştırılmasına denir. Bu, işletim sisteminin daha yüksek öncelikli bir işlemin veya iş parçacığının beklemesini engeller ve böylece sistemin yanıt süresini iyileştirir.


Linux kernel'i, iki tür ön alma desteği sağlar:


Voluntary Preemption: Bu, bir işlemin veya iş parçacığının, belirli kontrol noktalarında kernel'e kendini durdurma olasılığı verir. Bu kontrol noktaları, kernel kodunda belirli yerlerde bulunur ve genellikle bir işlemin veya iş parçacığı çok fazla CPU zamanı tüketmesi muhtemel olduğunda yerleştirilir.


Preemptible Kernel: Bu, kernel kodunun herhangi bir yerinde, herhangi bir işlemin veya iş parçacığı tarafından durdurulabileceği anlamına gelir. Bu, gerçek zamanlı uygulamalar için çok önemlidir, çünkü bu tür uygulamalar, belirli bir zaman dilimi içinde yanıt vermesi gereken işlemleri ve iş parçacıkları çalıştırır.


Scheduling (Zamanlama):


Zamanlama, işletim sisteminin, CPU'nun hangi işlemin veya iş parçacığının çalıştırılacağına karar verme sürecidir. Linux kernel'i, birkaç farklı zamanlama algoritmasını destekler, ancak varsayılan algoritma, CFS (Completely Fair Scheduler) olarak adlandırılan bir algoritmadır.


Completely Fair Scheduler (CFS):


CFS, her işleme ve iş parçacığa, diğerleriyle adil bir şekilde paylaşılan CPU zamanı sağlar. Bu, her işlemin veya iş parçacığının, CPU zamanının belirli bir bölümünü almasını garanti eder.


CFS, her işlem ve iş parçacığını 'vruntime' adı verilen bir değerle ilişkilendirir. Bu değer, işlemin veya iş parçacığının ne kadar CPU zamanı aldığını temsil eder. CFS, bu değere göre işlemleri ve iş parçacıklarını planlar. 'vruntime' değeri düşük olan işlem veya iş parçacığı, CPU zamanı almak için daha yüksek önceliklidir.


CFS, işlemleri ve iş parçacıkları arasında adalet sağlamak için 'red-black tree' adı verilen bir veri yapısını kullanır. Bu veri yapısı, işlemleri ve iş parçacıklarını 'vruntime' değerlerine göre sıralar.


Real-Time Scheduling:


Linux kernel'i, gerçek zamanlı uygulamalar için de zamanlama algoritmaları sağlar. Bu algoritmalar, belirli bir zaman dilimi içinde yanıt vermesi gereken işlemleri ve iş parçacıklarını planlar. Linux'ta iki tür gerçek zamanlı zamanlama algoritması bulunur:


FIFO (First In, First Out): Bu algoritma, belirli bir öncelik seviyesindeki tüm işlemler ve iş parçacıklarının, sırayla, ilk gelenin ilk işlendiği şekilde çalıştırılmasını sağlar.


Round Robin: Bu algoritma, belirli bir öncelik seviyesindeki tüm işlemler ve iş parçacıklarının, belirli bir zaman dilimi (time slice) için çalıştırılmasını sağlar. Bu süre sona erdiğinde, işlem veya iş parçacığı, aynı öncelik seviyesindeki diğer işlemler veya iş parçacıkları arasında döner.


Sonuç


Linux kernel'inde preemption ve scheduling, işlemlerin ve iş parçacıklarının verimli bir şekilde çalıştırılmasını sağlar. Preemption, yüksek öncelikli işlemlerin ve iş parçacıklarının beklemesini engeller, böylece sistem yanıt süresini iyileştirir. Scheduling, CPU zamanının, işlemler ve iş parçacıklar arasında adil bir şekilde paylaşılmasını sağlar.


Linux Kernel'de Synchronazition ve Concurrency konularını anlatır mısın?


Tabii ki, işte Linux kernel'inde senkronizasyon ve eşzamanlılık (concurrency) hakkında bilgi:


Concurrency (Eşzamanlılık)


Eşzamanlılık, birden fazla işlemin veya iş parçacığının aynı anda çalıştırılabilmesidir. Bu, modern çok çekirdekli işlemcilerde çok önemlidir, çünkü birden fazla işlem veya iş parçacığı aynı anda farklı çekirdeklerde çalıştırılabilir.


Eşzamanlılık, performansı artırabilir, ancak aynı zamanda belirli kaynaklara erişim konusunda yarış koşulları (race conditions) oluşturabilir. Örneğin, iki iş parçacığı aynı anda aynı bellek alanına yazarsa, sonuç belirsiz olacaktır. Bu nedenle, eşzamanlı programlama yaparken senkronizasyon çok önemlidir.


Synchronization (Senkronizasyon)


Senkronizasyon, işlemlerin ve iş parçacıklarının belirli kaynaklara erişimini düzenler. Linux kernel'i, birkaç farklı senkronizasyon mekanizması sağlar:


Semaphore: Bu, bir kaynağa aynı anda kaç işlemin veya iş parçacığının erişebileceğini belirtir. Semaphore değeri sıfır ise, kaynak mevcut değildir ve işlem veya iş parçacık, kaynak mevcut olana kadar beklemelidir. Semaphore değeri pozitif ise, işlem veya iş parçacık kaynağa erişebilir ve semaphore değeri bir azalır.


Spinlock: Bu, bir işlemin veya iş parçacığının bir kaynağa erişimini korumak için kullanılan bir tür kilit mekanizmasıdır. Bir işlem veya iş parçacık bir spinlock alırsa, diğer işlemler veya iş parçacıklar spinlock'u alana kadar bekler. Spinlock'lar, kritik bölgeye erişim süresi çok kısa olduğunda verimlidir, çünkü işlemler veya iş parçacıklar beklerken CPU zamanı harcarlar.


Mutex: Bu, bir işlemin veya iş parçacığının bir kaynağa erişimini korumak için kullanılan bir başka tür kilit mekanizmasıdır. Mutex'ler, bir kaynağa erişim süresi uzun olduğunda spinlock'lardan daha verimlidir, çünkü işlemler veya iş parçacıklar beklerken CPU zamanı harcamazlar. Bir işlem veya iş parçacık bir mutex alırsa, diğer işlemler veya iş parçacıklar kaynağa erişene kadar uyurlar.


ReadWrite Lock: Bu, bir kaynağa eşzamanlı okuma erişimine izin verirken, yazma erişimini tek bir işleme veya iş parçacığına sınırlayan bir kilit mekanizmasıdır.


RCU (Read-Copy-Update): Bu, bir kaynağa eşzamanlı okuma erişimine izin verirken, yazma erişimini sınırlayan bir senkronizasyon mekanizmasıdır. RCU, belirli bir kaynağın birden fazla kopyasını tutar ve yazma işlemleri, kaynağın yeni bir kopyasını günceller. Okuma işlemleri, güncelleme tamamlanana kadar eski kopyayı kullanmaya devam eder.


Sonuç


Linux kernel'inde eşzamanlılık, birden fazla işlemin veya iş parçacığının aynı anda çalışmasına olanak tanır, bu da performansı artırabilir. Ancak, eşzamanlı erişim, kaynaklara erişim konusunda yarış koşullarını oluşturabilir, bu nedenle senkronizasyon mekanizmaları gereklidir. Linux kernel'i, semaphore, spinlock, mutex, readwrite lock ve RCU gibi birkaç farklı senkronizasyon mekanizması sağlar.


Linux Kernel'de interrupts management konusunu anlatır mısın?


Tabii ki, işte Linux kernel'inde kesme yönetimi (interrupts management) hakkında bilgi:


Interrupts (Kesmeler)


Bir kesme, işlemcinin dikkatini çeken ve mevcut işlemini durdurup bir kesme işleyicisini (interrupt handler) çalıştırmasını sağlayan bir sinyaldir. Kesmeler, donanım cihazlarından veya işlemci tarafından oluşturulan yazılım kesmeleri (software interrupts) şeklinde olabilir.


Interrupt Types


Hardware Interrupts: Bu kesmeler, donanım cihazları tarafından oluşturulur. Örneğin, bir ağ kartı, veri aldığında bir kesme oluşturabilir.


Software Interrupts: Bu kesmeler, işlemci tarafından oluşturulan programatik kesmelerdir. Örneğin, bir işlem, bir sistem çağrısını (system call) yapmak için bir yazılım kesmesi oluşturabilir.


Interrupt Handling


Kesmelerin işlenmesi, birkaç adımdan oluşur:


Interrupt Request: Donanım cihazı, bir kesme talep eder. Bu, genellikle bir donanım cihazının durumunu değiştirerek yapılır, örneğin, bir ağ kartı veri aldığında bir durum bitini ayarlar.


Interrupt Acknowledgement: İşlemci, kesmeyi kabul eder ve mevcut işlemini durdurur. Daha sonra, kesme vektör tablosunda (interrupt vector table) kesme işleyicisinin (interrupt handler) adresini bulur.


Interrupt Service Routine: İşlemci, kesme işleyicisini çalıştırır. Kesme işleyicisi, genellikle kesmenin nedenini belirleyen ve uygun eylemi gerçekleştiren bir dizi işlevden oluşur.


End of Interrupt: Kesme işleyicisi, işleminin tamamlandığını belirtir ve işlemci, kesmeden önceki işlemine devam eder.


Interrupts in Linux


Linux kernel'i, kesmeleri işlemek için birkaç farklı mekanizma kullanır:


Top Half and Bottom Half: Linux kernel'i, kesme işleyicisini iki bölüme ayırır: üst yarı (top half) ve alt yarı (bottom half). Üst yarı, kesmenin hemen işlenmesi gereken kısmını içerir, örneğin, bir ağ kartından veri almak. Alt yarı, kesmenin işlenmesinin ertelenebileceği kısmını içerir, örneğin, alınan verileri işlemek.


Tasklets: Bunlar, alt yarı işlemleri için kullanılan bir tür mekanizmadır. Tasklet'ler, kesme işleyicisinin alt yarısının bir kısmını ertelemek için kullanılır. Birden fazla tasklet, aynı anda çalıştırılabilir, ancak aynı tasklet, aynı anda sadece bir kez çalıştırılabilir.


Workqueues: Bunlar, alt yarı işlemleri için kullanılan başka bir tür mekanizmadır. Workqueues, tasklet'lerden farklı olarak, aynı işi aynı anda birden fazla kez çalıştırabilir.


Sonuç


Linux kernel'inde kesme yönetimi, donanım cihazlarının ve yazılımın, işlemciye belirli olaylar hakkında bilgi vermesini sağlar. Kernel, kesme işleyicilerini, kesmenin hemen işlenmesi gereken kısmını (üst yarı) ve işlenmesinin ertelenebileceği kısmını (alt yarı) işlemek üzere ayırır. Alt yarı işlemleri, tasklet'ler veya workqueues kullanılarak ertelenebilir.



Linux Kernel'de memory management konusunu anlatabilir misin?


Elbette, Linux Kernel'de bellek yönetimi (memory management) oldukça geniş bir konudur ve birkaç farklı bileşeni içerir:


Virtual Memory


Linux, sanal bellek (virtual memory) kullanır, bu da her işlemin kendi adres alanına sahip olduğu anlamına gelir. Sanal bellek, fiziksel belleği (RAM) ve takas alanını (swap space) bir araya getirir. İşletim sistemi, sanal belleği fiziksel belleğe ve takas alanına haritalar.


Page Management


Linux, belleği sayfalar (pages) adı verilen sabit boyutlu bloklara böler. Bir sayfanın tipik boyutu 4KB'dir, ancak bu, işlemciye ve işletim sistemine bağlı olarak değişebilir. Sayfalar, işlemler tarafından kullanılan sanal bellek ile fiziksel bellek arasında haritalanır.


Swap Space


Takas alanı, disk üzerinde ayrılan bir bölümdür ve fiziksel bellek yetersiz olduğunda işletim sistemi tarafından kullanılır. İşletim sistemi, fiziksel bellekte yer açmak için kullanılmayan sayfaları takas alanına taşır. Bu işleme "sayfa taşıma" (paging) denir.


Memory Allocation


Linux kernel'i, bellek ayırmak için birkaç farklı yöntem kullanır:


Buddy System: Bu, kernel için bellek ayırma yöntemidir. Buddy system, belleği 2^n boyutunda bloklara böler ve ihtiyaç duyulan en küçük bloğu ayırır. Örneğin, eğer 64KB bellek gerekliyse, buddy system 64KB bloğu (veya büyükse en küçük 2^n blok) ayırır.


Slab Allocator: Bu, kernel nesneleri için bellek ayırmak için kullanılır. Slab allocator, aynı boyutta olan nesneler için bellek bloklarını (slabs) ayırır. Her slab, belirli bir tip nesne için bellek içerir. Örneğin, bir slab içinde sadece inode nesneleri olabilir.


Page Cache


Linux, diskten okunan verileri bellekte tutmak için sayfa önbelleği (page cache) kullanır. Bu, aynı verilere erişmek gerektiğinde diskten okuma işleminin tekrarlanmasını önler ve performansı artırır. Sayfa önbelleği, fiziksel bellekte yer kapladığından, bellek yetersiz olduğunda işletim sistemi sayfa önbelleğini takas alanına taşıyabilir.


Memory Mapping


Bellek eşleme (memory mapping), bir dosyanın içeriğini bir işlemin adres alanına haritalamak için kullanılır. Bu, dosyanın içeriğine erişimi hızlandırır, çünkü işlem, dosyanın içeriğine sanki bellekteymiş gibi erişebilir.


Sonuç


Linux kernel'de bellek yönetimi, sanal bellek, sayfa yönetimi, takas alanı, bellek ayırma, sayfa önbelleği ve bellek eşleme gibi birkaç farklı bileşeni içerir. Bu bileşenler bir araya geldiğinde, Linux kernel'i, işlemler için belleği etkili bir şekilde yönetir ve paylaşır.



Linux Kernel'de supported architectures konusunu anlatabilir misin?


Evet, tabii ki. Linux Kernel, çok sayıda farklı bilgisayar mimarilerini destekler. İşte bazıları:


x86/x86_64: Bu, en yaygın kullanılan mimarilerden biridir. x86, 32-bit işlemciler için kullanılırken, x86_64 veya amd64, 64-bit işlemciler için kullanılır. Bu mimari, çoğu kişisel bilgisayar ve sunucuda bulunur.


ARM: Bu, gömülü sistemler, mobil cihazlar ve tabletlerde yaygın olarak kullanılan bir mimaridir. ARM mimarisi, enerji verimliliği nedeniyle popülerdir.


PowerPC: Bu, Apple'ın eski Macintosh bilgisayarlarında kullanılan bir mimaridir. Şimdi, çoğunlukla gömülü sistemlerde ve IBM'in Power serisi sunucularda bulunur.


MIPS: Bu, ağırlıklı olarak ağ ekipmanlarında ve gömülü sistemlerde bulunur.


SPARC: Bu, Sun Microsystems tarafından geliştirilen bir mimaridir ve çoğunlukla Sun/Oracle sunucularda bulunur.


IBM S/390: Bu, IBM'in mainframe bilgisayarlarında kullanılan bir mimaridir.


Linux Kernel, bu mimarilerin yanı sıra, Itanium (IA-64), Alpha, AVR32, Blackfin, PA-RISC, RISC-V ve daha birçoklarını da destekler.


Linux Kernel'in bu kadar çok mimariyi desteklemesi, onun esnek ve taşınabilir olmasını sağlar. Bu, Linux'un çeşitli cihazlarda, kişisel bilgisayarlar ve mobil cihazlar gibi, endüstriyel kontrol sistemlerine kadar çalışmasına olanak tanır.


Linux Kernel'de Supported Devices konusunu anlatır mısın?


Linux Kernel, çok sayıda donanım cihazını destekler. Bu cihazlar genellikle aşağıdaki kategorilere ayrılır:


Block Devices: Bu tür cihazlar, verileri bloklar halinde okur ve yazar. Örnekler arasında sabit diskler, USB sürücüler ve CD-ROM sürücüler bulunur.


Character Devices: Bu tür cihazlar, veriyi karakter karakter okur ve yazar. Örnekler arasında klavyeler, fareler ve seri portlar bulunur.


Network Devices: Bu tür cihazlar, ağ üzerinden veri alışverişi yapar. Örnekler arasında Ethernet kartları, Wi-Fi adaptörleri ve Bluetooth adaptörleri bulunur.


Miscellaneous Devices: Bu kategori, diğer üç kategoriye uymayan cihazları içerir. Örnekler arasında ses kartları, grafik kartları ve yazıcılar bulunur.


Linux Kernel, bu cihazları desteklemek için bir dizi farklı sürücüyü içerir. Bir sürücü, işletim sistemi ve donanım cihazı arasında bir arabirim sağlar. Sürücüler, genellikle donanım üreticileri tarafından sağlanır, ancak bazen açık kaynak topluluğu tarafından da geliştirilirler.


Linux Kernel, cihaz sürücülerini çeşitli şekillerde yükleyebilir:


Built-in Drivers: Bu sürücüler, kernel ile birlikte derlenir ve sistem başlatıldığında otomatik olarak yüklenir.


Loadable Modules: Bu sürücüler, kernel modülleri olarak derlenir ve ihtiyaç duyulduğunda yüklenir. Bu, sistem kaynaklarını korur, çünkü sadece gerektiğinde yüklenen sürücüler bellek kullanır.


Linux Kernel, çok sayıda donanım cihazını destekler, ancak bazen yeni cihazlar için sürücüler hemen mevcut olmayabilir. Bu durumda, cihaz üreticisi genellikle bir sürücü sağlar veya açık kaynak topluluğu, bir sürücü geliştirir.


Linux Kernel'de Security konusunu anlatır mısın?


Elbette, güvenlik Linux Kernel'ın önemli bir bileşenidir ve birkaç farklı yolla ele alınır:


User and Group Permissions: Linux, dosyalara ve dizinlere erişimi kontrol etmek için kullanıcı ve grup izinlerini kullanır. Her dosya ve dizin, bir sahip ve bir gruba sahiptir. Sahip ve grup, dosyanın veya dizinin kimler tarafından okunabileceğini, yazılabileceğini ve çalıştırılabileceğini belirler.


SELinux: Güvenlik Geliştirilmiş Linux (SELinux), Linux kernel'ine yerleşik bir güvenlik modülüdür. SELinux, işlemlerin ve dosyaların birbirleriyle nasıl etkileşime girebileceğini belirleyen politikalar uygular. Bu, bir işlemin diğer işlemleri ve sistem dosyalarını etkileme yeteneğini sınırlar.


AppArmor: Bu, bir başka güvenlik modülüdür ve SELinux'e benzer şekilde çalışır. AppArmor, işlemlerin hangi dosyalara erişebileceğini ve hangi yeteneklere sahip olabileceğini belirleyen politikalar uygular.


Seccomp: Güvenlik hesaplama (seccomp), bir işlemin kullanabileceği sistem çağrılarını sınırlar. Bu, bir işlemin kernel'le nasıl etkileşime girebileceğini sınırlar.


Capabilities: Linux kernel'i, geleneksel root kullanıcısının yeteneklerini daha ince taneli yeteneklere böler. Bu, bir işlemin sadece gerekli olan yeteneklere sahip olmasını sağlar.


Namespaces: Linux namespaces, işlemlerin, ağ, dosya sistemi ve diğer sistem kaynaklarının izole edilmiş görünümlerini sağlar. Bu, örneğin, bir işlemin diğer işlemlerin ağ trafiğini görmesini veya dosya sistemlerini etkilemesini önler.


Integrity Measurement Architecture (IMA): IMA, dosyaların bütünlüğünü korumaya yardımcı olur. IMA, dosyaların hash'lerini ölçer ve bu ölçümleri bir günlüğe kaydeder. Bu, bir dosyanın değiştirilip değiştirilmediğini belirlemeye yardımcı olur.


Secure Boot: Linux Kernel, UEFI Secure Boot'u destekler. Bu, sistem başlatıldığında yalnızca imzalı ve güvendiği bilinen yazılımların yüklenmesini sağlar.


Sonuç


Linux Kernel, güvenliği sağlamak için bir dizi farklı teknik ve mekanizma kullanır. Bu mekanizmalar, işlemlerin birbirleriyle ve sistem kaynaklarıyla nasıl etkileşime girebileceğini sınırlar, dosyaların bütünlüğünü korur ve yalnızca güvendiği bilinen yazılımların yüklenmesini sağlar.



Linux Kernel'de live patching konusunu anlatır mısın?


Evet, tabii ki. Live patching, Linux Kernel'ın çalışan bir sistemde, sistem yeniden başlatılmadan kernel güncellemelerini uygulamasına olanak tanır. Bu, kritik güvenlik güncellemelerinin veya hata düzeltmelerinin hızlı bir şekilde uygulanmasını sağlar, böylece sistem sürekli olarak çalışabilir.


Linux Kernel, live patching için klp (Kernel Live Patching) altyapısını kullanır. Bu altyapı, çalışan bir kernel'de fonksiyonları değiştirme yeteneğine sahiptir. Yeni bir kernel güncellemesi uygulandığında, klp altyapısı, çalışan kernel'de fonksiyonları yeni sürümleriyle değiştirir.


Klp altyapısı, kernel fonksiyonlarının adreslerini ve yeni sürümlerinin adreslerini içeren bir yapıyı kullanır. Bu yapı, bir dizi değişikliği içerir ve her değişiklik, eski fonksiyonun adresini, yeni fonksiyonun adresini ve fonksiyonun boyutunu içerir.


Kernel, her sistem çağrısında ve her zaman diliminde kontrol eder ve eğer bir değişiklik yapılması gerekiyorsa, kernel fonksiyonlarını yeni sürümleriyle değiştirir. Bu, kernel'ın çalışan bir sistemde güncellenmesini sağlar, ancak sistem yeniden başlatılmadan.


Live patching, özellikle sürekli çalışması gereken sistemler için önemlidir. Örneğin, bir web sunucusu, bir veritabanı sunucusu veya bir ağ cihazı. Bu tür sistemler için, sistem sürekliliği çok önemlidir ve live patching, bu sürekliliği sağlarken aynı zamanda sistem güvenliğini ve stabilitesini korur.


Sonuç olarak, live patching, Linux Kernel'ın çalışan bir sistemde güncellemeleri uygulamasına olanak tanır. Bu, sistem sürekliliğini sağlar ve aynı zamanda sistem güvenliğini ve stabilitesini korur.



Linux Kernel'de intefaces konusunu anlatır mısın?


Linux Kernel, bir dizi farklı arayüz sağlar. Bu arayüzler, kullanıcıların ve uygulamaların, kernel ile etkileşimde bulunmasına olanak tanır. İşte bazı ana arayüzler:


System Calls: Sistem çağrıları, kullanıcı modu uygulamalarının kernel hizmetlerine erişmesine olanak tanır. Linux kernel'i, bir dizi sistem çağrısı sağlar, örneğin, dosya açma, dosya okuma/yazma, bellek ayırma, işlem oluşturma ve daha fazlası. Sistem çağrıları, uygulamaların ve sistem hizmetlerinin, işletim sistemi kaynaklarını yönetmesine olanak tanır.


/proc Filesystem: /proc dosya sistemi, çalışan bir sistem hakkında bilgi sağlar. /proc dosya sistemi, bir dizi sanal dosya içerir ve bu dosyalar, sistem ve kernel hakkında bilgi içerir. Örneğin, /proc/cpuinfo, işlemci hakkında bilgi içerir, /proc/meminfo, bellek hakkında bilgi içerir, /proc/pid, belirli bir işlem hakkında bilgi içerir.


/sys Filesystem: /sys dosya sistemi, sistem cihazları ve sürücüler hakkında bilgi sağlar. /sys dosya sistemi, bir dizi sanal dosya ve dizin içerir ve bu dosyalar ve dizinler, cihazlar, sürücüler, kernel modülleri ve daha fazlası hakkında bilgi içerir.


ioctl: ioctl, cihaz sürücülerinin, belirli bir cihaz sürücüsüne özgü işlemleri gerçekleştirmesine olanak tanır. ioctl, bir dosya tanıtıcısı, bir komut ve bir argüman alır. Komut ve argüman, belirli bir cihaz sürücüsüne özgüdür.


netlink: netlink, kullanıcı modu ve kernel modu arasında iletişim kurmak için bir yol sağlar. netlink, bir dizi mesaj türünü destekler ve bu mesajlar, ağ yapılandırması, ağ durumu ve ağ istatistikleri gibi bilgileri taşır.


Device Files: Cihaz dosyaları, cihazlara erişim sağlar. Linux'ta, her cihaz bir dosya olarak temsil edilir ve bu dosyalar, /dev dizininde bulunur. Örneğin, /dev/sda, ilk SATA disk sürücüsüdür, /dev/ttyS0, ilk seri porttur.


Kernel Modules: Kernel modülleri, kernel işlevselliğini genişleten yüklenebilir dosyalardır. Kernel modülleri, cihaz sürücüleri, dosya sistemleri ve ağ protokolleri gibi çeşitli işlevler sağlar. Modüller, modprobe veya insmod komutları kullanılarak yüklenebilir ve rmmod komutu kullanılarak kaldırılabilir.


Linux Kernel, bu arayüzler aracılığıyla, kullanıcılara ve uygulamalara, sistem kaynaklarını yönetme ve denetleme yeteneği sağlar. Bu arayüzler, uygulamaların ve sistem hizmetlerinin, işletim sistemi kaynaklarını etkili bir şekilde kullanmasına olanak tanır.





ÖZET


Linux Kernel Nedir?


Linux Kernel, Linux işletim sisteminin merkezi bileşenidir ve donanım ile yazılım arasında bir arayüz sağlar. Kernel, sistem kaynaklarını yönetir, işlemler arasında veri alışverişini sağlar ve donanım cihazlarını kontrol eder.


Kernel'ın Bileşenleri


Threads and Processes: Linux Kernel, işlemleri ve iş parçacıklarını yönetir. İşlemler, sistemin en temel çalışma birimleridir ve kendi adres alanına sahiptir. İş parçacıkları, işlemler içinde çalışan daha hafif çalışma birimleridir ve işlemin adres alanını paylaşır.


Preemption and Scheduling: Preemption, kernel'ın bir işlemin çalışmasını durdurma ve başka bir işlemin çalışmasına izin verme yeteneğidir. Scheduler, hangi işlemin veya iş parçacığının ne zaman çalıştırılacağını belirler.


Synchronization and Concurrency: Synchronization, işlemler ve iş parçacıkları arasında veri alışverişini düzenler. Concurrency, birden fazla işlemin veya iş parçacığının eşzamanlı olarak çalışmasını sağlar.


Interrupts Management: Interrupts, donanım cihazlarının kernel'e bilgi göndermesine olanak tanır. Kernel, belirli bir cihazdan bir interrupt geldiğinde, belirli bir işlevi (interrupt handler) çalıştırır.


Memory Management: Kernel, sistem belleğini yönetir ve belleği işlemler ve kernel arasında paylaşır.


Supported Architectures: Linux Kernel, bir dizi farklı işlemci mimarilerini destekler, örneğin, x86, ARM, MIPS ve daha fazlası.


Supported Devices: Kernel, bir dizi farklı cihazı destekler, örneğin, disk sürücüler, ağ kartları, USB cihazlar ve daha fazlası.


Security: Kernel, sistem güvenliğini sağlar. SELinux, AppArmor, seccomp, capabilities, namespaces, IMA ve Secure Boot, kernel'ın güvenlik mekanizmalarından bazılarıdır.


Live Patching: Live patching, kernel'ın çalışan bir sistemde, sistem yeniden başlatılmadan güncellemeleri uygulamasına olanak tanır.


Interfaces: Kernel, sistem çağrıları, /proc ve /sys dosya sistemleri, ioctl, netlink, cihaz dosyaları ve kernel modülleri gibi bir dizi arayüz sağlar.


Sonuç


Linux Kernel, işlemleri yönetir, belleği yönetir, donanım cihazlarını kontrol eder, sistem güvenliğini sağlar ve sistem kaynaklarını yönetir. Kernel, işlemler, iş parçacıkları, bellek, cihazlar, ağ, güvenlik ve daha fazlası dahil olmak üzere bir dizi farklı işlevi yerine getirir. Bu, Linux Kernel'ın, modern bilgisayar sistemlerinin çalışmasını sağlamak için kritik bir bileşen olduğunu gösterir.

Spring boot developer için 15 dk'da kodlarla beraber karşılaştırmalı quarkus framework anlatır mısın?


Elbette, Spring Boot ve Quarkus, Java dünyasında modern uygulamalar oluşturmak için iki popüler framework'tür. İkisi arasında temel farklar ve benzerlikler bulunmaktadır. İşte kısa bir karşılaştırma ve örnek kod parçacıklarıyla bu iki framework arasındaki farkları anlatan bir özet:



1. Giriş:

Spring Boot:


Spring ekosistemi üzerine kurulmuş, mikroservis yapılı uygulamalar geliştirmek için kullanılan bir framework'tür.

Kendi başına çalışabilen, gömülü bir web sunucusuyla (genellikle Tomcat) birlikte gelir.

Başlangıç için Spring Initializr kullanılır.

Quarkus:


"Supersonic Subatomic Java" olarak adlandırılır ve Java, Kotlin ve Scala için hafif, hızlı ve Kubernetes-native bir framework'tür.

Özellikle GraalVM üzerinde native compile edilebilen uygulamalar için optimize edilmiştir. Bu, uygulamanın başlangıç süresini ve bellek tüketimini önemli ölçüde azaltır.

2. Basit Bir REST Servisinin Oluşturulması:

Spring Boot ile:


java

Copy code

@RestController

public class GreetingController {


    @RequestMapping("/hello")

    public String hello() {

        return "Hello Spring Boot!";

    }

}

Quarkus ile:


java

Copy code

@Path("/hello")

public class GreetingResource {


    @GET

    @Produces(MediaType.TEXT_PLAIN)

    public String hello() {

        return "Hello Quarkus!";

    }

}

3. Başlangıç Süresi ve Bellek Tüketimi:

Spring Boot:


Uygulamanın başlangıç süresi genellikle birkaç saniyedir (JVM modunda).

Uygulamaların bellek tüketimi genellikle JVM ve Spring ekosisteminin boyutuna bağlı olarak yüksektir.

Quarkus:


JVM modunda bile başlangıç süresi çok kısadır, ancak native modda saniyenin birkaç yüz milisaniyesinde başlar.

Native modda bellek tüketimi, Spring Boot'a kıyasla çok daha düşüktür.

4. Geliştirme Modu:

Spring Boot:


Spring Boot DevTools ile otomatik yeniden başlatma ve canlı yenileme özellikleri sunar.

Quarkus:


Quarkus, canlı kod değişiklikleri için "development mode" özelliğini sunar. Kodu değiştirip tarayıcınızı yenilediğinizde değişiklikleri anında görebilirsiniz.

5. Özet:

Spring Boot, Java dünyasında oldukça popülerdir ve büyük bir ekosisteme sahiptir.

Quarkus, özellikle konteyner tabanlı (örn. Kubernetes) ortamlarda çalışacak mikroservisler için optimize edilmiştir ve native compile edildiğinde inanılmaz hızlı başlangıç süreleri ve düşük bellek tüketimi sunar.

Her iki framework'ün de kendine özgü avantajları vardır, bu nedenle hangisinin sizin için daha uygun olduğuna karar verirken projenizin gereksinimlerini ve önceliklerini göz önünde bulundurmalısınız.


6. Veritabanı Entegrasyonu:

Spring Boot:


Spring Data JPA ile kolayca entegre olur ve çok sayıda veritabanı için otomatik yapılandırma sağlar.

H2, HSQL, PostgreSQL, MySQL, MariaDB ve daha birçokları için destek sunar.

java

Copy code

@Entity

public class Person {

    

    @Id

    @GeneratedValue

    private Long id;

    private String name;

}


@Repository

public interface PersonRepository extends JpaRepository<Person, Long> {}

Quarkus:


Hibernate ORM ile Panache, aktif kayıt deseni ve repository desenini bir araya getirir.

Yine çok sayıda veritabanı için destek sunar.

java

Copy code

@Entity

public class Person extends PanacheEntity {

    public String name;

}


// Kullanımı

List<Person> people = Person.listAll();

7. Dependency Injection:

Spring Boot:


Spring Framework'ün özelliği olan Dependency Injection (DI) mekanizması Spring Boot'ta da mevcuttur. @Autowired veya yapılandırıcı enjeksiyonu ile kullanılır.

java

Copy code

@Service

public class GreetingService {

    public String greet() {

        return "Hello from Service!";

    }

}


@RestController

public class GreetingController {


    @Autowired

    private GreetingService service;


    @RequestMapping("/greet")

    public String greet() {

        return service.greet();

    }

}

Quarkus:


CDI (Contexts and Dependency Injection) standardını kullanır. @Inject anotasyonu ile DI sağlanır.

java

Copy code

@ApplicationScoped

public class GreetingService {

    public String greet() {

        return "Hello from Service!";

    }

}


@Path("/greet")

public class GreetingResource {


    @Inject

    GreetingService service;


    @GET

    public String greet() {

        return service.greet();

    }

}

8. Paketleme ve Çalıştırma:

Spring Boot:


Maven veya Gradle kullanarak kolayca bir JAR veya WAR dosyası olarak paketlenir.

bash

Copy code

mvn clean package

java -jar target/myapp.jar

Quarkus:


Hem JVM modunda çalıştırmak için JAR olarak hem de native modda çalıştırmak için bağımsız bir yürütülebilir olarak paketlenir.

bash

Copy code

mvn clean package -Pnative

./target/myapp

9. Topluluk ve Dökümantasyon:

Her iki framework de geniş topluluk desteğine sahip olup, ayrıntılı ve kapsamlı dökümantasyonlara sahiptir.


Özet olarak, seçiminizi yaparken uygulamanızın ihtiyaçlarına, hedeflerinize ve mevcut teknik bilginize göre en iyi çözümü değerlendirmelisiniz. Her iki platform da oldukça güçlüdür ve modern Java uygulama geliştirme ihtiyaçlarınızı karşılayabilir.


10. Extensibility (Genişletilebilirlik):

Spring Boot:


Spring Boot, farklı teknolojilerle çalışmak için çeşitli "starter" bağımlılıkları sunar. Bu, projeye eklediğinizde, genellikle başka bir yapılandırmaya ihtiyaç duymadan çeşitli özellikleri hemen kullanabilmenizi sağlar.

Örnek: Web için spring-boot-starter-web, JPA için spring-boot-starter-data-jpa vb.

Quarkus:


Quarkus da benzer bir yaklaşım sunar, "extensions" (uzantılar) olarak adlandırılır. Bu uzantılar, Quarkus'un yenilikçi başlangıç süresi ve bellek tüketimi optimizasyonlarından yararlanır.

Örnek: Hibernate ORM için quarkus-hibernate-orm, Kafka için quarkus-kafka-client vb.

11. Test Desteği:

Spring Boot:


Spring Boot, spring-boot-starter-test ile entegre bir şekilde JUnit ve Mockito desteği sunar. @SpringBootTest anotasyonuyla tam entegre testler yapabilirsiniz.

java

Copy code

@SpringBootTest

public class GreetingControllerTest {


    @Autowired

    private MockMvc mockMvc;


    @Test

    public void testHello() throws Exception {

        mockMvc.perform(MockMvcRequestBuilders.get("/hello"))

            .andExpect(status().isOk())

            .andExpect(content().string("Hello Spring Boot!"));

    }

}

Quarkus:


Quarkus, Quarkus Test ve JUnit 5 ile birlikte gelir. @QuarkusTest anotasyonuyla uygulamanızı test edebilirsiniz. Ayrıca, native testleri destekleyerek native modda uygulamanızın nasıl çalışacağını görebilirsiniz.

java

Copy code

@QuarkusTest

public class GreetingResourceTest {


    @Test

    public void testHello() {

        given()

          .when().get("/hello")

          .then()

             .statusCode(200)

             .body(is("Hello Quarkus!"));

    }

}

12. Reactive Programlama:

Spring Boot:


Spring WebFlux ile reaktif programlama desteği sunar. Bu, büyük ölçekli, yüksek eşzamanlılığa sahip uygulamalar için yararlıdır.

Quarkus:


Vert.x entegrasyonu sayesinde reaktif programlama için birinci sınıf bir vatandaştır. Ayrıca, Quarkus'un Mutiny adlı kendi reaktif programlama kütüphanesi de bulunmaktadır.

13. Öğrenme Eğrisi:

Spring Boot:


Java dünyasında oldukça yaygın olan Spring ekosisteminin bir parçasıdır. Bu nedenle birçok Java geliştiricisi için tanıdık olabilir.

Quarkus:


Yeni bir oyuncu olmasına rağmen, Quarkus'un belgeleri ve topluluğun desteği ile öğrenilmesi nispeten kolaydır. Ancak, native compilation veya reaktif programlama gibi bazı konseptlerin yeni veya farklı olabileceğini unutmamak gerekir.

Sonuç olarak, her iki framework de kendi avantajlarına sahip ve kullanım durumunuza bağlı olarak seçim yapmalısınız. Genel olarak, eğer hızlı başlangıç süreleri ve düşük bellek tüketimi istiyorsanız ve özellikle Kubernetes veya serverless gibi ortamlarda çalışmayı planlıyorsanız, Quarkus ideal bir seçenek olabilir. Eğer zaten Spring ekosistemiyle aşina iseniz ve bu ekosistemdeki avantajlardan yararlanmak istiyorsanız, Spring Boot sizin için daha iyi bir seçenek olabilir.

Spring boot developer için karşılaştırmalı olarak 15 dk'da django anlatır mısın?


Elbette, Spring Boot ile tanışık bir Java geliştiricisi için Django'yu kısa bir süre içinde anlatmak isterseniz, aralarındaki bazı temel benzerlikleri ve farkları vurgulayarak başlayabilirsiniz. İşte karşılaştırmalı bir anlatım:



Genel Bakış:


Spring Boot: Java tabanlı, mikro servislerin hızla geliştirilmesini sağlayan bir framework.

Django: Python tabanlı, web uygulamalarının hızla geliştirilmesini sağlayan bir framework.

Proje Başlatma:


Spring Boot: Spring Initializr kullanılarak kolaylıkla başlatılır.

Django: Komut satırı ile django-admin startproject projectname komutuyla başlatılır.

Veritabanı Yönetimi:


Spring Boot: Spring Data JPA gibi teknolojilerle entegre olarak kullanılır.

Django: Kendi ORM (Object-Relational Mapping) sistemine sahiptir. Model tanımlamaları ile veritabanı tabloları otomatik olarak oluşturulabilir.

HTTP İstekleri:


Spring Boot: @RestController ve @RequestMapping gibi anotasyonlar kullanılır.

Django: views.py dosyası içerisinde fonksiyon ya da sınıf tabanlı view'lar ile yönetilir.

Statik Dosyalar ve Medya:


Spring Boot: Genellikle static klasörü altında tutulur.

Django: STATIC_URL, STATICFILES_DIRS ve MEDIA_URL gibi ayarlarla yönetilir.

Güvenlik:


Spring Boot: Spring Security modülü ile kolaylıkla entegre edilebilir.

Django: Django'nun kendi django.contrib.auth sistemi ile kullanıcı oturumları ve yetkilendirmeler yönetilir.

Templating:


Spring Boot: Thymeleaf gibi şablon motorlarıyla entegre edilebilir.

Django: Kendi şablon diline sahiptir, HTML dosyalarını direkt olarak işleyebilir.

Dependency Management:


Spring Boot: Maven ya da Gradle kullanılır.

Django: Pip ve requirements.txt dosyası kullanılır.

Sonuç olarak, hem Spring Boot hem de Django, hızla geliştirme yapma olanağı sunan güçlü frameworklerdir. Ancak, temel olarak farklı programlama dilleri ve paradigmalara dayandıkları için, belirli senaryolarda birinin diğerine göre avantajları olabilir. Bir Spring Boot geliştiricisi Django'ya geçiş yapmayı düşünüyorsa, Python diline hakim olma ve Django'nun kendi dökümantasyonundan faydalanma konusunda önerilerde bulunabilirsiniz.


Mikro Servisler:


Spring Boot: Spring Cloud ile mikro servislerin oluşturulması ve yönetilmesi konusunda güçlü araçlara sahip.

Django: Django öncelikle monolitik uygulamalar için tasarlanmıştır, ancak Django REST framework ile API servisleri oluşturulabilir.

API Oluşturma:


Spring Boot: Spring Boot, RESTful servisler oluşturmak için kullanılabilir. Ek olarak, Spring Boot ve Spring Data REST ile otomatik REST API'leri oluşturulabilir.

Django: Django REST framework, Django ile entegre bir şekilde RESTful API'ler oluşturmak için kullanılır.

Form İşleme:

Spring Boot: Spring MVC, form verilerini işlemek için kullanılır.

Django: Django'nun kendi forms modülü, form tanımlama ve validasyon işlemleri için kullanılır.

Test Yazma:

Spring Boot: JUnit ve Mockito ile birlikte kullanılarak birim testleri yazılır.

Django: Kendi django.test modülü ile test işlemleri gerçekleştirilir.

Yapılandırma:

Spring Boot: application.properties veya application.yml dosyası ile yapılandırma işlemleri gerçekleştirilir.

Django: settings.py dosyasında projenin yapılandırma ayarları bulunur.

Middleware ve Interceptors:

Spring Boot: Spring'in Interceptor mekanizması, gelen istekleri yakalamak ve işlemek için kullanılır.

Django: Middleware kavramıyla, request-response döngüsü içerisine müdahale edebilirsiniz.

Topluluk ve Kaynaklar:

Spring Boot: Spring Boot, Java ekosistemi içerisinde oldukça popülerdir. Birçok topluluk kaynağı, tutorial ve kütüphane mevcuttur.

Django: Python web geliştirme topluluğunda oldukça popülerdir. Django için birçok üçüncü parti paket, tutorial ve doküman bulunmaktadır.

Son olarak, bir Spring Boot geliştiricisi olarak Django'ya geçiş yaparken, her iki framework'ün de kendi ekosistemine, topluluğuna ve best practice'lerine sahip olduğunu unutmamak önemlidir. İki framework arasında temel benzerlikler olsa da, en iyi uygulamalar ve yaklaşımlar farklılık gösterebilir. Bu nedenle, Django ile çalışmaya başlamadan önce resmi dökümantasyonun ve topluluk kaynaklarının gözden geçirilmesi faydalı olacaktır.


1. Proje Başlatma:


Spring Boot:

css

Copy code

spring init --dependencies=web,data-jpa,h2 --build=gradle myproject

Django:

Copy code

django-admin startproject myproject

Dosya Dizin Yapıları


Spring Boot (Basit bir yapı için):


css

Copy code

myproject/

├── src/

│   ├── main/

│   │   ├── java/

│   │   │   └── com/

│   │   │       └── example/

│   │   │           └── myproject/

│   │   │               ├── MyprojectApplication.java

│   │   ├── resources/

│   │   │   ├── application.properties

│   │   │   ├── static/

│   │   │   └── templates/

├── build.gradle

Django:


markdown

Copy code

myproject/

├── myproject/

│   ├── __init__.py

│   ├── settings.py

│   ├── urls.py

│   └── wsgi.py

├── manage.py

2. HTTP İstekleri (Basit bir "Merhaba Dünya" örneği):


Spring Boot (MyprojectApplication.java dosyasında):


java

Copy code

import org.springframework.boot.SpringApplication;

import org.springframework.boot.autoconfigure.SpringBootApplication;

import org.springframework.web.bind.annotation.GetMapping;

import org.springframework.web.bind.annotation.RestController;


@SpringBootApplication

@RestController

public class MyprojectApplication {


    public static void main(String[] args) {

        SpringApplication.run(MyprojectApplication.class, args);

    }


    @GetMapping("/hello")

    public String hello() {

        return "Merhaba Dünya!";

    }

}

Django (views.py oluşturularak):


python

Copy code

from django.http import HttpResponse


def hello(request):

    return HttpResponse("Merhaba Dünya!")

Ardından urls.py içerisine eklenmelidir:

```python

from django.urls import path

from . import views


css

Copy code

 urlpatterns = [     path('hello/', views.hello, name='hello'), ]

 ```

Bu iki örnekten sonra, daha fazla kod karşılaştırması yapabilmek için belirli bir konsept üzerine odaklanmak daha verimli olacaktır. Örneğin; veritabanı işlemleri, form işlemleri veya güvenlik işlemleri üzerine yoğunlaşabiliriz. Hangi konsepti incelemek istediğinizi belirtirseniz, bu konsept üzerinde daha detaylı kod karşılaştırmaları yapabiliriz.


3. Veritabanı Modelleme ve CRUD İşlemleri:


Veritabanı Modeli Oluşturma


Spring Boot (User.java olarak model oluşturma):


java

Copy code

import javax.persistence.Entity;

import javax.persistence.GeneratedValue;

import javax.persistence.GenerationType;

import javax.persistence.Id;


@Entity

public class User {

    @Id

    @GeneratedValue(strategy = GenerationType.AUTO)

    private Long id;

    private String name;

    private String email;


    // Getters, setters, constructors...

}

Django (models.py dosyasında):


python

Copy code

from django.db import models


class User(models.Model):

    name = models.CharField(max_length=100)

    email = models.EmailField(unique=True)

Veritabanı CRUD İşlemleri


Spring Boot (UserRepository.java interface oluşturma):


java

Copy code

import org.springframework.data.jpa.repository.JpaRepository;


public interface UserRepository extends JpaRepository<User, Long> {}

Kullanımı (UserService.java içerisinde):


java

Copy code

@Autowired

private UserRepository userRepository;


// CREATE

public User createUser(User user) {

    return userRepository.save(user);

}


// READ

public User getUserById(Long id) {

    return userRepository.findById(id).orElse(null);

}


// UPDATE & DELETE methods...

Django (views.py dosyasında kullanımı):


python

Copy code

from django.shortcuts import get_object_or_404

from .models import User


# CREATE

def create_user(name, email):

    user = User(name=name, email=email)

    user.save()


# READ

def get_user_by_id(user_id):

    return get_object_or_404(User, id=user_id)


# UPDATE & DELETE methods...

4. Form İşleme:


Spring Boot (UserForm.java olarak bir form oluşturma):


java

Copy code

public class UserForm {

    private String name;

    private String email;

    // Getters, setters, validators...

}

Django (forms.py dosyasında):


python

Copy code

from django import forms

from .models import User


class UserForm(forms.ModelForm):

    class Meta:

        model = User

        fields = ['name', 'email']

5. HTTP İstekleri ile Form İşleme:


Spring Boot (UserController.java içerisinde):


java

Copy code

@Autowired

private UserService userService;


@PostMapping("/createUser")

public String createUser(@ModelAttribute("userForm") UserForm userForm, BindingResult bindingResult) {

    // Validation & User creation logic...

}

Django (views.py dosyasında):


python

Copy code

from django.shortcuts import render, redirect

from .forms import UserForm


def create_user_view(request):

    if request.method == 'POST':

        form = UserForm(request.POST)

        if form.is_valid():

            form.save()

            return redirect('success_url_name')  # Replace with your desired URL name

    else:

        form = UserForm()

    return render(request, 'template_name.html', {'form': form})

Bu örneklerde, temel CRUD işlemleri, form işleme ve HTTP isteklerinin nasıl işlendiğini göstermeye çalıştık. Her iki framework de benzer işlevselliği sunar, ancak uygulama yöntemleri farklıdır. İsterseniz daha farklı bir konuda karşılaştırma yapabiliriz veya bu konularda daha derinlemesine bir inceleme gerçekleştirebiliriz. Lütfen yönlendirmenizi yapın.


Tabii, daha derinlemesine inceleyelim. Şimdi, kullanıcı kimlik doğrulama (authentication) ve güvenlik üzerine yoğunlaşalım.


6. Kullanıcı Kimlik Doğrulama ve Güvenlik


Spring Boot (Spring Security ile):


Spring Security bağımlılığını ekleyerek başlayalım. build.gradle veya pom.xml dosyasına ekleyin:


gradle

Copy code

implementation 'org.springframework.boot:spring-boot-starter-security'

Security Configuration (SecurityConfig.java):


java

Copy code

import org.springframework.context.annotation.Configuration;

import org.springframework.security.config.annotation.web.builders.HttpSecurity;

import org.springframework.security.config.annotation.web.configuration.EnableWebSecurity;

import org.springframework.security.config.annotation.web.configuration.WebSecurityConfigurerAdapter;


@Configuration

@EnableWebSecurity

public class SecurityConfig extends WebSecurityConfigurerAdapter {


    @Override

    protected void configure(HttpSecurity http) throws Exception {

        http

            .authorizeRequests()

            .antMatchers("/", "/public/**").permitAll()

            .anyRequest().authenticated()

            .and()

            .formLogin().loginPage("/login").permitAll()

            .and()

            .logout().permitAll();

    }

}

Bu yapılandırmada, tüm isteklere kimlik doğrulama zorunlu kılınmıştır. Ancak "/" ve "/public/**" gibi URL'ler herkese açık bırakılmıştır.


Django:


Django'da kimlik doğrulama için dahili bir uygulama bulunmaktadır. Öncelikle, settings.py dosyasında INSTALLED_APPS bölümüne 'django.contrib.auth' ve 'django.contrib.contenttypes' eklenmelidir.


URL yönlendirmesi (urls.py):


python

Copy code

from django.contrib import admin

from django.urls import path, include


urlpatterns = [

    path('admin/', admin.site.urls),

    path('accounts/', include('django.contrib.auth.urls')),

]

Bu, Django'nun dahili login ve logout işlevlerini kullanmanıza olanak tanır.


Views (views.py):


python

Copy code

from django.contrib.auth.decorators import login_required


@login_required

def protected_view(request):

    # Sadece giriş yapmış kullanıcılar bu görünümü görebilir

    return ...

@login_required dekoratörü, bir görüntüyü sadece oturum açmış kullanıcılara sunmak için kullanılır.


7. Rol Tabanlı Erişim Kontrolü (RBAC)


Spring Boot:


SecurityConfig.java dosyasında, kullanıcının rollerine göre yetkilendirmeyi yapılandırabilirsiniz:


java

Copy code

http

    .authorizeRequests()

    .antMatchers("/admin/**").hasRole("ADMIN")

    .antMatchers("/user/**").hasAnyRole("USER", "ADMIN")

    .antMatchers("/", "/public/**").permitAll()

    .anyRequest().authenticated();

Django:


views.py dosyasında, user_passes_test dekoratörünü veya User modelinin özelliklerini kullanarak rolleri kontrol edebilirsiniz:


python

Copy code

from django.contrib.auth.decorators import user_passes_test


def is_admin(user):

    return user.groups.filter(name='Admin').exists()


@user_passes_test(is_admin)

def admin_view(request):

    # Sadece 'Admin' grubuna dahil olan kullanıcılar bu görünümü görebilir

    return ...

Bu örnekler, Spring Boot ve Django'da temel kullanıcı kimlik doğrulama ve yetkilendirme işlemlerini kapsamaktadır. İki platform da bu alanda oldukça güçlü ve esnektir. Her iki framework'ün de kendi ekosistemi içinde farklı güvenlik genişletmeleri ve eklentileri mevcuttur. Bu, geliştiricilere gereksinimlerine uygun bir güvenlik çözümü seçme esnekliği sağlar.


Tabii, devam ediyorum. Şimdi, uygulamalarımızda API oluşturma ve kullanma konusuna odaklanalım.


8. RESTful API Oluşturma


Spring Boot (Spring Data REST ve Spring Web ile):


build.gradle veya pom.xml dosyasına Spring Data REST bağımlılığını ekleyin:


gradle

Copy code

implementation 'org.springframework.boot:spring-boot-starter-data-rest'

Repository'yi Expose Etmek (UserRepository.java):


java

Copy code

import org.springframework.data.rest.core.annotation.RepositoryRestResource;


@RepositoryRestResource(collectionResourceRel = "users", path = "users")

public interface UserRepository extends JpaRepository<User, Long> {}

Bu yapılandırma, otomatik olarak /users endpoint'ini oluşturarak CRUD işlemleri için RESTful API'yi expose eder.


Django (Django Rest Framework ile):


Django Rest Framework (DRF) bağımlılığını projeye ekleyin:


bash

Copy code

pip install djangorestframework

settings.py dosyasında INSTALLED_APPS bölümüne 'rest_framework' ekleyin.


Serializer Oluşturma (serializers.py):


python

Copy code

from rest_framework import serializers

from .models import User


class UserSerializer(serializers.ModelSerializer):

    class Meta:

        model = User

        fields = ['id', 'name', 'email']

API View Oluşturma (views.py):


python

Copy code

from rest_framework import generics

from .models import User

from .serializers import UserSerializer


class UserListCreate(generics.ListCreateAPIView):

    queryset = User.objects.all()

    serializer_class = UserSerializer

Bu sınıf, kullanıcıları listelemek ve yeni bir kullanıcı oluşturmak için API endpoint'ini otomatik olarak sağlar.


9. API'yi Tüketme


Her iki framework de, uygulamanızın frontend bölümünde veya başka bir uygulamada kullanılmak üzere API'ler oluşturmak için mükemmeldir. Bu API'ler, örneğin JavaScript'in Fetch API'si veya Axios kütüphanesi gibi araçlarla tüketilebilir.


API'yi Tüketme Örneği (JavaScript Fetch API ile):


javascript

Copy code

fetch('/users')

.then(response => response.json())

.then(data => {

    console.log(data);  // Kullanıcı listesini konsola yazdır

})

.catch(error => console.error('API hatası:', error));

10. Hata Yönetimi


Her iki framework de, hata yönetimi için kendi mekanizmalarına sahiptir.


Spring Boot:

Bir ControllerAdvice veya RestControllerAdvice sınıfı oluşturarak hataları yakalayabilir ve uygun bir yanıt döndürebilirsiniz.


Django:

Middleware veya DRF'nin exception handling özelliklerini kullanarak hataları yönetebilirsiniz. Ayrıca, Django'nun kendi hata sayfalarını özelleştirebilirsiniz.


Böylece, Spring Boot ve Django'nun temel konseptleri, API oluşturma ve tüketme, hata yönetimi gibi konulardaki yaklaşımları arasındaki farkları ve benzerlikleri görmüş olduk. Her iki framework de, modern web uygulamalarını hızla geliştirmek için gereken araçları ve yetenekleri sunmaktadır. Hangisini seçeceğiniz, projenizin gereksinimlerine, mevcut teknoloji yığınına ve kişisel tercihlere bağlıdır.

Mini OCP anlatımı ve Soru Çözümleri - Devam edecek



Tabii ki! Öncelikle, OCP (Oracle Certified Professional) Java sertifikası için konu başlıklarını aşağıda sıralıyorum. Bu sıralama, sertifikasyon sınavı için genel bir rehber niteliğinde olup, kesinlikle tamamlayıcı değildir. Ancak en yaygın konu başlıklarını içermektedir.


OCP Java Sertifikası İçindekiler:


Java Sınıf Tasarımı


Sınıf ve arayüz tasarımını ileri seviyede kullanma

Enum türlerini kullanma

Nested sınıflar

Annotation'lar

Gelişmiş Java Sınıf Tasarımı


Generics ve Collections ile ileri seviye çalışmalar

Lambda built-in functional interfaces

Java Stream API

Exceptions ve Assertions

Metod Tasarımı


Overloading ve overriding metodlar

Varargs, static ve final metodlar

Desen ve Modüller


Singleton desen, DAO desen vb.

Java'nın modül sistemi

Concurrency (Eşzamanlılık)


Concurrency API'nin temel bileşenleri

Eşzamanlılık problemlerini yönetme ve çözme

Fork/Join framework

Java I/O Fundamentals


I/O Streams

Reading ve writing data from console

Java File I/O (NIO.2)


Path class, file and directory operations

File attributes

Recursive access

Java Connectivity


JDBC API

Database transactions

Java Collections


List, Set, Queue ve Deque

Map, TreeMap, HashMap ve LinkedHashMap

Assertions ve Exceptions


Assertion mekanizması

Exception handling

Hangi başlığı daha detaylı incelemek istersiniz? Başlık verdikçe o konu üzerinde çalıştırabilirim ve soru çözebiliriz.



Sınıf ve arayüz tasarımını ileri seviyede kullanma


Sınıf ve arayüz tasarımında ileri seviye konular Java'da daha etkin, esnek ve bakımı kolay kod yazmanızı sağlar. İşte bazı ileri seviye konular:


1. Soyut Sınıflar ve Metodlar (Abstract Classes and Methods):

Soyut sınıflar, doğrudan örneklenemeyen sınıflardır. Genellikle alt sınıflar tarafından uygulanan soyut metodlara sahiptirler.


java

Copy code

abstract class Hayvan {

    abstract void sesCikar();

}

2. Final Sınıflar, Metodlar ve Değişkenler:

final anahtar kelimesi, bir sınıfın miras alınamayacağını, bir metodun geçersiz kılınmayacağını veya bir değişkenin değerinin değiştirilemeyeceğini belirtir.


java

Copy code

final class SabitSinif {}

3. Statik ve İnstance İlkleyiciler (Static and Instance Initializers):

Bu bloklar, sınıfın ya da nesnenin doğru şekilde başlatılmasını sağlar.


java

Copy code

class Ornek {

    static {

        // statik ilkleyici

    }


    {

        // instance ilkleyici

    }

}

4. Nested Sınıflar (Daha önce bahsettiğimiz gibi):

Statik iç sınıflar

İç sınıflar

Yerel iç sınıflar

Anonim iç sınıflar

5. Enum'lar:

Enum'lar, sabit değerler kümesini temsil eder. Metodlar, değişkenler ve yapıcılar da içerebilirler.


6. Annotations (Daha önce bahsettiğimiz gibi):

Kendi özel annotation'larınızı tanımlayabilir ve bu annotation'ları kullanarak metabilgi ekleyebilirsiniz.


7. Genel Prensipler:

Sıkı Kapsülleme (Tight Encapsulation): Sınıf üyelerinin erişilebilirliğini minimuma indirerek sınıfın iç yapısının dış etkilere kapalı olmasını sağlar.

Composition over Inheritance: Miras yerine bileşimi tercih etmek, sınıflar arası bağımlılığı azaltır ve esneklik sağlar.

Design Patterns (Tasarım Kalıpları): Özellikle Gang of Four (GoF) tarafından tanımlanan 23 tasarım kalıbı, yaygın programlama sorunları için çözüm sunar.

8. Interfaces:

Java 8 ile birlikte, arayüzlerde statik metodlar ve varsayılan metodlar tanımlamak mümkün hale geldi.


java

Copy code

interface OrnekArayuz {

    default void varsayilanMetod() {

        // ...

    }


    static void statikMetod() {

        // ...

    }

}

Soru:

Aşağıdaki Java kodu hangi tasarım ilkesini ihlal ediyor?


java

Copy code

class Motor {

    void calistir() {

        // ...

    }

}


class Araba extends Motor {

    void sur() {

        calistir();

        // ...

    }

}

A) Sıkı Kapsülleme

B) Composition over Inheritance

C) Singleton Tasarım Kalıbı

D) Liskov'un Yerine Geçme Prensibi


Cevap nedir?


User

B

Evet, doğru!


Seçenek B doğrudur. Araba sınıfı, Motor sınıfından türetilmiştir, bu da bir "Araba"nın bir "Motor" olduğu anlamına gelir. Ancak gerçekte bir "Araba", bir "Motor"a sahip olan bir şeydir. Bu nedenle, burada "Composition over Inheritance" (Miras yerine Bileşim) ilkesi ihlal edilmektedir. Araba ve Motor arasındaki ilişki "sahip olma" (composition) ilişkisi olmalıdır, "miras alma" (inheritance) ilişkisi değil.


Bu kodu daha uygun bir şekilde tasarlamak için Motor sınıfı, Araba sınıfının bir bileşeni olarak kullanılmalıdır.

Tabii ki! "Sınıf ve arayüz tasarımını ileri seviyede kullanma" başlığı altında, ileri Java sınıf ve arayüz tasarımının temel kavramlarını ele alalım:


1. Abstract Sınıflar ve Metodlar:

Java'da, bir sınıfın veya metodun tam olarak nasıl bir uygulamaya sahip olmadığını belirtmek için abstract anahtar kelimesini kullanırız.


Örnek:


java

Copy code

abstract class Hayvan {

    abstract void sesCikar();

}

2. İnterface'ler:

Java'da, bir sınıfın birden çok mirası alamaması sebebiyle, arayüzler kullanılır. Arayüzler, bir sınıfın hangi metotları uygulaması gerektiğini belirtir, ama nasıl uygulanması gerektiğini belirtmez.


Örnek:


java

Copy code

interface Yuklenebilir {

    void yukle();

}

3. Default ve Static Metodlar:

Java 8'den itibaren, interface'lerde default ve static metodlara izin verilmiştir. Bu, eski kodları kırma riski olmadan yeni metodlar eklememizi sağlar.


Örnek:


java

Copy code

interface Yazilabilir {

    default void selamVer() {

        System.out.println("Merhaba!");

    }

    

    static void bilgiVer() {

        System.out.println("Bu bir Yazilabilir arayüzüdür.");

    }

}

4. Private Metodlar (Java 9+):

Java 9 ile birlikte, interface'ler içinde private yardımcı metodlar tanımlamaya izin verilmeye başlandı.


Örnek:


java

Copy code

interface Okunabilir {

    default void aciklama() {

        yardimciMetod();

    }

    

    private void yardimciMetod() {

        System.out.println("Bu bir yardımcı metoddur.");

    }

}

Soru:

Aşağıdaki Java kodunda, hangi değişiklikler yapılmalıdır?


java

Copy code

interface Spor {

    void oyna();

    default void bilgiVer() {

        System.out.println("Spor arayüzüdür.");

    }

}


abstract class Takim implements Spor {

    abstract void oyuncuSayisi();

}

A) Takim sınıfı oyna metodunu uygulamalıdır.

B) bilgiVer metodunun tanımı Takim sınıfında yapılmalıdır.

C) oyuncuSayisi metodunun tanımı Spor arayüzünde yapılmalıdır.

D) Yukarıdaki kodda herhangi bir değişiklik yapılmasına gerek yoktur.


Cevap nedir?


User

A


Evet, doğru!


Seçenek A doğrudur. Takim sınıfı, Spor arayüzünü uyguladığı için oyna metodunu da uygulamalıdır. Aksi halde, bu bir hata oluşturur.


Bu yüzden Takim sınıfı şu şekilde değiştirilmelidir:


java

Copy code

abstract class Takim implements Spor {

    @Override

    public void oyna() {

        // Bu metodu alt sınıflar uygulayabilir veya

        // burada bir uygulama sağlanabilir.

    }


    abstract void oyuncuSayisi();

}


Enum türlerini kullanma


Tabii ki! enum (enumeration - sıralama) Java'da bir sabit kümesini ifade etmek için kullanılan bir veri tipidir. enum'lar sayesinde belirli bir küme içinde sınırlı sayıda sabit değerler tanımlayabiliriz.


enum'un Temel Özellikleri:

Bir enum tipi, Java'da özel bir sınıf türüdür.

enum'lar sadece son değerleri (sabitleri) içerir. Yani yeni bir değer eklenemez veya varolan bir değer değiştirilemez.

Basit Bir enum Örneği:

java

Copy code

enum Gunler {

    PAZARTESI, SALI, CARSAMBA, PERSEMBE, CUMA, CUMARTESI, PAZAR

}


public class TestEnum {

    public static void main(String[] args) {

        Gunler bugun = Gunler.CUMA;


        if(bugun == Gunler.CUMA) {

            System.out.println("Bugün Cuma!");

        }

    }

}

enum İçerisinde Metodlar ve Değişkenler:

enum'lar içinde değişkenler, metodlar ve yapılandırıcılar tanımlayabilirsiniz:


java

Copy code

enum Mevsim {

    ILKBAHAR("Mart"), YAZ("Haziran"), SONBAHAR("Eylül"), KIS("Aralık");


    private final String baslangicAy;


    Mevsim(String baslangicAy) {

        this.baslangicAy = baslangicAy;

    }


    public String getBaslangicAy() {

        return this.baslangicAy;

    }

}


public class TestMevsim {

    public static void main(String[] args) {

        for (Mevsim m : Mevsim.values()) {

            System.out.println(m + " mevsiminin başlangıç ayı: " + m.getBaslangicAy());

        }

    }

}

Soru:

Aşağıdaki enum tanımında hangi değişiklikler yapılmalıdır?


java

Copy code

enum Renkler {

    KIRMIZI("K"), MAVI("M"), YESIL, SARI("S");


    private final String kod;


    Renkler(String kod) {

        this.kod = kod;

    }


    public String getKod() {

        return kod;

    }

}

A) YESIL değeri için bir kod eklenmeli.

B) getKod metodu static olmalı.

C) enum içinde tanımlı yapılandırıcı private olmalı.

D) Yukarıdaki kodda herhangi bir değişiklik yapılmasına gerek yoktur.


Cevap nedir?


User

A


Evet, doğru!


Seçenek A doğrudur. YESIL değeri için bir kod eklenmeli. Diğer enum değerlerinin hepsinin bir kodu varken, YESIL'in bir kodu yok. Bu, bir derleme hatasına neden olur.


Bu yüzden enum tanımı şu şekilde düzenlenmelidir:


java

Copy code

enum Renkler {

    KIRMIZI("K"), MAVI("M"), YESIL("Y"), SARI("S");


    private final String kod;


    Renkler(String kod) {

        this.kod = kod;

    }


    public String getKod() {

        return kod;

    }

}

Bu değişiklikle YESIL için "Y" kodunu eklemiş olduk. İyi iş çıkardınız! Başka hangi konuyu incelemek istersiniz?


Nested sınıflar


Tabii ki! Java'da, bir sınıfın diğer bir sınıfın içerisinde tanımlandığını görebiliriz. Bu iç içe sınıflara "Nested Class" (İç içe Sınıflar) denir. Java'da dört tür iç içe sınıf bulunmaktadır:


Statik İç Sınıf (Static Nested Class)

İç Sınıf (Inner Class)

Yerel İç Sınıf (Local Inner Class)

Anonim İç Sınıf (Anonymous Inner Class)

1. Statik İç Sınıf:

Dış sınıfın statik bir üyesi olarak tanımlanır. Bu sınıfa dış sınıftan nesne oluşturmadan erişilebilir.


java

Copy code

class DisSinif {

    static class IcSinif {

        public void goster() {

            System.out.println("Bu bir statik iç sınıftır.");

        }

    }

}


// Kullanımı:

DisSinif.IcSinif icSinifNesnesi = new DisSinif.IcSinif();

icSinifNesnesi.goster();

2. İç Sınıf:

Dış sınıfın özel bir üyesidir ve dış sınıfın özelliklerine doğrudan erişebilir.


java

Copy code

class DisSinif {

    private int numara = 10;


    class IcSinif {

        public void goster() {

            System.out.println("Numara: " + numara);

        }

    }

}


// Kullanımı:

DisSinif dis = new DisSinif();

DisSinif.IcSinif ic = dis.new IcSinif();

ic.goster();

3. Yerel İç Sınıf:

Bir metot içerisinde tanımlanan sınıflardır.


java

Copy code

class DisSinif {

    void metod() {

        class YerelSinif {

            public void goster() {

                System.out.println("Bu bir yerel iç sınıftır.");

            }

        }

        

        YerelSinif yerel = new YerelSinif();

        yerel.goster();

    }

}

4. Anonim İç Sınıf:

İsmi olmayan sınıflardır. Genellikle GUI olay işleyicilerinde veya interface'lerin tek kullanımlık uygulamalarında kullanılır.


java

Copy code

interface Mesaj {

    void yaz();

}


public class Test {

    public static void main(String[] args) {

        Mesaj m = new Mesaj() {

            public void yaz() {

                System.out.println("Bu bir anonim iç sınıftır.");

            }

        };

        m.yaz();

    }

}

Soru:

Aşağıdaki Java kodunda, hangi değişiklikler yapılmalıdır?


java

Copy code

class UstSinif {

    private int deger = 7;


    static class AltSinif {

        public void ekranaBas() {

            System.out.println("Deger: " + deger);

        }

    }

}

A) AltSinif'ın ekranaBas metodu static olmalı.

B) deger değişkeni static olmalı.

C) AltSinif sınıfı static olmamalı.

D) deger değişkeninin erişim belirleyicisi public olmalı.


Cevap nedir?

User

B

Evet, doğru!


Statik iç sınıf, dış sınıfın statik olmayan üyelerine doğrudan erişemez. Bu yüzden eğer AltSinif statik bir iç sınıf olarak kalacaksa, bu sınıfın dış sınıfın deger isimli üyesine erişebilmesi için deger değişkeninin static olması gerekmektedir.


Bu yüzden doğru kod şu şekildedir:


java

Copy code

class UstSinif {

    private static int deger = 7;


    static class AltSinif {

        public void ekranaBas() {

            System.out.println("Deger: " + deger);

        }

    }

}


Annotation'lar


Tabii ki! Annotation'lar (Açıklamalar), Java 5 ile birlikte tanıtıldı ve kod hakkında meta bilgi sağlamak, kodun nasıl çalıştırılacağını etkilemek, ya da kod analizi ve kod üretimi yapmak için kullanılır.


Java'da birçok yerleşik annotation bulunmaktadır, ancak kendi özel annotation'larınızı da tanımlayabilirsiniz.


Java'nın Önemli Yerleşik Annotation'ları:

@Override: Bu annotation, bir metodun üst sınıftaki bir metodu geçersiz kıldığını belirtir.

@Deprecated: Bu annotation, bir metot veya sınıfın artık kullanılmaması gerektiğini belirtir.

@SuppressWarnings: Bu annotation, belirtilen türdeki uyarıları bastırmak için kullanılır.

@SafeVarargs: Java 7 ile birlikte tanıtıldı ve bir metot veya yapılandırıcının güvenli bir şekilde değişken sayıda argüman ile çalıştığını belirtir.

@FunctionalInterface: Java 8 ile birlikte tanıtıldı ve bir arayüzün fonksiyonel bir arayüz olduğunu belirtir.

Kendi Annotation'ınızı Tanımlama:

Kendi özel annotation'ınızı tanımlarken @interface anahtar kelimesini kullanmalısınız.


Örnek:


java

Copy code

public @interface Bilgi {

    String yazar();

    String tarih();

    int versiyon() default 1;

}

Annotation Kullanma:

Tanımlanan Bilgi annotation'ını bir sınıf üzerinde kullanalım:


java

Copy code

@Bilgi(yazar = "Ali", tarih = "27/08/2023", versiyon = 2)

public class OrnekSinif {

    // Sınıf kodu...

}

Soru:

Aşağıdaki Java kodunda hangi değişiklikler yapılmalıdır?


java

Copy code

@interface Ayarlar {

    String dil();

    String ulke() default "TR";

}


@Ayarlar(dil = "Türkçe")

public class Uygulama {

    // ...

}

A) Ayarlar annotation'ında ulke özelliği tanımlı değil.

B) Uygulama sınıfı için ulke özelliğini belirtmelisiniz.

C) Ayarlar annotation'ı için ulke özelliğinin varsayılan değeri belirtildiği için ekstra bir değişiklik yapılmasına gerek yoktur.

D) Ayarlar annotation'ı public olmalıdır.


Cevap nedir?

User

C


Evet, doğru!


Seçenek C doğrudur. Ayarlar annotation'ında ulke özelliği için varsayılan bir değer belirtilmiştir ("TR"). Bu nedenle, bu özelliği kullanırken ayrıca bir değer belirtmezseniz varsayılan değer alınır. Uygulama sınıfında Ayarlar annotation'ı dil özelliği için belirtilmişken ulke özelliği için belirtilmemiştir. Ancak bu sorun oluşturmaz, çünkü ulke için varsayılan bir değer mevcuttur.


Bu nedenle, kodda herhangi bir değişiklik yapılmasına gerek yoktur.


Rastgele İçerik

DonanımHaber

© tüm hakları saklıdır
made with by templateszoo